NE HAYÂ VAR NE EDEP
PKK konusunda dünya liderleri ne diyor? Bizim yanımızdalar mı?
Liderlerin tamamı DAİŞ ve PKK da dahil olmak üzere teröre karşı verdiğimiz mücadelede bizi desteklediklerini belirtti. NATO ile attığımız adımlar var. Olağanüstü toplantıdan müspet bir karar çıktı. Adımlarımıza saygı duyduklarını söylediler. Bu tüm terör oluşumlarını hedef alan bir süreç. Operasyonlarımız devam edecek. Saldırıları karşılıksız bırakmayacağız. Terör örgütü ve yandaşları Suruç'taki saldırıyı bile farklı yerlere çekme gayretinde. Cumhurbaşkanlığı makamını dahi bununla ilintilendirmeye kalkışıyorlar. Bunlarda ne haya var ne edep! 6- 8 Ekim olaylarında, şu anda sözüm ona milletvekili olan kişinin yaptıkları ortada. Orada 50 Kürt vatandaşımız hayatını kaybetti. Ölen de öldüren de Kürt! Şimdi dokunulmazlığın kaldırılması ve benzeri yaklaşımlarla kendileri farklı bir oyunun içine giriyorlar. Kararı parlamento verecektir. Bu zata şunu sormak lazım: ABD ve AB'nin listesinde olan bu örgütü sen terör örgütü ilan edebiliyor musun? Tam tersine bunlar terör yapılanmalarına sahip çıkma peşindeler.
Tüm bu yaşananlardan çözüm süreci nasıl etkilenir? HDP masada olur mu imralı görüşmesi gerçekleşir mi?
Hükümetin kararları çok çok önemli. Çözüm süreci benim başbakanlığım döneminde başladı. Biz bu yola “demokratik açılım” diye çıktık, “Milli beraberlik ve kardeşlik” dedik. Çözüm süreciyle de taçlandıralım istedik. Ama ne yazık ki çözüm sürecini istismar edenler çıktı. Bedelini son yapılan seçimlerde ağır ödedik. “Sandıklarda tehdit yoktu sıkıntı yaşanmadı” iddiaları doğru değil. Tehdit vardı, bizzat bize gelip anlatanlar oldu. Muhtarlardan dahi dinledik. Doğu ve Güneydoğu'da büyük şehirlerde bile kısmen yaşandı bunlar. Yakılan, yıkılan parti merkezleri oldu. Bunlar medyaya da yansıdı. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Dolayısıyla bundan sonra çözüm sürecinin istismarına müsade edilmemeli. Önemli olan içeriktir, temel hak ve özgürlüklerdir. 10 yıllardır görülmeyen her türlü özgürlüğü biz sağladık. Temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasıyla yetinmeyip bölgeyi ayırma peşinde koşanlar varsa hiç kusura bakmasınlar. Vatanımızın bölünmezliğine sahip çıkmak zorundayız. Bundan kesinlikle taviz vermeyiz. Kuzey Suriye'de olan da yine tek devlete karşı bir girişimdir. Kuzey Suriye'de en doğudan Akdeniz'e kadar bir koridor oluşturma gayreti içindeler. DAİŞ, Cerablub'ta bu hesapların önünde onlara bir mania teşkil ediyordu, bu nedenle orada bir mücadeleye girdiler. Ancak Türkiye iyi terörist, kötü terörist şeklindeki bir oyuna müsade etmeyecektir, terörist teröristtir.
ESED İLE PYD DOST
Salih Müslim, Esed'in ordusuna katılabileceğini ilan etti. Ne dersiniz?
Hiç şaşırmadım. Esed eskiden Kürtlerin varlığını dahi kabul etmiyordu. Onlara nüfus cüzdanı bile vermiyordu. Ancak ne zaman ki iç savaş başladı Kürtleri yanına çekmek için farklı adımlar attı.
Dünyadaki ne kadar itilmiş kakılmış tip varsa Suriye'yi antrenman alanı olarak görüyor ve oraya gidiyorlar. Bizim Türkiye'ye girişini yasakladığımız 16 bin kişi var. Bin 600 kişiyi de sınır dışı ettik. “Artık bıçak kemiğe dayandı” dedik ve operasyonlar başladı. Önümüzde koalisyon güçleriyle birlikte sürdüreceğimiz bir süreç var. Esed'in PYD ile birleşmesi bizim için anormal değil bunlar bir birinin dosturur. Başka dostları da var, bundan da şüpheniz olmasın.
İSLAM DÜNYASI DAHİL OLMALI
İlk etapta hedef DAİŞ. Bu hedefi halletmeden diğer adımları atmak işi zorlaştırır. Koalisyon güçlerinde İslam dünyası da olmalı. Nitekim, Suud, Katar ve Ürdün'ün bu ittifakta olmasını istiyoruz. Bu üç ülke hazır. İngiltere ve ve Fransa'nın olmasını talep ettik. Onlar da varlar.
Sınır ötesi operasyonlarla ilgili olarak İran'ın Türkiye'yi uluslararası hukuka duyarlı davranmaya çağırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim attığımız tüm adımlar uluslararası hukuka uygundur.
Türkiye'de son yaşanan terör saldırılarında hükümetin hala kurulamamış olmasının bir etkisi var mıdır?
Hayır, sanmıyorum. Dediğinizin bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Koalisyon olup olmayacağı görülecek. Ama son 20- 30 yıla bakınca en uzun süreli koalisyon 3.5 sene sürmüş. Ondan önce 16 ay süren koalisyon bile var. Bunlardan ülkemiz için fayda bekliyorsak boşuna bekliyoruz . İstikrar ve güven olmazsa yatırım gelmez. Bizim dönemimizde, yılda 22 milyar dolar yatırımın geldiği zamanlar oldu. Bizden önceki dönemler yıllık 1 milyar dolar yatırım zar zor çekilebiliyordu. Tek başına iktidarın en önemli avantajı bu oldu. Güçlü uluslararası markalar yatırımlar yapmaya başladı. Koalisyon görüşmelerinden olumlu sonuç çıktı çıktı. Çıkmadığı takdirde, hemen milli iradeye müracaat edelim ki, tekrar kararı millet versin ve böylece de şu andaki durumdan bir an önce kurtulmuş olalım.
SEÇİM 'TAŞIMALI' OLABİLİR
Muhtemel erken seçimde sandık güvenliği için yeni tedbirler alınabilecek mi?
Yüksek Seçim Kurulu bunları değerlendirir diye düşünüyorum. Taşımalı sistem sandık güvenliği için önem arz ediyor. Yüzbinlerce öğrenciyi okullara taşıyan bir ülkede bizim bunu başaramamak gibi durumumuz olamaz. Türkiye bunu başarabilir. Ancak başka sorunlar da var. Örneğin son operasyonlarda bini aşkın kişi gözaltına alındı. Ne var ki, iç güvenlik yasası çıkmış olmasına rağmen gözaltına alınanlar bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkabiliyor. Bunlar da terörü ve teröristi cesaretlendiriyor. Yasama ve yürütme üzerine düşen adımları atıyorsa yargı da üzerine düşeni yerine getirmelidir.
AZINLIK HÜKÜMETİ MÜMKÜN
Azınlık hükümetine karşı mısınız?
Benim karşı olduğum 'kalıcı azınlık hükümetidir. Seçime götürmek kaydıyla bir azınlık hükümeti pekala mümkündür. Kendisine görev verilen bir partiye diğer bir partinin veya partilerin dışarıdan destek vermesi suretiyle oluşturulacak bir azınlık hükümeti ülkeyi seçime götürebilir.
TEKNOLOJİ DEVİNİ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pekin temaslarının son gününde dünyanın en büyük teknoloji firmalarından Huawei'nin tesislerini gezdi. Bazı ürünleri inceleyen Erdoğan'ın ziyareti sırasında Turkcell ile Huawei arasında işbirliği anlaşması da imzalandı.