"Cumhurbaşkanlığı makamını sadece oraya geldiği zaman orada monşer gibi yönetmekle bu ülke yönetilmez" diyen Erdoğan, "Biz dertliyiz dertli. Bizim sevdamız var. Biz tıpkı Ferhat gibi sevdalıyız. Ferhat Şirin’e sevdalıydı dağları deldi. Biz de Şirin'e sevdalıyız. Onun için dağları delerek, tüneller açarak geliyoruz. Gençler sizler yaşınız itibariyle o günleri hatırlamıyorsunuz belki de... 12 yıl önce nasıl bir Türkiye vardı. Sizler olanları hatırlamıyor olabilirsiniz fakat eski Türkiye’de bugün sizin dahi hayal edemeyeceğiz yasaklar vardı. Başörtüsü ile sizin kardeşleriniz okullara alınmıyordu. Bilir misiniz? Başörtülü kardeşlerimizin başörtüleri okullarımızın kapısında polis tarafından başlarından çekilip alınıyordu. Bunların adı Ayşe, Fatma, Hatice idi. Bunlar bir yerlerden sipariş gelmemişlerdi. Bunlar öz yurdunda gariplerdi. Ben de 2 kız babasıyım. Kızlarım da bu çileyi çekti. Onun için yurt dışına gönderdim. Düşünebiliyor musunuz, Amerika'da başörtüsü ile okunabiliyor ama benim ülkemde okunamıyordu. CHP ve MHP'nin bir sıkıntısı yok. Onların inanç özgürlüğü yok. Çok sabrettik ve sabrettiniz. Artık kızlarımız üniversitelere başörtülü giriyor mu? Kamuda başörtülü olarak çalışabiliyor mu? Buralara durup dururken gelmedik. Azimle, dikkatle, sabırla geldik. Gazetelerde, televizyonlarda istediğinin istediğini söylemesi yasaktı. Ama şu anda anamuhalefe ve yavru muhalefete bakıyorsun. Başbakan'a her gün küfrediyorlar. Dertleri adaylarına sen kibar ol, diğer yanını bize bırak. Biz Başbakan'ı şöyle bir gerelim dediler. Ömrümüzün 40 yılı siyaset içinde geçti. Kimin nerede neyi nasıl yapacağını biliyoruz. Biz ağzımızdan çıkan bir kelimeyi istişare yaparak çıkarıyoruz. 8 seçimde hep birinci parti olduk. CHP'nin tarihinde bunun örnekleri yok. Sizler kurduğunuz AK Parti'yi taşıdınız ve yine devam ettiriyorsunuz. AK Parti milletin partisi, egemen güçlerin değil. Şimdi de siz yürütüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi adayların bir tanesi Filistin meselesinde 'Türkiye tarafsız kalmalı' diyor. İsrail bombaları yağdırıyor, savunmasız insanlar ölüyor. Halen 'Filistin meselesinde tarafsız olacaksın' diyor. İşte görev yaptığı yerdeki mantığı da buydu. Biz iş bilenin kılıç kuşananın diyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "İnsanların kendi ana dillerinde konuşmaları yasaktı. Öyle çıkıp da serbestçe ben Aleviyim, Sünniyim demek yasaktı. O eski Türkiye’de bütün yasakları biz kaldırdık. Eğer bugün bir Alevi rahatlıkla ben Aleviyim diyorsa bunun arkasındaki gerçek biziz. Demokrasinin standartlarını biz yükselttik. İnançların, değerlerin, kültürlerin önündeki engelleri biz kaldırdık. Artık böyle bir Türkiye yok. Komşularına ve bölgelerine karşı, dünyadaki gelişmelere karşı sessiz ve duyarsız bir Türkiye vardı. Şimdi adayların bir tanesi Filistin meselesinde 'Türkiye tarafsız kalmalı' diyor. İsrail bombaları yağdırıyor, savunmasız insanlar ölüyor. Halen 'Filistin meselesinde tarafsız olacaksın' diyor. İşte görev yaptığı yerdeki mantığı da buydu. Biz iş bilenin kılıç kuşananın diyoruz. Bu yola böyle çıktık, böyle gidiyoruz. Türkiye’nin ay-yıldızlı bayrağının gururuna gurur kattık. Dünya mazlumlarının sesi olduk. Somali'deki yoksulların umudu olduk. Biz Tokatlı Gazi Osman Paşa'nın torunlarıyız. Bizim tarihimizde böyle büyük kahramanlar var. Bu millet içine kapanacak bir millet değil. Komşularındaki zulme sessiz kalacak bir millet değil. Ey CHP, siz adayınız ile gidin Esed’in yanında oturun. Biz zalimlerle el ele olmayız. O insanlarla biz de görüştük. Ortada o zaman bu yoktu. Ama zulüm başladığı anda her şey bitti. Tarih bize bunun hesabını sorar. Tarih boyunca hakkın, adaletin, barışın, mazlumun ve mağdurun yanında durduk. Yeni Türkiye tarihinde olduğu gibi istikbalinde de inşallah hakkın yanında durmaya devam edeceğiz. Bize konjonktür diyorlar, strateji diyorlar. Gazze'den her gün çocuk ölümleri geliyor. Batsın sizin konjonktürünüz. Irak'ta her gün kardeş kardeşi öldürüyorsa batsın sizin stratejiniz. Büyük devlet olmanın gereği neyse her zaman cesaretle onu yapacağız. Türkiye 12 yılda yaptığı reformlarla artık yeni bir yola girdi. Ama bu yolda durmak yok, yola devam. Türkiye zincirlerini kırdı. Türkiye prangalarından kurtuldu. Türkiye'yi artık hiç kimse aza mahkum edemez. Hiç kimse Türkiye'ye istikamet çizemez. Kimse Türkiye'ye gündem dayatamaz" diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1945 yılında 2. Dünya Savaşı sona erdi. Almanya ve Japonya yıkıldı. 1945 yılından itibaren çalışmaya başladılar ve ülkelerini yeniden inşa etmeye çalıştılar. Onlar ülkelerini büyütürken Türkiye ne yaptı? O zamanlar tek parti CHP idaresi ezanla ve Kur'an'la uğraşıyordu. CHP camilerle uğraşıyordu. Sadece Tokat’ta 33 cami yıkıldı. Açık oy gizli tasnif dediler. Almanya, Japonya küllerinden yeniden doğarken, Türkiye’de ise bu CHP zihniyeti içeriden her türlü çirkefliği ve çirkinliği yapıyorlar. Zihniyetler hiç değişmedi, alışkanlıklarından hiç vazgeçmediler. Türkiye büyürken işte bu CHP zihniyeti Türkiye’yi durdurmak, küçültmek ve yavaşlatmak için her şeyi yapıyor. Bu Tokat’ta CHP ve MHP’nin yüzde 30-35 oyu var. Bu CHP’nin genel başkanı Tokat’a kaç kez geldi? Peki Bahçeli kaç kere geldi? Bunlar bizden daha mı meşguller? Bunların bizden daha mı çok işi var? Ankara’da yalan üretmeyi, küfretmeyi bırakıp bu Tokat’a niye gelmezler? Tokat’ın sorunları ile niye ilgilenmezler? Bunlarda ufuk yok. Bunlarda vizyon yok. Bu CHP, MHP ve HDP’de Türkiye’nin itibarina itibar katmak gibi bir niyet yok. HDP siyasi Kürtçülük, MHP siyasi Türkçülük, CHP’de kumsalların partisiyim diyor. Peki biz 77 milyonun partisiyiz. Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Onun için de milletimiz 8 seçimde bizi hep birinci parti olarak çıkardı. Diyorum ya, ben tarafım. Milletimizn tarafıyım. Bunu anlamakta zorlanan bazı garipler var. Diyorlar ki, hemen ayrımcılığa başladı. İşte bu ifadeyi anlamayacak kadar zavallısın. Bunlara sorarsan millet onlar gibi düşünenlerdir. Biz bu ülkede 77 milyonun tamamına 12 yıldır ayrım yapmadan hizmet veriyoruz. Bunlar çok önemli. Tokat’ta diğer 80 vilayette de CHP, MHP ve HDP’ye oy vermişler rahatsızlar. CHP gitti Pensilvanya'nın dizinin dibine çöktü. Halen oradan işi idare etmeye çalışıyor. MHP kendi iradesi ve politikası yokmuş gibi CHP’nin gölgesinde hareket ediyor. İşlerine gelince biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz derler. İşlerine gelince biz 91 yıllık partiyiz değiller. Allah aşkına içlerinden bir tane cumhurbaşkanı adayı bulamadılar. MHP de aynı kendisine verilen emri yerine getirdi. Kendi içinden çıkan adayları dövdüler. Ülkücü camia kendi içinden bir tane cumhurbaşkanı adayı çıkaramadı mı? MHP’ye gönül veren kardeşlerimize sesleniyorum, Erdoğan bu milletin tamamının cumhurbaşkanı adayınız. Hizmeti verirken asla bu ile git, bu ile gitme diye 12 yıl içerisinde böyle bir şey var mı? Tokat’a 12 yıl içerisinde 8 katrilyon liralık hizmet verdik. Pensilvanya'nın lekeleri ortaya çıkınca CHP ve MHP’nın alınlarına yapışacak. Pensilvanya'nın daha çok pisliği ortaya dökülecek. Bu Pensilvanya'nın okullarından çocuklarınızı aldınız dimi? Sakın bunların dershanelerine çocuklarınızı göndermeyin. Devletin okulları bize yeter. Her cumartesi-pazar ücretsiz olarak yavrularımıza kurslar vereceğiz. Onun için de paralarınızı bunlara vermeyin. Bunlar paralarımızı aldılar hem de ihanet ettiler. İnşallah bu oyunu artık 2014 - 2015 eğitim öğretim yılında bozuyorsunuz. Bunların yayın organlarını, gazetelerini kapılarınıza yaklaştırmayın. Bunların yine ablaları gelir. Gereken dersi veriyor musunuz? Bizde ablalaramızla beraber yürüyoruz."
"Bunların adaylarının ne siyasetle ne de milletle bir derdi yok" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz bu ülkenin 81 vilayetinin nerede ne olduğunu gayet iyi biliriz. Bir insan babasının memleketini bilmez mi? Bir kere oraya uğramaz mı? Yozgat’a aday olunca ve bizim Adalet Bakanımızın ricasıyla gidiyor. Benim memleketim Rize. 1 yılı geçirmeden gitmemek yapmıyorum. Buranın çamurunda biz büyüdük. Öyle yetiştik. Hiçbir zaman iğrenmedik ve bundan sonra da aynı şeklide yola devam edeceğiz. Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. CHP'li, MHP’li ve HDP’li kardeşim 10 Ağustos'ta bunlara güçlü bir ders ver. 12 yıl önce büyük Türkiye’nin hayalini kurduk. Bugün bu hayalimize çok yaklaştık. Cumhurbaşkanlığı seçimi artık yeni Türkiye'nin ilanı olacak. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı ile Türkiye ve Tokat şaha kalkacak. Yıllar boyunca halk anlamaz, bilmez, seçemez dediler. Halk bal gibi her şeyi anlar ve bilir. Halk seçerse en iyisini seçer. Siz 10 Ağustos’ta sadece bir cumhurbaşkanı seçmeyeceksiniz. 10 Ağustos'ta devletin yüzde 100 sahibi siz olacaksınız. Vekiller değil, asıllar konuşacak. Sizlerin oyu ile devlet ve millet kucaklaşacak. Halkın seçtiği bir hükümet ve cumhurbaşkanı inşallah Türkiye'yi çok daha büyük hedeflere uçuracak. 10 Ağustos’ta Türkiye ve milletimiz için millet için hayalleri olan, milletin içinden birini cumhurbaşkanı tayin edeceksiniz. Bizim bu millete aşkımız ve tutkumuz var."