TBMM’de düzenlediği basın toplantısında deprem bölgesine ilişkin açıklamalarda bulunan Esen, “Kadın dostu bir güvenlik modeline acilen ihtiyacımız var” dedi. 6284 sayılı yasanın etkisizleştirildiğini savunan Esen, AFAD yardımlarının genellikle erkeklere verildiğini ve bazı hanelerde elektrik ve su olmadığını söyledi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen 6 Şubat depremlerinin ardından kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Depremzedelerle sürekli temas halinde olduklarını söyleyen Esen, deprem bölgesinden aldıkları bilgileri paylaştı. Esen, bölgeye giderek konuyla ilgili çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti.
Devlet zafiyeti var
Esen, açıklamasında “Eğer depremzede kadınlar şubat ayında yaşadıkları büyük travmanın ardından güvenliklerinin aylardır yeterli düzeyde sağlanmaması sonucu yeni travmalar yaşıyorsa, şiddete maruz kalıyorsa burada ciddi bir devlet zafiyeti var demektir. Ciddi bir savunmasızlık ve insan hakkı kaybı var demektir” ifadelerini kullandı.
Boş evlere bile fatura gönderiliyor
Esen’in aktardığı bilgilerden bazıları şöyle:
“Evleri az hasarlı göründüğünden çadır kentlerde yer verilmeyen bir kısım vatandaşlar, evlerinde elektrik ve su olmadan yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır. Elektrik ve suyu bulunan evlerdeki depremzedelerin ise faturalarının 3 ay devlet tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen boş olan evlere bile faturalar gönderilmektedir.”
AFAD yardımları genelde erkeklere veriliyor
“Ailelerde erkekler olsa ve çalışmasalar bile yardım kuyruklarında kadınlar beklemektedir. AFAD yardımları, aileleri baz almakta ancak taşınmazın mülkiyet hakkı kadında olsa bile yardımlar genelde erkeklere verilmektedir. Yalnız yaşayan kadınlar barınma ortamlarına erişmekte zorlanmaktadır.”
Deprem bölgesinde güvenlik sorunları yaşandığını da anlatan Esen, uyuşturucu ticareti, yağma, hırsızlık ve bireysel silahlanmanın arttığına dikkat çekti.
“6284” vurgusu: Tedbir kararı için delil isteniyor, sunulunca reddediliyor
“Konteyner ve çadır kentlerde yaşayan kadınların güvenliklerini sağlamak için alınan önlemlerin ve 6284 sayılı yasa çerçevesinde alınan koruyucu ve önleyici tedbirlerin nasıl uygulandığı son derece önem arz etmektedir” diyen Esen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uzaklaştırma kararlarının konteyner veya çadır kentlerde sağlıklı bir şekilde uygulanması, kız çocukları ve kadınların güvenliğinin sağlanması önceliğimizdir. Bölgedeki hukukçuların ifadesiyle; ‘6284 var ama uygulanmıyor’. 6284 sayılı yasa etkisizleştirilmekte, tedbir kararları verilmemekte ya da çok kısa süreli olmakta, tedbir kararı için delil istenmekte, delil sunulsa dahi delil yetersizliği denilerek ret kararı verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldıktan sonra bu yasaya göre yapılan başvurularda ret kararlarının arttığı görülmektedir. Kararlar ikametgahlar değişikliği sebebi ile belirsizlik sürdüğü için tebliğ edilememekte, kadınlara güvenli yer sağlanamamaktadır. Aile mahkemeleri uzaktan çalıştığı için kararlar gecikmektedir.”
Nafakada aksama veya gecikmenin önüne geçilmeli
“Deprem bölgesinde bulunanların lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının tahsilatında herhangi bir aksama veya gecikme yaşanmasının önüne geçilmeli, bu eylemin yaptırımsız kalmasının önüne geçilerek kadın ve çocukların güvenliği hızla sağlanmalıdır.”
Kadın dostu bir güvenlik modeline acilen ihtiyacımız var
“Bizim deprem bölgesinde kadın dostu bir güvenlik modeline acilen ihtiyacımız var ve bunu tesis etmediğimiz her gün, hepimiz ve tüm kadınlar için bir kara lekedir. DEVA Partisi olarak depremzede kadınların kendilerini güvenli hissedecekleri ve ikinci, üçüncü, dördüncü travmalar yaşamayacakları bir yaşam standardı talep ediyoruz. Kadına yönelik şiddet, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü zararlı uygulama sona erdirilmelidir.”
Esen ayrıca geçtiğimiz hafta depremzede kadınların durumuyla ilgili TBMM’ye sunduğu soru önergelerini hatırlattı.