Dink soruşturmasında daha önce alınan ifadelerinin ardından tutuklanan ve yeni bilgiler doğrultusunda ek ifadeye çağrılan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Emniyet Müdürü Ercan Demir, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü Amiri Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit ise tekrar cezaevine götürüldü.

ŞÜPHELİLERDEN 5’İ GÖZALTINA ALINDI

Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin ihmali olup olmadığına ilişkin yürütülen soruşturmada savcılık yeni bilgi ve deliller doğrultusunda 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı almıştı. Savcılığın bu kararı üzerine 9 şüpheliden Faruk Sarı, Osman Gülbel, Yılmaz Angın, Mehmet Ayhan ve Onur Karakaya gözaltına alınarak adliyeye sevk edilmişti.

DOSYADA DAHA ÖNCE TUTUKLU ŞÜPHELİLER TEKRAR DİNLENDİ

Aynı soruşturma kapsamında daha önce başka suçlardan tutuklu eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Emniyet Müdürü Ercan Demir, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü Amiri Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit benzer suçlardan ek ifade vermeleri için cezaevinden getirilmişti.

ŞÜPHELİLERİN HEPSİ TUTUKLAMA İSTEMİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ

Savcılık 4’ü tutuklu toplam 9 şüpheliyi dosya üzerinden “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek “ suçlarından tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etmişti. Haklarında gözaltı kararı alınan 5 şüpheliye ise ayrıca “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçlaması da yüklenmişti. Hakkında gözaltı kararı çıkarılan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.

ŞÜPHELİLERİN MAHKEMEDE VERDİĞİ İFADELERİN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI

Trabzon ve İstanbul’daki kamu görevlilerinin suçu olduğunu ifade eden eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek,’’ Cinayet esnasında gözcülük yaptığı ve kendi elemanları olduğu iddia edilen iki-üç kişinin kimler olduğunun ortaya çıkarılsın’’ diye konuştu.

Engin Dinç’in cinayette rolü varmış gibi gösterildiğini söyleyen Polis memuru Muhittin Zenit,’’ Ben tutuklanmadan bir hafta önce Samanyolu yayın grubunda, Bugün TV’de, benim Engin Dinç’in özel kalem müdürlüğüne getirildiğimi yazmışlardı. Böyle bir şey olmadığı halde Engin Dinç’in sanki bu cinayette rolü varmış gibi algı oluşturmak amacıyla yaptılar. Halbuki Engin Dinç’in bu cinayetteki pozisyonu ortadadır. Biz algıladığımız bilgiyi İstanbul’a ve Ankara’ya göndermişiz’’ şeklinde konuştu.

Olayın yaşandığı esnada Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli olan Polis memuru Onur Karakaya, “Görevim esnasında Özkan Mumcu ile bir kez Mehmet Ayhan’la birkaç kez haber alma elemanı Erhan Tuncel ile görüşme yaptık. Bu doğrudur. Ben o görüşmelere refakatçi olarak katıldım. Cinayet işlendikten sonra Ercan Demir müdürümüz Mehmet Ayhan ‘ı arayarak olayı söyledi. Erhan Tuncel’i arayın bir sorun bakalım dedi. Ben Erhan Tuncel’i aradım. Şaşırmış bir ifade ile haberi olmadığını söyledi. Yasin Hayal’in Trabzon’da olup olmadığını sordum. Oda buralarda diye cevap verdi. Yasin Hayal’i sorma fikri bana yukarıdan geldi. Erhan Tuncel ile meseleleri asıl konuşan kendisini çalıştıran arkadaşlarımız Özkan Mumcu sonra Mehmet Ayhan olmuştur. Erhan Tuncel sürekli medyatik olaylardan bahsedip bizden para istiyordu” ifadelerini kullandı.

Eski EGM İstihbarat Daire Başkanlığı C-2 Büro Amiri Yılmaz Angın ise ifadesinde şunları söyledi : ’’ C5 adlı bir büroda çalıştığını hatırlamıyorum. Bu evrakı Trabzon'dan şubemize düştüğünde hakkına gereğini yaptığımın belli olması için üzerine not düştüm. Not üzerindeki yazılı "İstanbul’a yazılmayan bir husus varsa görüşelim" şeklindeki ibarenin altına '854 sayılı yazı ile İstanbul’la paylaşılmıştır arzedildi' ibaresini bunun için yazdım’’

Yasin Hayal ve MİT personeliyle mülakat yaptıklarını ifade eden Faruk Sarı ise "Erhan Tuncel'e ödeme yapıldığına dair yanılmıyorsam okul taksiti olması gerekirdi böyle bir F3 raporu vardı. 2010 yılına kadar Trabzon'da görev yaptım. Cinayetten hemen sonra Ogün Samast'ın ilişkide bulunduğu Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Yasin Hayal'i aldık. İl Emniyet Müdürlüğü ve il jandarma teşkilatındaki yetkili amirler mülakat yapalım dediler. MİT personeli de bu mülakatta vardı. Daha sonra Ogün Samast'ı alan İstanbul'a bu şahısları sorduk. Kimliklerini bildirdik. Onlarda hiç mülakat yapmadan bize gönderin dediler. Bizde İstanbul'a gönderdik" dedi.