"Çözüm sürecinde şu aşamada en önemli konu artık silahların tamamen susması yani terör örgütünün silah bırakması" diyerek sözlerine başlayan Kalın, "Bunu sağladığımız noktada tam da Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği şey 'çözüm süreci artık amacına ulaşmış olacaktır.' Bu yüzden kendisinin daha önce ifade ettiği gibi hatırlarsanız 'bu üç aşamalı bir süreç olarak bugüne geldi. Demokratik açılım Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının Anayasal haklarının eşit bir şekilde kullanılması esası üzerine kurulu bir açılımdı. Bunun sağlanması neticesinde Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ya da aşaması takip etmişti. Bu aşamada da Türkiye'nin bütün vatandaşlarının etnik, dini, kültürel, tarihi farklılıklarını bir kenara bırakarak birlik içinde yaşamaları hedefi ortaya kondu. Son olarak da çözüm süreci aşamasında da artık bu iş bir hal yoluna konulmak suretiyle silahsızlanma aşamasına gelmek suretiyle son aşamaya ulaşmış bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün zorluklara rağmen bu süreci en başından beri yürüten siyasi aktör olarak bugün de Cumhurbaşkanı ve devletin başı olarak çözüm sürecinin arkasındadır ve arkasında olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
YEMEN'DEKİ ASKERİ HAREKAT
Dışişleri Bakanlığı'nın "Yemen'deki askeri harekata destek verildiği" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Suudi Arabistan'dan Türkiye'nin operasyona doğrudan katılımına, askerin sahada yer almasına ilişkin bir talep geldi mi?" sorusu üzerine Kalın, "Suudi Arabistan tarafı bu operasyonla ilgili bizim tarafımıza, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine bilgi vermiştir, Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuyla bilgilendirilmiştir. Kendisi dün akşam itibarıyla bu konuyu bizzat takip etmeye başlamıştır. Dışişleri Bakanlığı'mızın yaptığı açıklamada dikkat çeken bir husus. İşin bu noktaya gelmesindeki hatalara da atıfta bulunuyoruz o açıklamada. Keşke süreç bu noktaya gelmeseydi ve bu askeri müdahale bir zaruret haline dönüşmeseydi. Fakat Yemen'de bir müddettir devam eden bu iç gerilim ve gerginlikler neticesinde maalesef Yemen'in seçilmiş, meşru cumhurbaşkanı ülkenin başkentini terk etmek, Aden'e sığınmak zorunda kaldı. Bu da yetmedi, Husiler ve onların destekçileri Aden'i de ele geçirmek üzereyken Cumhurbaşkanı Hadi'nin yaptığı çağrı üzerine Suudi Arabistan, Körfez İşbirliği Konseyi'nden aldığı bir kararla bir ortak operasyon düzenledi. Fas, Sudan, Pakistan gibi başka ülkelerin katılımıyla bu sabah itibarıyla gerçekleşti. Bizim tabii ki temennimiz Yemen'deki bu gerginliklerin siyasi diyalog yoluyla çözülmesidir. Umarız en kısa sürede siyasi diyalog yolu açılır, taraflar bir masa etrafında toplanarak bir çatışmaya, savaşa mahal vermeden bu sorunu diyalog ve müzakere yoluyla çözebilirler. Bölgemizde yeteri kadar kan akıyor. Bunun Yemen veya başka ülkede tekrarlanmasını asla arzu etmeyiz" ifadelerini kullandı.
İRAN ZİYARETİNDE DEĞİŞİKLİK YOK
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretinin tarihinde değişiklik var mı?" sorusuna Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Nisan ayının ilk haftasında İran'a yapacağı seyahatte herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Tam tersine bu gelişmeler bu ziyareti daha da önemli kılmıştır. Biz İranlı muhataplarımızla Suriye, Irak ve benzeri konuları ve şimdi de Yemen'i sıcak bir konu olarak her zaman konuştuk, konuşmaya devam edeceğiz" yanıtını verdi.
ARINÇ-GÖKÇEK TARTIŞMASI
"Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmanın ardından Sayın Cumhurbaşkanı'nın iki isimle temas söz konusu oldu mu?" sorusuna da cevap veren Kalın, "Hayır, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili bir trafiği, teması olmamıştır zaten konuyla ilgili Sayın Başbakanımız gerekli açıklamaları yaptığı için doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamını ilgilendiren bir konu değildir" dedi.
İZLEME HEYETİ TARTIŞMALARI
Bir gazetecinin İzleme Heyetiyle ilgili tartışmaları hatırlatarak, "Sayın Cumhurbaşkanı İzleme Heyetiyle ilgili bilgilendirildi mi? İzleme Heyetiyle ilgili son durum nedir, Cumhurbaşkanının tavrından bir değişiklik var mıdır?" sorusuna Kalın, "Çözüm sürecin en önemli husus, şu anda silahsızlanma aşamasının tamamlanmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da daha önce ifade ettiği gibi buna benzer çağrılar, geçmişte de yapılmıştı fakat aslolan şimdi uygulamanın nasıl olacağını görmektir. Uygulama noktasında netice alınır, tam bir silahsızlanma ortamına geçilirse zaten süreç amacına ulaşmış demektir. Şu anda bizim de hükümetin de bütün sürecin aktörlerinin en önemli önceliği de budur. Bilgilendirme konusunda elbette gerek Sayın Başbakanımız gerekse diğer arkadaşlarımız Cumhurbaşkanımızı elbette bilgilendirmektedir. Burada Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızla yürüttüğü normal bir görüşme trafiği vardır ama bunun dışında ihtiyaca binaen kendileri gene bir araya gelebilirler, bu konuları görüşebilirler. Bizzat Sayın Başbakanımızın bu konuda Cumhurbaşkanımızı bilgilendirdiğini biliyoruz dolayısıyla sürecin bundan sonraki aşamalarıyla ilgili bu mekanizma etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir" yanıtını verdi.
Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2015, 17:37