Tek adamlık dediğiniz zaman adeta bir kişi almış götürüyor yönetimi. Burada böyle bir şey yok. Söz konusu değil. Sadece yürütmenin bir kişide toplanması o cumhurbaşkanında toplanıyor. şu anki durumda çift başlılık var. Cumhurbaşkanı var, başbakan var. Örneğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP'nin genel başkanıydı hem de ülkenin cumhurbaşkanıydı. Aynı şekilde İsmet İnönü, partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanıydı. ‘Partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’ diyen Kılıçdaroğlu, onların tek adamlığından bahsediyor mu? Şu anda başbakan bir partinin genel başkanı aynı zamanda yürütmenin başı. Onun için tek adamlık ifadesi kullanılıyor mu? Şimdi cumhurbaşkanı başbakan ikilemi ortadan kalkıyor. Sadece cumhurbaşkanı olacak. En yakın çalışma arkadaşları içerisinden bir, iki bilemedin üç başkan yardımcısı olacak. Güçlendirilmiş bir başkan onun yanında güçlendirilmiş bir yasama organı parlamento, güçlendirilmiş yargı olacak. Yasama yürütme, yargı kendi görevini yapacak. Tek adamlık asla söz konusu değil. Ayağımıza 14 sene pranga bağlandı. Daha fazla şeyler yapabilirdik. Yürütmenin güçlendirilmesi lazımdı. Bu düzenlemede asla kat'a tek adamlık söz konusu değil" diye konuştu.

Bir öğrencinin 600 milletvekili sorusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceden de 600'ün üzerinde milletvekili ve senatör vardı. Şu anda Türkiye'nin nüfusu 80 milyon oldu. Temsilde adaleti sağlamak gerekiyor. İllerin temsiliyeti konusunda daha bir adil temsiliyet olsun" dedi.
Gazeteci Mehmet Ali Birand ile programın yapıldığı binada daha önce program yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İBB Başkanlığım adaylığında rahmetli Mehmet Ali Birand'la toplantı yaptık. Öğrencilerimiz aynı şekilde sorular sordu. Aradan 23 yıl geçti. O zaman yaptığımız program çok verimli oldu. Bir yılla iki yıl arasında İstanbul'u tertemiz yaptık. Hava kirliliğinden kurtardık " diye konuştu.

“Onlarla bugün de beraberim ölene kadar da beraber olacağım"

“Gençlik anayasa istiyor” konulu toplantıda yeni anayasadan bahsettiğini ve "Yalnızlığımı biliyorum" dediğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Türkiye’nin anayasaya ihtiyacı olduğu malum. Yeni anayasa sözü verdiler son seçimde yeni anayasa sözü verenler bu konuda bir adım attılar mı hayır. 60 madde üzerinde bir yere gelindi. Son anda CHP çark etti. 60 madde paraf edildiği halde mutabık kalınamadı bu iş tıkandı. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Siyasetin mutabakat dilini, dayanışma dilini özlüyorum. Batıda mutabakat denilen bir şey var. Fakat bizde niye olmuyor. Siz beyaz diyorsunuz o kalkıyor siyah diyor ama yok. Kim diyor bunu bu önemli. Bunu Erdoğan demişse tam aksini söyleyecek böyle olmaz. Batıda böyle değil bir uzlaşma yakalıyor. Başbakanımızla Sayın Bahçeli mutabakata vararak, güzel bir çalışma neticesinde 18 maddede iş bağlandı. Gönül arzu ederdi ki burada CHP olsun. Maalesef ana muhalefetin başındaki zat 18 maddeyi okumamış inanın bilmiyor. Yalnızlık konusuna gelince kendi yol arkadaşlarımı kastetmiyorum. Onlarla bugün de beraberim ölene kadar da beraber olacağım" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin çağ atladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batıyı sinirlendiren, affedersiniz kudurtan da bu" ifadelerini kullandı.

“Vatan topraklarında ölmek varken, o gavur topraklarında esir yaşayamam”

15 Temmuz gecesi CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun havalimanındaki görüntülerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzahı çok kolay 10 binler o gece orda ben Marmaris'ten çıkarken önce facetimede duyuru yaptım. Bütün halkımızı meydanlar çağırdım. Kendisi ‘ben de orda beklerdim’ diyor. Halbuki on binler orda. O VIP'de duruyor. Onbinler orada kendisi ise VIP’de duruyor. VIP'de tanklar var. VIP'ın önüne ışıldaklı araç geliyor konuşmalar oluyor. Saat 23 15'te gidiyor. Öğreniyoruz ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gidiyor. Otellerde yer bulamadığını söyledi. Biz Marmaris'ten helikopterle Dalaman'a geldik. Otel sahibi arkadaşım bana ‘Hızlı bir yatım var adalara götürelim sizi sizi’ dedi. Ben de ona vatan topraklarında ölmek varken, o gavur topraklarında esir yaşayamam’ dedim" diye konuştu.
Dalaman’a darbecilerin kendisinden önce geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dalaman’a gelmişler bizim uçağı incelemişler uçağı bakmışlar çıkmışlar. Onların arkasından biz uçağımıza gidip Dalaman'dan ayrıldık" dedi.

“Bununki kontrollü koltuk”

İstanbul'a indiklerinde Kılıçdaroğlu'nun daha önce orada olduğunun söylendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "11.30 gibi Kılıçdaroğlu, VIP'den geldi. Ve bir yere gitti dediler. Tankların önüne gelen ışıldaklı araçla darbecilerle orada konuşma yapıyor. Ne görüştün onlarla? 12 dakika telefon görüşmesi var. Ne konuştunuz. Kendisi darbe olursa tankın önüne çıkarım diyordu. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Bu iş kürek işi değil yürek işi. Kendisi havalimanından çekti gitti. Yalan bunda diz boyu. Yalan makinası görüntüler ortaya çıktı. Tabi CHP'nin çok çabuk bundan kurtulması lazım. 16 Nisan bunun işaretidir. Yedi kez seçim kaybetmiş yüzde 40’ı tutturamazsın çekilirim mealinde ifadeler kullanıyor. Yüzde 30'a ulaşamadı. Millet seni sevmiyor benimsemiyor. Yedi seçim kaybettin hala direniyorsun. Kontrollü darbe diyor. Bununki kontrollü koltuk. Çünkü kasetle geldi" şeklinde konuştu.

Üniter yapıyla ilgili bir soru ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniter yapıyla ilgili bir sorunumuz yok. Bunu açıklamamıza rağmen hep akılları bulandırmak için bunu gündeme getiriyorlar. Biz güneydoğuda Türk bayraklarıyla beraber mitingler yaptı. Ama ana muhalefetin başındaki zat Hakkari'de Türk bayrağı dalgalandıramadı. Orada miting yapmak için HDP'den destek aldı" dedi.
657 sayılı kanuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2019 Kasım'da başkanlık seçimi yapıldıktan sonra dışarıdan başkan rahatlıkla elemanlar alacak. 657 sayılı özellikle istihdam politikasının değişmesi lazım. Şu anda 12 yıl dolmadan birisi müsteşar olamaz. Bu yanlış bir şey. Temenni ederim ki o dönemde parlamento içinden bir mutabakat sağlanır da bunlar da kalkar” dedi.

“Bizim rejimle sorunumuz yok”

Kendilerinin rejimle ilgili sorunu olmadığını söyleyen Erdoğan, "Bizim rejimle sorunumuz yok. Rejim olayı 1923'te bitti yeni yönetim sistemidir. Asla rejim hiç gündeme gelmedi. Bunlar duymuyorlar ama uyduruyorlar" ifadelerini kullandı.
Bir öğrencinin “ailenize zaman ayırıyor musunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ailemde benle beraber yürüyor. Eşim çocuklarım benle beraber koşturuyorlar. Mitinge gittiğim yerlerde oraların geleneksel yiyeceklerin alıp getiriyorum onlara" diye konuştu.

“Şiir okumayı seviyorum. Bunu tüm halkımla paylaşmak istiyorum”

“Eşinize şiir yazdınız mı” sorusu üzerine Erdoğan, “Şairliğim yok kailliğim var yani iyi şiir okurum. Belediye başkanlığımda cezaevine girmeden bir kaset doldurmuştum. Şimdi teklifler gelmeye başladı. Seçimden sonra bir CD yapsak diye. Seçim bitsin olabilir. Cumhurbaşkanı olmam buna engel değil. Şiir okumayı seviyorum. Bunu tüm halkımla paylaşmak istiyorum" dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "20 ayda 10 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Tendürek, Gabar, Cudi'de mağaralar girmek suretiyle silahlı kuvvetlerimiz polisimiz cansiperane bir mücadele veriyor " şeklinde konuştu.

“1 milyona yakın insan öldüğünü ben iddia ediyorum, her şeyi gizliyorlar”

Kılıçdaroğlu'nun Esed'in dostu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kılıçdaroğlu katil Esed'in iyi bir dostudur. Geçmişte ben dostuydum o zaman böyle bi rşey söz konusu değildi. Kürtlere kimlik vermiyordu. Şimdi her türlü mali desteği veriyor. Batılı dost bildiklerimiz de silah desteği veriyor. Biz Münbiç’e girdik Rakka’ya girdik. Dabık'a girdik. Elbab'a da girdik. Bir tarafta Cerablus’u inşa ve ihyaya başladık. Bir hedefimiz var doğuda Münbiç onun güneyinde Rakka var, ABD ve koalisyon güçleri bizlerle samimi diyalog içerisine girip ortak hareket ederlerse Münbiç ve Rakka'da onlarla birlikte varız. Kılıçdaroğlu bihaber. Münbiç, Rakka nerdedir bilmez. DEAŞ için en önemli yer Rakka. İnşallah Amerika ile Putin ile koalisyon güçleriyle birlikteliği sağlarsak, Rakka'ya operasyon yapılırsa yer alırız dedik ancak bir şartla PKK ve YPG bu işin içinde olmayacak. İdlib'de kimyasal silahla kaç kişi öldü. Konvansiyonel silahlarla 1 milyona yakın insan öldüğünü ben iddia ediyorum. Her şeyi gizliyorlar. Sebebi ölüm olan böyle bir savaşın niçin konvansiyonel olduğu zaman üstünü örtüyorsunuz" dedi.

“Sürprizi 16 Nisan'dan sonra açıklayacağım” 

16 Nisan'da ‘evet'in çıkmasıyla Türkiye'ye gelecek küresel sermayenin daha da artacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sürecinde Batı’nın tutumunu eleştirdi. Erdoğan, Almanya'yı ve diğer Avrupa ülkelerini eleştirerek, "Almanya'nın yaptığı yenilir yutulur bir şey değil. Almanya teröristler yataklık yapıyor. Avrupa'da Nazizm hortlamaktadır. Hepsi Türkiye düşmanı. Ne olursa olsun Almanya'daki benim vatandaşlarım oylarını kullanacak. Almanya'dakiler de gereken cevabı alacaklardır. AB ile ilgili 16 Nisan'dan sonra değerlendirmemizi yapacağız karar vereceğiz. AB noktasında 14 yıl önce çok daha farklı kanaatteydim. Ancak Batı samimi değil. Hollanda Avusturya, İsviçre'de yapılanları gördünüz. Gerçi bundan dolayı da memnunum. Propagandanın iyisi kötüsü olmaz. Sürprizi 16 Nisan'dan sonra açıklayacağım. 16 Nisan'ı atlatalım. AB konusu kesinlikli masaya yatırılmalıdır" şeklinde konuştu.