Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dördüncü kez muhtarlarla bir araya geldi.
Muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin evine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı.
Bugün ‘muhtarlar buluşmasının’ dördüncüsünü gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ İlk olarak 27 Ocak’ta 17 ilimizden gelen 409 muhtarımızla bir araya gelmiştik. Ardından 17 Şubat’ta 10 ilimizden 381 muhtar kardeşimizle daha sonra da 24 Şubat’ta yine 10 ilimizden gelen 380 muhtar kardeşimizle birlikte olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünde Ankara’dan, İstanbul’dan, Yalova’dan, Tekirdağ’dan, Edirne’den, Çanakkale’den, Kocaeli’nden, Kırklareli’nden, Bilecik’ten 424 muhtarları misafir ettiklerini söyledi.
Türkiye’deki 50 bin muhtarın tamamiyle hasbihal etmeyi, sofralarını paylaşmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda muhtarlarımız yanında esnaflarımızla, işadamlarımızla, sanatçılarımızla, bilim adamlarımızla, sporcularımızla velhasıl milletimizin her kesiminden kardeşimizle bir araya geliyoruz” diye konuştu.
Yakında şuanda inşaatı devam eden aynı anda 2 bin kişiyi alabilecek büyüklükte bir kongre merkezi inşa ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre merkezinin bitmesi ile birlikte 2 bin muhtarı biranda oraya davet edeceklerini ifade etti.
“HER GÜN MİLLETİMİZLE İÇ İÇE, BERABER OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kongre merkezinde aynı anda 2 bin muhtarla aynı anda yemek yiyebileceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O zaman tabi bu süreç daha da hızlanarak devam edecek. Bu bize bir şey sağlayacak, Türkiye’nin geniş katmanlı bütün sivil toplum kuruluşlarıyla, gruplarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde artık Saray demeyeceğiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde inşallah bir araya gelmek suretiyle devlet milletiyle çok daha farklı bir şekilde kaynaşmaya başlayacak. Çünkü burası milletin evi. Biz milletiyle arasına duvarlar örmüş, tel örgüler çekmiş, bariyerler kurmuş bir siyasetçi, bir başbakan olmadığımız gibi, bir belediye başkanı olmadığımız gibi, böyle bir cumhurbaşkanı da asla olmadık, olmayacağız. Her gün milletimizle iç içe, beraber olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“BU BAĞ KOPTUĞU GÜN BİZİMDE BİTTİĞİMİZ GÜNDÜR”
Milletle kesintisiz bir irtibat, kesintisiz muhabbet içinde olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim muhabbetimizi, gönül bağımızı, saygımızı artırarak devam ettirsin. Açık söylüyorum bu bağ koptuğu gün bizimde bittiğimiz gündür. İnsan nasıl oksijeninin olmadığı yerde nefes alamaz, yaşayamazsa bizde milletimizle muhabbetimizi kaybettiğimiz de adeta nefesiz kalırız. Çünkü biz milletimizin bağrından doğduk, orada yetiştik, orada ilmi, irfanı, hizmeti öğrendik. Bunun için de başka bir dünyayı ne hayal edebiliriz ne de orada yaşaya biliriz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini en iyi muhtarların anlayacağını belirterek, muhtarların demokrasi çınarının köklerine en yakın dalları olduğunu ifade etti.
“ONLARIN HİÇBİRİ OTURDUKLARI MAHALLELERİNDE MUHTARLIĞA ADAY OLSALAR KAZANAMAZLAR”
“Bakmayın siz kendi aklınca muhtarları küçümseyenlere, görmezden gelenlere” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şundan eminim, onların hiçbiri oturdukları mahallelerinde muhtarlığa aday olsalar kazanamazlar. Kendi mahalle halkının gönlüne girip orayı fethedip muhtar olamayacakların ülkenin, milletin meseleleri hakkında iri iri laflar etmeleri bizi sadece acı acı gülümsetir. Bugün ülkemizde siyasi parti genel başkanı, yöneticisi sıfatı taşıyanlardan pek çoğunun parti amblemlerini bir kenara koyun mahalle muhtarlığına aday olduklarında hüsrana uğrayacaklarını gayet iyi biliyorum. Hepsini iyi tanırım. Milletle, vatandaşla irtibatları o kadar zayıf ki seçimler onlar için adeta bir yük. Çünkü sahaya çıkmak, vatandaşımızla muhatap olmak zorundalar. Halbuki onların istedikleri, oturdukları yerden ‘cumhurbaşkanı şöyle söyledi. Hükümet şöyle yaptı’ diyerek siyaset yapmak. Gerçi geçtiğimiz günlerde İzmir’de bir vatandaşımız, bir hanımefendi bunlardan birine gayet güzel dersini vermiş. Sürekli iş değil laf üreten bir siyasi parti genel başkanına kendi partisinden olduğunu söyleyen bir hanımefendi ‘bırakın dalaşmayı proje üretin’ diye seslenmiş. Belki sizlerde televizyonlarda izlediniz. Bizde yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Diyoruz ki ‘bırakın yapılanları kötülemeyi. Bırakın unu bunu karalamayı. Siz bu ülke için millet için ne yapacaksınız, ne yaptığınız’ onu söyleyin. Söylüyoruz söylemesine de karşı taraftan proje namına tık yok.”
“‘KUŞLARDAN HABER ALDIM, BENİM PARTİMİ KAPATACAKLAR’ DİYE ORTALIKTA DOLAŞMASIN”
Parti kapatmalarıyla ilgili tartışmalara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş, ‘partilerini kapatacaklarmış.’ Niye senin partini kapatsınlar? Ben genel başkan olduğum parti 2007’de kapatılmak istendi. Bunların hiçbirinin sesi çıkmadı. Hatta o zaman bir partinin genel başkanı şunu söyledi, ‘Ankara’da da hakimler, savcılar varmış’ dedi. Yani kapatılsa zil takıp oynayacaklar. Bunu söyleyenler şimdi nedir ‘partimiz kapatılacak.’ 2010 Anayasa değişikliğinde gene o zaman parlamentodayım biz dedik ki, ‘parti kapatılmasını yasaklayalım. Artık partiler kapatılmasın.’ İnanır mısınız o maddenin görüşülmesinde hepside Meclis’i terk ettiler. Orada kalmadılar. Ne yazık ki partimin içinden de ihanet edenler çıktı. Onlar da o maddenin görüşülmesinde bulunmayınca biz 330’u yakalayamadık. Halbuki 330’u yakalasaydık 2010’daki 26 maddelik Anayasa paketinin çıkışında partilerin kapatılması ortadan kalkacaktı ve şunda bunlar konuşulmayacaktı. Ben geçenlerde sayın Başbakana da söyledim, ‘gelin Meclis’e getirin bu işi ve zaten biz daha önce bunu söyledik buyurun gelin bir hafta içerisinde hemen birlikte yasa teklifini getirelim, fazla bir şey değil 3-5 maddelik iş. Partilerin kapatılmasını ortadan kaldıralım.’ Bakın zorlaştıralım demiyorum, kapatılmayı tamamen ortadan kaldıralım. Bunu yapalım. Bunun adımı atılsın. Milleti aldatmaya gerek yok, dürüst olmak gerek dürüst… Bakın şimdi iktidar partisi adımı attı. Hadi gelin destekleyin tekrar sağa sola kaçmayın. Neyin şikayetini yapıyorsunuz. Üstelik iş işten geçmiş değil. Buyurun şuanda iktidar partisi Anayasa paketi değişikliği teklifini Meclis’e sunuyor. Temenni ederim ki süratle bu iş hallolur. 4 parti bir araya gelsin hatta dört partiye de gerek yok. Anamuhalefetle iktidar partisi bir araya gelsin bu işi bitirir. Ve tamamen artık bu milletin gündeminden düşsün. Artık ondan sonra da hiç kimse, ‘kuşlardan haber aldım, benim partimi kapatacaklar’ diye ortalıkta dolaşmasın” şeklinde konuştu.