Greenpeace’in ve köylülerin avukatı Deniz Bayram kararla ilgili yaptığı açıklamada, “Görülmektedir ki, oybirliği ile alınan kararın gerekçesinin anlamı: zeytinliklerde termik santral yapılamaz. Bu karar, son dönemde çeşitli tehditler ile karşı karşıya kalan Anadolu’nun zeytin ağaçlarının, maden, enerji, endüstri ve buna benzer yatırımlara karşı korunması anlamına gelir. Yırcalıların mücadelesi, en başından itibaren haklı ve meşru idi. Sesimizi hep duyurmaya çalıştık, tedbir alınmasını talep ettik, ancak sesimizin ısrarla duyulmaması ve tedbir alma yükümlülüklerinin yerine getirilememesi 6 bin zeytin ağacına mal oldu. Kolin şirketi ve diğer kömür yatırımcıları sadece zeytin ağaçlarını kesmiyor, yarattığı hava kirliliğinin sağlığa etkisinden, iş güvenliği sağlanamayan madenciliğe kadar değişik şekillerde Türkiye’de binlerce insanın hayatına mal oluyor. Türkiye’nin diğer bölgelerinde aynı şeylerin yaşanmaması için önlemler alınması gerekiyor” dedi.
GEREKÇELİ KARAR
Danıştay, Yırca köylülerinin uzun yıllardır zeytincilikle uğraşan ve zeytinciliğin kendilerinden sonraki kuşaklara aktarımı için çalışan kişiler olduğu, Greenpeace hukuk derneğinin her türlü çevre sorunları ile ilgili her türlü idari dava açma konusunda yetkisinin bulunduğundan bahsederek vermiş olduğu kararda şu ifadelere yer verdi:
“Termik enerji santrali kurulacak olan alanın zeytinlik alan olması, bu alanda enerji santrali kurulmasına olanak sağlayan Yönetmelik hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve bu sahanın amacı dışında kullanılmasına izin verilmemesine karşın, taşınmazlar için kamu yararı kararı alınması ve acelecilik yolu ile el konulmasına olanak bulunmamasının yanı sıra, zeytinlik alanın oluşturduğu bütünlük ve dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar dikkate alındığında, davacıların dava açma ehliyetinin bulunduğu, davanın süresinde açıldığı, aksi yönde iddiaların ise yerinde olmadığı görülmüştür. Termik santral yapılması amacı ile planlamaya konu edilemeyen ve bu amaçla kullanılmasına da izin verilmeyen alanda, kamu yararı kararı alınarak acele kamulaştırma yoluna gidilmesine mevzuata göre olanak bulunmadığından, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nda hukuka uyarlılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, öngörülen koşullar oluştuğundan dava konusu bakanlar kurulu kararı ile acele idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına, oybirliği ile karar verildi.”
Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2014, 17:46