Erdoğan IŞİD ile mücadele konusunda atılacak adımların sorulması üzerine, “Bölgede kritik bir dönemi yaşıyoruz. Kritik diyorum çünkü bin 250 kilometre yaklaşık sınırımız olan Suriye ve Irak’ta mevcut terör eylemleri için ‘bizi ilgilendirmez, bize ne’ deme lüksümüz yok. Şu anda yaklaşık 1.5 milyon sığınmacı ülkemizde. Bu sığınmacıların Türkiye’ye gelmiş olduğu ortamda biz hala ‘bize ne’ diyebilir miyiz. Bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı. Böyle bir ortamla karşı karşıyasınız. Orada mağdur durumda olanların savunucusu örgütler de var. Özgür Suriye Ordusu da orada bir mücadele veriyor” dedi.
Dünya ülkelerine serzenişte de bulunan Erdoğan, “Dünyada aklı selim maalesef 4 yıldır bu konuda hakim olmadı. 4 yıldır bunları hep seslendirdik ama yalnız kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu özellikle bu IŞİD terör örgütünün Irak’a geçişi, Irak’ın 3’te 1’ini işgal etmesi, bunlar görünen gerçekler. Hakikaten çok acımasız devam eden ve dinimiz İslam’la yakından uzaktan alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Çünkü bizim dinimiz İslam barışın dindir, kardeşliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim dinimiz müsaade etmez. Burada ise acımasızca yapılan bu eylemler bizleri derinden yaralamıştır. Bu tabii tüm dünyada İslam’a da mal edilmektedir.
Bizler bir Müslüman olarak elimizden geleni yapmamız lazım. Kaldı ki Hristiyan dünyası insanlığın vicdanını yaralayan bu konuda böyle bir atıyorsa, biz herhalde buna seyirci kalmayacağız. Kaldı ki olayın bir yerde tarafı olmaya namzetiz. İşte 49 tane rehinemiz vardı. Baştan beri onları sağ salim ülkemize getirmenin gayretindeyiz dedik. İçeriden ve dışarıdan bir çok yakıştırmalar yapıldı. Biz bunları suskun geçirdik çünkü biz lafın tarafı değil, eylemin tarafı olmak durumundaydık. Hamdolsun MİT’e uluslararası istihbarattaki bu üstün başarısı ile, Dışişleri Bakanlığı, Silahlı Kuvvetlerimiz, siyasi iradenin ortaya koyduğu aklı selim ile bu noktaya geldik” diye konuştu
“UÇUŞA YASAKLI BÖLGE İLAN EDİLMELİ”
Türkiye’nin sınırda atması gereken adımlarda 3 ana başlığa dikkat çeken Erdoğan, “Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu bölgenin güvence altına alınması. Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunda inşallah şu anda yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısı ile bunları enine boyuna ele alıp nihai adımları atmak. Üçüncü, bu süreci kimlerle nasıl yöneteceğiz bunların içeriklerini görüşmek” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Irak, IŞİD’in Fransa ve ABD’de eylem planladığı konusunda istihbarat olduğunu açıkladı. Türkiye’de de bu tür eylemler olabileceği bilgisi var mı” sorusuna şöyle yanıt verdi;
“Bütün bunlar istihbarat teşkilatımızla paylaşılan bilgilerdir. Bunlar paylaşılmıyor yaklaşımı yanlış olur. MİT bölgede bütün ülkelerle sağlıklı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Elde edilen son başarı da bunun en güzel örneğidir”
“ABD’NİN SİLAHLARI IŞİD’İN ELİNE GEÇTİ”
Erdoğan 4 yıl önce adı geçen örgütlerin bir çoğunun var olmadığına dikkat çekerek, “Bu örgütlerin doğduğu yer Irak’ta Elkaide. O zaman IŞİD, Elkaide içindeki bir örgüttü. Suriye’de palazlanmaya başladı. IŞİD Suriye’de güç kazandıktan sonra her zaman bir ifadem vardır. Terör ya da terör örgütleri bataklığı sever. Onların bataklığı nedir. Ya iç savaşları ya da bu tür terör esintilerinin olduğu ortamlardır. Suriye’de Amerika silahı olmaz. Suriye’de Rus silahı olur. Oradan beslenir.
Ama Irak’ta Maliki ordusu kaçtığı zaman orada da ne yazık ki Amerika’nın orduya verdiği silahlar IŞİD’in eline geçti. Bunların içerisinde ağır silahlar var. Bunu kendileri de kabul ediyorlar ve ‘bizim yanlışımız’ diyorlar” şeklinde konuştu.
“BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ DAHA FARKLI OLACAK”
Cidde’de teröre karşı düzenlenen toplantıya Türkiye’nin de katıldığını hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
“Dışişleri bakanımızın ot toplantında bizi temsil etti. ‘İnsani yardım boyutunda burada müdahalede bulunabiliriz, işe fiilen katılmayız‘ dedik. O günün şartı onu gerektiriyordu çünkü 49 görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Ayın 2’sinde tezkere parlamentoya gelecek.
Temenni ederim geçtikten sonra atılması gereken adımlar atılacaktır. Bu tezkere tabii silahlı kuvvetleri yetkilendiren tezkeresidir. Bir diğer adım bizim güvenlik noktasındaki 3 başlığı çok daha güçlü hale getirmek, güçlendirmek bu adımları atacağız. BM Güvenlik konseyinde toplantı yaptığımız gün o 40 ülkenin katıldığı koalisyona deste 104’e çıktı. Bu sayı daha da artabilir. Çünkü şu anda en karşı olanları dahi özellikle bu terör örgütlerine mücadelede bulunma sözü verdiklerini gördük”
Güncelleme Tarihi: 26 Eylül 2014, 18:33