Başbakan Erdoğan, İskele Sancak Özel programına katılarak Mehmet Hacet’in gündeme ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Hacet’in 'Ramazan'ın gelmesiyle birlikte insanlar aslında bu durumu rölantiye alırlar ancak siz her yeri dolaştınız. Zorlanmadınız mı?' sorusuna Erdoğan, “Doğrusu tabi burada kullanacağım ifadeler benim için yaşadığımdan dolayı çok önemlidir. Bir yaz sıcağına rağmen adeta gölgede Ramazan'ı geçirdik. Hamdolsun oruçta herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Programlarımızda tabi bir eksiltme yaptık. Diyelim ki normalde birkaç miting yaparken Ramazan boyu sadece birer miting, akşam ise iftar sofralarında miting gibi şeyler yaptık. Bunun dışında yine özel ziyaretler Başbakanlık görevi üzerimizde tabi, başbakanken izne çıkmıyorsun. Bu vesileyle yurtdışı seyahatlerini 1 ay içerisinde yaptık. İlk defa yurtdışında vatandaşlarımız oy kullanacağı için orada programlarımız oldu. Onları da yaptık. Ancak bu akşam son iftarı yaptık. Güzel bir şekilde de bunları geçirmiş olduk. Dün biz Diyarbakır'da 40 derecede sıcakta miting yaptık. Diyarbakır'dan hareket ettik, uçakta iftar yaptık. Daha sonra malum İstanbul'da Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'nu açtık. Orada da bir 15 dakika maçımızı yaptık. Bununla da açılışa bir renk katalım istedik. Bütün bunlar gayet güzel bir şekilde geçti. Sesimizin kısılması da konuşmaktan değil. YHT'yi açtığımız gün orada maalesef klima kazasına denk geldik. Öyle zannediyorum bayramda bunu da atlatırız” yanıtını verdi.

Dün yapılan maçla ilgili "Dün 3 tane de gol attınız. Biri 90'dan aşırtma idi. Hat-trick yaptınız nasıl böyle yeşil sahaları özlediniz mi?" sorusunu ise Erdoğan, şöyle cevapladı:
“Baya özledik. Herhalde onun hırsından olsa gerek. Akşam eve geldiğimde torun bile bana ‘hat-trick’ yaptın dedi. ‘İkinci golü çok beğendim’ dedi. Gerek Başakşehirsporun direktörü, gerekse Rıdvan bey de sakatlandılar. İnşallah şifa bulurlar. Güzel bir stadyuma Başakşehir kulübü kavuşmuş oldu. 17 bin kişiliktir. Başakşehir aslında benim gözbebeğimdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ilk belediye başkanı olduğum zaman KİPTAŞ'ı oluşturduk. İlk sosyal konutu orada başlattık. Başakşehir böylece şehir olarak doğdu. Şimdi Başakşehir çok çok gelişti. Nüfusu itibariyle 10 binleri aşan bir nüfusa sahip oldu. Bütün sosyal etkinliklerin rahat bir şekilde yapılan bir yer oldu. Başkanlık dönemimde olimpiyatı yaptık. Şimdi de hemen yakınında şehir hastanesinin temelini attık. Bununla birlikte modern şehrin oluşumu söz konusudur. Bu modern şehrin oluşumunda belediye başkanlığımda başlayan o süreç şu anda Kadir beyle beraber devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek.”
Mehmet Hacet’in ‘Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili elinizde yeni araştırma var mı? Yeni anketler yaptırdınız mı?’ sorusunu Erdoğan, “Aslında bizim anket çalışması sıkı bir biçimde devam ediyor. Bu anketleri yaparken de seçtiğimiz denek sayısı itibariyle baya normalin üstünde bir denek sayısı tespit ediliyor. Bu yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında da şu andaki durum 54 ile 58 arasında bir tablo ortaya çıkıyor. Bu şeylerde kaymalarında olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. MHP, CHP ve HDP'den bize gönül veren kardeşlerimizden bizi destekleyenler var. Parlamento dışında olan siyasi partilerden ciddi bir desteğin olduğu var. Bundan dolayı ben tüm Türkiye'yi kucaklayacak olan bir Cumhurbaşkanı olarak özellikle Ramazan'ın son akşamında kalbi şükranlarımı ifade ediyorum” diye yanıtladı.

‘Rakiplerinizi nasıl buluyorsunuz? Mesela İhsanoğlu biraz da Türkiye'deki muhafazakar kesimin sahip olduğu söylemlere yakın açıklamalar yapıyor. En son Menderes'in kabri mezarı başında dedi ki, 'Menderes Türkiye'de diktatörlüğü ve mutlakiyeti bitiren bir liderdir. Normalde CHP eğilimli biri olsa bunu demez. Ne diyorsunuz? Sizce AK Parti seçmeninde biraz daha oy alacak gibi görünmüyor mu?’ sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi bu mensubu olduğu çatının adeta tavrını ortaya koyuyor. Şu anda bir defa kabrini ziyaret ettiği İnönü’nün o ziyaretinden sonra Menderes'in kabrini ziyaret etmesi ve sonra böyle bir açıklama yapmış olması şöyle bir şeyi ortaya koyuyor. Menderes'in kabrine gittiğinde ‘diktatörlüğü bitirmiştir’ demesi gerçekten çok manidardır. Çünkü şu anda İnönü’nün partisinin içinde olduğu çatının adayısın. Herhalde CHP'ye gönül verenler de bunu iyi yakalamış olmaları lazım. Burada İnönü’nün bir diktatör olduğunu, mutlakiyetin onunla süregeldiğini, Menderes'in bunu bitirdiği ortaya koyması bir gerçeği yakalamayı ortaya koyuyor. Şimdi bozuk saat bile dönerken 2 kere doğruyu yakalar. Burada öylede aday arkadaşımız doğruyu bir defa yakaladı. Yakaladığı yerde yani CHP'de nasıl bir diktatör rejim olduğunu başında işte İnönü’nün olduğunu kendisi Menderes'i ziyaret ederken ifade ediyor. Bu çok enteresan bir tespittir. Bundan dolayı Ekmeleddin beye ben katılıyorum. Biz bunu her zaman söylüyoruz."

"Siz seçilirseniz nasıl hareket edeceksiniz? Mevcut şartlar içerisinde siz nerede duracaksınız?" sorusu üzerine ise Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi ben tabi bu hayata siyasetin içinde başladım. Buralara geldim. Önümüzde bizim anayasa var. Başkanlık yaptığım İstanbul'da başkanlık yaparken İstanbul'da neler yaptığım neye göre hareket ettiğimi hangi yasalarla bunu yaptığımı Türkiye biliyor. İstanbul'u nasıl aldık nasıl teslim ettik. Sonra Başbakan olduk. 11 yıldır Başbakanlık süresi içerisinde anayasamızın yasaları ne belirlediyse bunu öyle yönettik. Şimdi Cumhurbaşkanlığı konusunda milletim teveccüh ederse bizi Cumhurbaşkanlığı ile görevlendirirse onların hepsi burada bellidir. Burada bize verilen görevler nelerse tabii ki biz bu görevlerini yerini harfiyen getiririz. Sadece anayasa değil, yasaların çerçevesi içerisinde yapılması gerekenler var. Bunun farkı var. Bu defa ilk defa halk kendi Cumhurbaşkanını seçecek. Bundan önce halk seçmiyordu. Aracılarla oluyordu. Türkiye'de 114 tur Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. O olaylar, gelişmeler bizleri buraya getirdi. 367 olayına da dikkat ederseniz, daha önceki Cumhurbaşkanının kabul etmediği bu işi referanduma getirme noktasında kararlar aldık. Erken seçime gittik. Erken seçimde de milletvekili sayısı olarak anayasa yapacak durumda değildik. Ancak yüzde 47 oy aldık. O seçimden çıktı. Referandumda milletin cumhurbaşkanının seçmesine MHP, CHP ve BDP karşı çıktı. Zaman zaman da salonları terk ettiler. Halkımız yüzde 69 ile kendi cumhurbaşkanını seçme kararı verdi. Bu MHP, CHP ve BDP hangi yüzle bizim cumhurbaşkanı adayımız budur, hangi yüzle bunu istiyorlar. Siz bir defa milletin cumhurbaşkanını seçmesini istemediniz ki? Bir defa halkın cumhurbaşkanı seçmesini istemediniz. Hangi yüzle halkın karşısına gidiyorsunuz derler. Biz de o gün ne dediysek bugün aynı noktadayız. Biz halkın seçeceği adayı kabullendik. Adımımızı böyle attık. Şimdi de halkın karşısına çıkıp geziyoruz. Diğerleri bunu bile yapamıyor. Esnaf ziyareti yapıp, bazı teşkilatları geziyorlar. Biz Ramazan ilçe ilçe dolaştık, devam ediyoruz" 

Başkanlık sistemiyle ilgili soruya ise Erdoğan, "Şimdi dünyada bugün parlamenter sistemlerin içerisinde veya demokratik parlamenter sistemler içerisinde gelişmiş ülkeler içerisine baktığımızda gelişmiş ülkelerin kahir ekseriyetinin başkanlık sistemiyle yönetildiğini görürsünüz veya yarı başkanlıkla yönetildiğini görürsünüz. ABD, Rusya, Çin ve Avrupa böyledir. Bizim çok daha seri kararlar alabilmemiz için böyle bir sistemin gerekliliği gelişmiş ülkelere bakıldığında böyledir" yanıtını verdi.