“Ülkemizdeki her güzel hizmet gibi bu okulu da dillerine dolayanlar, burası üzerinden bizi yıpratmaya, kendilerine rant devşirmeye çalışanlar oldu” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugün aynı zamanda okulun arazisiyle ilgili pek çok ahlaksız iddiayı dile getirenlerin hatta meseleyi Meclis gündemine taşıyanların utanç günüdür. Ama biliyoruz ki onların karakterinde utanma duygusu maalesef yok. Onlar bizim muhatabımız değil. Bizim muhatabımız buradaki pırıl pırıl gençlerimizdir, önümüzdeki yıllarda da bu okulda eğitim görecek evlatlarımızdır, milletimizdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de mücadele etmeden, cesaret göstermeden, değil dev eserlere imza atmak, bir çakıl taşının yerini dahi değiştirmenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Bunun için biz 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca kesintisiz mücadele içinde olduk. Bu sayede Rabbimin inayeti ve milletimin desteğiyle tüm hizmet kapılarını sonuna kadar açtık, sonuna kadar kullandık. Bugüne kadar hangi eseri ülkeye kazandırdıysak, hangi hizmeti milletimizin hizmetine sunduysak hepsini birilerine rağmen yaptık, birilerine rağmen netice aldık. Hep engellemeye çalıştılar ama biz tereddüt etmedik. İnandık, azmettik, üstüne üstüne gittik ve neticeyi aldık. Sadece milli eğitimde yaptıklarımız dahi bizi milletimiz nezdinde ibra etmeye yetecektir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE 8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM GARABETİNİ YAŞADI”

Türkiye’nin, ülkenin ihtiyaçlarıyla ve eğitimin gerekleriyle hiçbir şekilde uyuşmayan 8 yıllık kesintisiz eğitim garabetini yaşadığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

“Adeta şah damarımızı kestiler. Şah damarı kesilen bir insan yaşayabilir mi? Nesli o hale düşürdüler. O zaman 600 bin imam hatip öğrencisi vardı. Bir anda bu sayı 60 bine düştü. Sabır, sabır sabır ve bunun neticesinde bu geldi. Sabrın neticesinde şu anda imam hatiplerde okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 200 binin üzerine çıktı. Bunlar dayatmayla olmadı, zorlukla olmadı. Bir tarafta getirdiler kat sayı engelini koydular, bir tarafta imam hatipten çıkanlar istedikleri okula gidemesinler diye kat sayıyla önünü kestiler, bariyer oluşturdular. Kartal İmam Hatip’ten mezun olan evladım Boğaziçi Üniversitesi ’ne gidecekken gidemedi. Aynı şekilde kızlarım bu akıbete uğradı. Onlar da bu bariyere takıldı. Biz bir şeye aşığız. Bizim derdimiz var. Dertliyiz. Biz diyoruz ki niye bu çocukların ayaklarına pranga taktınız? Bu bir yarış değil mi? Bırakın kim hangi okulu istiyorsa o okula gitsin. Önünü kesmeyin, adeta zincirlere bağlamayın. Özgürlükse eğitim özgürlüğünün önünü kıstınız. Güya özgürlükten yanayız diyerek kestiler. Ama gerçek özgürlükten yana kimlerin olduğu ortaya çıktı. Sırf imam hatip okullarını bitirmek için tüm eğitim sistemini adeta felç ettiler. İmam hatip okullarında milli ve manevi değerlerine bağlı, bu ülkenin tarihiyle, kültürüyle yoğrulmuş nesiller yetişmesinden rahatsız olanlar meseleyi nereye getirdiler hatırlayın. Bir imam müezzin parantezine sıkıştırmaya çalıştılar. Türkiye’nin bu kadar imama ihtiyacı yok dediler. Bu okulların hedefi sadece imam ve müezzin yetiştirmek değil ki. Ben İstanbul’da tek imam hatip vardı Fatih’te oradan mezun oldum. Orada okurken bazı hocalarımız bize ‘Oğlum buraya niye geldiniz? Ölü yıkayıcısı mı olacaksınız’ derdi. Biz ağlardık. Çünkü biz ölü yıkayıcısı olmak için o okullara gitmedik. Ama bu ülkede ölü yıkayıcılarına da ihtiyaç var. Zira bunların ölüleri de imamın veya bu işi bilenin önüne geliyor. Bunlar hep tek parti döneminin, imam hatipleri sadece ölü yıkayıcı olarak gören anlayışı 28 Şubat döneminde yeniden hortlatıldı. Bunun için imam hatiplerle birlikte tüm eğitim sistemini yerle bir etmeyi göze aldılar. Bilhassa mesleki eğitim bu süreçte çok büyük darbe yedi. Biz 4+4+4 sistemini getirerek bu yanlışa son verdik. İmam hatiplerle birlikte tüm meslek liselerini cazip hale getirecek tedbirleri hayata geçirdik.”

“İMAM HATİP LİSELERİNDE DAHİ KIZLARIN BAŞÖRTÜSÜYLE UĞRAŞTILAR”

Erdoğan, mesleki ve teknik eğitimin yüzde 35’e kadar düşen oranını yüzde 58’e çıkardıklarını ifade ederek, batıda meslek liselerinde okuma oranının yüzde 75, düz liselerde ise yüzde 25-30 civarında olduğunu vurguladı. Genel liselerden 952’sini Anadolu lisesine, 579’unu mesleki ve teknik liseye, 73’ünü de imam hatip lisesine dönüştürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplamda 21 adet seçmeli ders ile öğrencilerimizin ilgi ve kabiliyetine göre eğitim almasının önünü açtık. Kat sayı adaletsizliğine son vererek meslek liselerinden mezun olanların üniversite sınavlarında adil bir şekilde yarışa girebilmelerini temin ettik. Ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağına son vererek kız evlatlarımızın üzerindeki baskıyı kaldırdık. İmam hatip liselerinde dahi kızların başörtüsüyle uğraştılar. Sabrın sonu selamettir. Herkes inandığı gibi yaşama hakkına kavuştu. Buralara kolay gelinmedi. Nasıl ki insanımız başını açma hürriyetine sahipse, başını örtmek isteyen de örtme hürriyetine sahiptir. Benim başı açık kardeşim de, başı örtülü kardeşim de bir vatandaşım olarak kesinlerine hizmet vermede ayrımcılık yapmamama gereken bir sorumluluğum var. Onun için talebe bağlı olarak serbest kıyafet uygulamasını okullarımızda başlattık” şeklinde konuştu.

’SANAL ALEM’ UYARISI

Cumhurbaşkanı, öğrencilere ‘sanal alem’ uyarısında da bulunarak, "Geleceğin hesabını farklı yapmanız lazım. Sizler idealist gençler olarak, milli ve manevi değerlere bağlı gençler olarak, şu anda bir sanal alem oluşturuldu. Sosyal medya, sanal alem. Ama siz bu sanal alemi aşarak, doğal dünyanızda yaşamanın mücadelesini veren bir nesil olmalısınız. Çünkü bizim için asıl olan odur. Bunu başarmanız lazım" ifadelerini kullandı.

"TERÖRE SARILANLAR..."

Şartlı eğitim yardımıyla 12 yılda 21 milyon çocuğun annelerine 4 katrilyon lira ödeyerek bu çocukların eğitimlerinin aksamamasını sağladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burs alan ilk ve orta öğretim öğrenci sayısı 245 bin oldu. Göreve geldiğimizde ülkemizde 347 bin derslik vardı. 79 senede bu kadar derslik yaptılar. Biz 12 yılda 234 bin derslik ilave ettik” dedi.

Teröre sarılanların, yapılan hizmetlerin kıymetini bilmediğini anlatan Erdoğan, “Varsın bilmesinler. Onlar ne yazık ki okulları bombalayanlar, onlar camilerimizi bombalayanlar, onlar hastanelerimizi bombalayanlar, onlar ambulanslarımızı bombalayanlar, onlar halkımıza hizmet veren otobüsleri yakıp yıkanlar. İnanıyorum ki bunların da kadir kıymeti anlaşılacak. Onlara da gerekli dersi benim milletim vakti geldiğinde verecek” diye konuştu. Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bazıları farklı dille konuşurlar ama bu gece aslında süper hilal vardı. Biz de göreceğiz dedik. Baktık ama bulutlar üzerini örtmüştü, göremedik. İnşallah süper hilallerle geleceği hep beraber kucaklarız.”

Törenin ardından okulun açılışını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle birlikte sınıfları gezdi.