Atatürk Havalimanı’nda Suudi Arabistan ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklenti idi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır.
Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan bir şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” dedi.
Açıklamanın arkasında durulması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Tabii çağrılar güzeldir ama aslolan uygulamadır. Acaba bu uygulama şu seçim öncesinde veya seçimlerde araziye ne kadar yansıyacaktır. Bundan önce Mart seçiminde maalesef yansımadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yansımadı. Biliyorsunuz aynı şekilde devam etti. Temenni ediyorum ki bu açıklamaların ardından durulur ve bununla ilgili gerekli adımlar da atıldır” diye konuştu.
“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN SİLAH BIRAKMASI BEKLENİYORSA BU HAM HAYALDİR”
Silahları bırakması gereken tarafın terör örgütü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat burada bir şeyleri söylemem lazım. Yani burada silahları bırakması gereken bölücü terör örgütünün mensuplarıdır. Eğer burada güvenlik güçlerimizin silah bırakılması bekleniyorsa bu ham hayaldir. Böyle bir şey olmaz. Silah, güvenlik güçlerinin enstrümanıdır ve onunla beraber yaşar. Ve o silahın hedefi huzurdur. Güvenliği ve huzuru sağlamaktır. Kalkıp da asker-polis silah bıraksın deniliyorsa böyle bir saçmalık olmaz. Bunun için vardır ve kolay kolay ne güvenlik ne diğer birimler eğer bir teröre teşebbüs yoksa zaten orada silaha tevessül etmez ve onun da meraklısı değildir. Nerede kullanılacağını bilir. Bu konuda da mevzuat çerçeveyi çizmiştir. O da o çerçeve içerisinde hareket eder” dedi.
“BURADA İKİ MAYMUN OYNANIYOR, BÖYLE ŞEY OLMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, ‘İmralı’dan PKK’ya gelen silahsızlanma çağrısının hemen ardından bir takım açıklamalarda yapıldı. En başta BDP eş başkanı çağrıyı önemsiyor dedi ama hemen ardından hükümetin barış sürecinde bu tür politikalar barışa son derece uzaktır ve zerrece umut vermiyor dedi. Şimdi böyle barış ortamında sona gelinmişken Demirtaş’ın bu açıklamalarını nasıl değerlendirirsiniz?' sorusu üzerine “Şimdi burada tabii adeta bir ikili görüntü söz konusudur. Şimdi bugün Yalçın beyle birlikte yapılan açıklamalar farklı, eş başkanın yaptığı açıklamalar farklı. İmralı’ya gidenlerin yaptığı açıklamalar farklı eş başkanın yaptığı açıklamalar farklı. Burada iki maymun oynanıyor, böle şey olmaz. Demek bunların oturmuş bir ilkesi yok.
Eğer ilkeli bir tavır içerisinde olsalar ha o zaman Sayın Başbakan Yardımcımızın yanına gelen heyetin yaptığı açıklama ile eş başkanın yaptığı açıklamanın aynı olması gerekir. Aynı olmadığına göre burada herhalde hükümetin kendini çek etmesi değil onların kendini çek etmesi gerekiyor. Çünkü hükümetin zaten yaptığı açıklama ortadadır ve bu açıklama da bugünün açıklaması değildir. Geçmişten bugüne bu konudaki başbakanlık döneminde de bu açıklamalar aynıdır. Aynı çizgi üzerinde gitmektedir. Her şey elinde sonunda uygulamaya dayalıdır. Ve bu uygulama da nedir silahların bırakılmasıdır. Bırakıldığı andan itibaren de zaten bu ülke de huzur, refah ortamı çok daha farklı bir şekilde gelişecektir” diye yanıtladı.
Erdoğan, “Yani ne istendi de bu ülkede hükümet tarafından verilmedi. Yani alt yapısından üst yapısından mesela kimlik, bugün söyleniyor ret politikalarını, inkar politikalarını biz kaldırdık. Bunları biz getirdik. Olağanüstü hal bunları biz kaldırdık. Ve insanca yaşama erdemini getiren biziz. Televizyonlarda kendi yayın yapma imkanını getiren biziz. Bunlar saymakla bitmez. Samimiyet testini önümüzdeki günlerde çok daha açık ve net göreceğiz. Onun için uygulama, uygulama, uygulama” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Merkez Bankası’nın son dönemde uyguladığı faiz politikası tartışmaların odağında ve birkaç gündür Sayın Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın istifa etmeleri gerektiği yorumları geliyor. Siz bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusu üzerine, “Bu yorumlar kendileri de açıkladılar, yani bunlar dedikodu. Ama faiz konusunda benim duruşumu zaten biliyorsunuz. Yani biz yüzde 63 devletin borçlanma faizinden buraya çok çok ciddi mücadeleler vere vere geldik. Ama burada faizci bir yaklaşım içerisinde olan arkadaşlarımız var birde faize karşı duran arkadaşlarımız var. Ve bugün 1 puan faizin bu ülkeye 2,5 milyar dolardır.
Ve her zaman söylüyorum bugün ABD’deki, Japonya’daki, İsrail’deki Avrupa ülkelerindeki faiz oranlarına bakacaksınız ve bakıyorsunuz eksi faiz oranlarıyla 1, 1,5 faiz oranları var. Peki bunlar akılların ekmek peynirle mi yediler de bu kadar düşük faiz uygulamalarını yapıyor. Bize ne oluyor. Biz niye 7,5 politika faizinde tutuyoruz. Yani olayı yüksek bazda baktığımızda 11 puan civarında komisyonla filan bunu şey yaptığımızda 15-16’ya kadar uzanıyor. Şimdi böyle bir faiz oranın olduğu bir yerde bu ülkede yatırım olur mu? Burada çok ciddi bir faiz lobisinin tehdidi var. Yani biz faiz lobisine hizmet etmekle mükellef değiliz. Bunu kim savunuyorsa savunsun faiz lobisinin kölesidir ve yine söylüyorum bu ülkeye ihanet içerisindedir” diye konuştu.
“SİSİ İLE GÖRÜŞMEM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaret hatırlatılarak, Arabistan’da kendisiyle bir araya gelip gelmeyeceği şeklindeki soruya ise “Şaka yapıyorsunuz herhalde. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim gündemimizde böyle bir şey asla söz konusu değil. Böyle bir şeyin olabilmesi için çok ciddi bir defa olumlu istikamette adımların atılması lazım” diye yanıtladı.