Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 71. BM Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere geldiği New York’ta temaslarını sürdürüyor. Bugün Musevi Cemaati ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ABD’de Türk Amerikan Toplumu’nun etkinliğine katıldı. Erdoğan burada gerçekleştirdiği konuşmasında, ABD’deki Sivil Toplum Kuruluşlarının çalışmalarına teşekkür ederek, verilen desteğin devam edeceğini söyledi. ABD’deki STK’ların özellikle siyasette etkin olmasını istediğini belirten Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin faaliyetlerinden memnuniyet duyduğunu bildirdi. Erdoğan, “Türkiye’de olan bitenleri sizlerin de buradan çok yakından takip ettiğini biliyorum. Son olarak 15 Temmuz gecesi milletçe darbe girişiminde bulunan teröristlerle mücadele ederken sizlerin de buradan kalben bizimle olduğunuzdan şüphem yok. Türkiye 17-25 Aralık’ta yardı ve emniyet bürokrasisi içindeki örgüt mensuplarının darbe girişimine muhatap olmuştur. 15 Temmuz’da ise TSK içindeki askeri üniformaya bürünmüş bir azınlık terörist kurulunun ne yazık ki darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Devletin ve milletin namuslarına emanet ettiği savaş uçaklarını, helikopterleri, tankları, silahları millete çeviren kan döken, can alan bu gözü dönmüş teröristler biz kez daha hüsrana uğradılar. Ele geçirdikleri, gasp ettikleri görünce dağılıp gidecekleri, evlerine saklanacaklarını sandıkları aziz milletimiz sokaklarda, caddelerde adeta darbecileri kovalamış dünyanı onlara dar etmiştir. Dünyada bunun benzeri başka millet yok” dedi.
“Benim milletim şahadete yürüdü”
Türk milletinin karakteri ile üstün millet, farklı millet olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira benim milletim şahadete yürüdü. Benim milletim demokrasisini, iradesini kimseye teslim etmeyeceğini göstermek suretiyle yürüdü. F16’lardan bombalar yağdırılırken, helikopterlerden bombalar yağdırılırken, tanklar yürürken, gençlerimiz tankların paletleri arasına kendisini atabildi. Hanım kardeşlerimiz parçalanma pahasına da olsa onların karşısına dikildi. 241 şehit verdik. 2 bin 194 yaralımız oldu. Fakat vatan kurtuldu. Demek ki güç silahlarda değil, onların F16’ları varsa onların tankları, topları, helikopterleri varsa benim milletim de ortaya çıktı ve ‘benim de imanım var’ dedi. Çünkü istiklal şairimizin de ifade ettiği gibi ‘İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan o paslı yürek sinede yüktür” açıklamasını yaptı. Bir tarafta imanı ile yürüyen bir millet öbür tarafta yeis halinde imana sahip olan FETÖ terör örgütü. Netice çok çok hayırlı oldu. Rabbimiz öyle buyuruyor. Siz kötü zannedersiniz ama o hakkınızda hayırlıdır. Şimdi böyle oldu. Ve Şuandaki süreç içerisinde normal zamanlarda yapamayacağımız birçok şeyi yapabilme imkanına, yapabilme gücüne sahip olduk. Biz bunlara araziler, arasalar verdik. Gelin bu ülkede eğitim için okul yapın diye verdik. Ülkenin ekonomisine katkınız olsun diye verdik. Normal şartlarda bunları geri alabilir miydik? Alamazdık ama Şimdi Kanun Hükmünde Kararname ile, olağanüstü hal ile bunları hepsini toparlayarak bu okulları devletimize teslim ettik. Vakıf ise onları da Vakıflar Genel Müdürlüğüne teslim ettik” diye konuştu.
“Buradaki bir meczubun, şarlatanın arkasına saklandılar”
İhanet şebekesi üzerine mal mülk varsa devletin onlara da el koymaya başladığını kaydeden Erdoğan, “Bunlar kendilerini akıllı zannettiler buradaki bir meczubun, şarlatanın arkasına saklandılar ve zannettiler ki biz gideceğiz. Gidemediniz, gidemeyeceksiniz. Unutmayın hesapların üzerinde bir hesap vardır o da Allah’ın hesabıdır. Bunun için milletimle ne kadar iftihar etsem azdır bu ihanet teşebbüsünü destansı direnişi siyasi partilerimizin ve medyamızın ilkeli tutumu, hükümetimizin kararlı duruşu sayesinde bertaraf ettik” şeklinde konuştu.