“BÜTÜN SEÇİM KAMPANYASI SÜRESİNCE GÜZEL BİR SEDA BIRAKMAK İÇİN ÇABA SARF ETTİK”
“İnsanoğlu hizmet etmek için ve diğer varlıklardan, diğer yaratıklardan farklı olarak geriye güzel eserler bırakmak için yaratılmıştır” diyen Davutoğlu, “Bizler hepimiz bir gün gelecek bu tarihte yerimizi alacağız. Fani dünyada terki diyar edeceğiz ama geride hangi eserleri bıraktığımız önem taşıyacak. Eğer siyasette isek siyasi bir mücadele veriyorsak tek gayemiz olmalı. O da geride güzel bir eser, hoş bir seda bırakmak. Bütün seçim kampanyası süresince güzel bir seda bırakmak için çaba sarf ettik. Ancak bu seçim kampanyası esnasında şiddetle de karşılaşıldı. Baskılar bazı istenilmeyen olaylar, özellikle bazı bölgelerimizde gerçekten hiç de arzu verilmeyen olaylarla karşı karşıya kaldık. Sabırla, hoşgörüyle, tevazuyla bütün vatandaşlarımızın kalbine girmeye çalıştık. Neticeyi inşallah yarın bütün Türkiye hep beraber göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZI SEÇİM SANDIĞINA GİTMEYE DAVET EDİYORUM”
Bir parti genel başkanı olarak değil, sadece bir Başbakan olarak değil bir vatandaş olarak vurgulamak istediği birkaç husus olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Birincisi her ne surette olursa olsun mutlaka oyunuzu kullanın, mutlaka seçim sandığına gidin, mutlaka kendi geleceğinizle ilgili, çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğiyle ilgili en doğru kararı vermeyi çalışın. Eğer seçim sandığına gidilmezse daha sonraki olaylarla ilgili, gelişmelerle ilgili hep bir gizli suçluluk duygusu hissedeceksiniz. Onun için bütün vatandaşlarımızı seçim sandığına gitmeye davet ediyorum. Türkiye’de seçimler tek parti dönemi hariç, hep objektif ve şeffaf yürüdü. Seçimler sonrasıyla ilgili kimsenin kaygısı olmamalıdır. Geçtiğimiz seçimlerde nasıl milli irade tecelli etmişse, bu seçimlerde de milli irade tecelli edecek. Millet emaneti kime verirse herkes bunu kabullenmeli. Kimse seçim sonuçları üzerinde tartışmalar doğurarak, meşruiyet tartışmasına, meşruiyet şüphesine yol açacak eylemler içine girmemeli. Aksine milletimizin hür iradesine, milletimizin basiretine güvendik mi en doğru karar ortaya çıkar. Bu çerçevede sizler kararınızı verirken lütfen Türkiye’de ve dünyada gelişmeleri de göz önüne alınız. 90’lı yallarda, 80’li yıllarda Türkiye’deki istikrarsızlıkların he ağır bedellere yol açtığını hep beraber yaşadık. Bunları göz önünde bulundurun. Aynı şekilde darbe dönemlerinin, geçiş dönemlerinin, ara dönemlerinin sadece birkaç yılı, birkaç ayı değil, on yılları kaybettirdiğini hiç unutmayalım.”
“BİZİM KAYBEDECEK BİR DAKİKAYA BİLE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
“Dünyada siyasal yapı itibariyle en değerli husus demokratik istikrardır” ifadesini kullanan Ahmet Davutoğlu, “Sadece istikrar olursa bazı otoriter rejimlerde olduğu gibi bir müddet sonra tiranlaşır. Ama istikrara yol açmayan bir demokrasi eğer kaosa yol açıyorsa bu sefer demokraside sürdürülebilirlik sorunu çıkar. En değerli şey demokratik istikrar. Yani halka giderek, halktan oy alarak istikrarı teminat altına almak. Doğru kararın demokratik istikrar olduğu hepimizce bilinmeli. Yoksa bir belirsizliğin yol açabileceği sonuçların bedellerini hep beraber öderiz. Türkiye 12 yıldır demokratik bir istikrarın getirdiği büyük kazanımları gördü, yaşadı ve onları tecrübe etti. Şimdi eminim hepiniz bütün bu kazanımların üzerinde demokrasi ve istikrarı birlikte gerçekleştirmenin çabası içinde olacaksınız. Etrafımıza bakın birçok ülke birçok parçalanmaların içinde. Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Ukrayna küçük etnik parçalanmalar karışıklıklar üzerinden üç beş yılı değil, neredeyse bir asrı kaybediyor. Bizim kaybedecek bir dakikaya bile tahammülümüz yok. Yapmamız gereken bu kararı verirken hangi siyasi partinin ülkenin bütününü kucaklayabileceğini, hangi siyasi partinin herkesin temsilini üstlenebileceğini, hangi siyasi partinin bir bölge, bir etnik ya da mezhebi gruba değil, bütün Türkiye’ye hitap edebileceğini göz önünde bulundurup işte orada demokrasi istikrarının sırrı yatar. Eğer şu veya bu parti sadece bir bölgeye, sadece bir kesime, sadece bir toplumsal gruba hitap ediyorsa ülkenin bütününü kuşatan bir siyasi irade ortaya koyamaz. Parçalanmış partilerin üzerinde muvafık kalacakları, ittifak edecekleri hükümet modelleri ise geçmişte olduğu gibi sadece büyük sıkıntılara yol açar. Biz kendimizden eminiz. Milletimiz 12 yılın sonunda eminim tekrar emaneti bize tevdi edecektir” dedi.
“BU ATEŞ ÇEMBERİNİN İÇİNDE TÜRKİYE İSTİKRARLA KALKINMAYI BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRMİŞSE BUNDA AK PARTİ’NİN GÖSTERDİĞİ BASİRET, FERASET, DİRAYET AĞIRLIKLI OLARAK ROL OYNADI”
Dün 8 Haziran’da görevi devralır almaz yapacağı çalışmaları, atacakları adımları paylaştığını hatırlatan Davutoğlu, “Hiç tereddüdümüz yok. Ancak yine de nihai irade, nihai karar size ait. Yine bu gelişmeleri takip ederken hem Türkiye’nin milli birliği, bütünlüğü, demokratik istikrar içinde geleceği yürümesini göz önüne alın hem Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Avrupa’da, Karadeniz havzasında yaşanan gerilimler içinden bu ülkeyi kimin çıkarabileceğini de mutlaka göz önünde bulundurun. İnsanlık tarihi çok hızlı akıyor. Dünya çok dinamik gelişmelerle yüz yüze. Bu dinamik gelişmelere hangi partinin doğru cevabı oluşturabileceğini de siz takdir edeceksiniz. 2008 ekonomik krizi yaşandı. Bütün dünya bu krizle muhatap oldu. Birçok ülkede hükümetler çöktü. Avrupa’da 2008’den bu yana 7-8 hükümet gören ülkeler oldu. Çok yakın komşularımız büyük bunalımlar yaşadı ama Türkiye eğer bütün bu ekonomik dalgalanmaları aşabilmişse arkasında Ak Parti iktidarının ve Ak Parti kadrolarının basiretli yönetimi, istikrar içinde millete hizmet etme aşkı vardır. Yine etrafta birçok siyasi çalkantılar yaşadık. Eğer bu ateş çemberinin içinde Türkiye istikrarla kalkınmayı birlikte gerçekleştirmişse bunda Ak Parti’nin gösterdiği basiret, feraset, dirayet ağırlıklı olarak rol oynadı” ifadelerini kullandı.
“İKİNCİ YARIDA ŞİMDİYE KADAR YAPTIKLARIMIZIN ÜZERİNDE YÜKSELEN BİR GÜÇ OLARAK TÜRKİYE’Yİ, YENİ TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Özetle dünya tarihinin hızla aktığı, dünya konjonktürünün dinamik bir şekilde seyrettiği bu dönemeçte 7 Haziran’da vereceğiniz karar büyük bir önem taşıyor. Bu karar Türkiye için önemlidir. Bu karar Türkiye dışında Türkiye’ye gönül veren toplumları, dost ülkeler için önemlidir ama bu karar en çok her biriniz için önemli. Biz bu kararla 7 Haziran’dan itibaren ikinci bir dönemin, ikinci bir yarının başladığını şimdiden görüyoruz. 12 yıl içinde Türkiye çok büyük mesafeler kat etti. Sizlerle bunları hep paylaştık seçim kampanyasında. Şimdi ikinci yarı başlıyor. Bu ikinci yarıda şimdiye kadar yaptıklarımızın üzerinde yükselen bir güç olarak Türkiye’yi, Yeni Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Bu yükselen gücün ekonomisi güçlü olacak. Demokrasisi sağlam olacak. Kültürel birlikteliği tahkim edilmiş olacak. Omuz omuza yürüyen bir ülke olarak yeni Türkiye’yi 2023’e hep beraber taşıyacağız. Hiç tereddüdünüz olmasın, hiçbir şekilde şüphe etmeyin. Bu millet çok zor badireli dönemlerden geçti ama millete sadık kadrolarla büyük hamleleri, büyük mucizeleri de tarih sahnesine yazdı. İşte bu kadrolar bugün Ak Parti’de. Bu kadrolar bugün sizinle birlikte yürümeye hazır. 12 yıllık birikim üzerinde yeni ufuklara birlikte yürüyeceğiz. Bu yeni ufukları birlikte tayin edeceğiz, birlikte çizeceğiz. Parlak bir geleceği çocuklarımıza, torunlarımıza birlikte emanet edeceğiz ama bunun için yarın kullanacağınız oy tarihi bir rol oynayacaktır. Ülkemizin 81 vilayetinde vatandaşlarını kucaklamış bir Genel Başkan olarak bir Başbakan olarak hepinize en doğru tercih konusunda hayırlı seçimler diliyorum. Hepimiz yarın oyumuzu kullanırken geleceği birlikte inşa etmenin bilinciyle yeni ufuklara yürüyeceğiz. Yarın asırlarca süren kutlu yürüyüşün tarihi serüvenin önemli bir aşaması. Gelin birlikte yeni Türkiye’ye yürüyelim. 2023’e yürüyelim. 100.yılı birlikte, Yeni Türkiye ile güçlü, kudretli, şefkatli Türkiye ile idrak edelim. 2053’ü, 2071’i birlikte inşa edelim. Öyle bir gelecek inşa edelim ki bütün ülkeler buna gıpta ile baksınlar ve uluslar arası düzende yükselen bir devin ayak sesleri her yerden hissedilsin.”