Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) hava kirliliği ve ölüm ile ilgili raporuna vurgu yaparak, ülkemizde her yıl yaklaşık 33 bin kişinin hava kirliliğine bağlı nedenlerden öldüğünü bildirdi. Bu rakam, raporun verilerinin derlendiği 2012 yılında ülkemizde trafik kazalarında ölen insan kaybının 10 katı olduğunu belirten Prof. Dr. Kalyoncu şunları söyledi:
''Hava kirliliğinin bu denli önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu ülkemizde, Musul'da yakılan kükürt fabrikası, ateşe verilen petrol kuyularından çıkan dumanların beklenen rüzgar ve yağmur ile ülkemizde acil halk sağlığı sorunu yaratma tehlikesi vardır. Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kirliliğini 'Görünmez Katil' olarak tanımladığını, her yıl 7 milyondan fazla ölüm hava kirliliği nedeniyle meydana geldiğini, DSÖ verilerine göre akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 36’sı, Kronik Obstruktif akciğer hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 35’i, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 34’ü ve kalp hastalıklarına bağlı ölümleri yüzde 24’ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna dikkat çekmek isteriz.''
''Risk grubu bebekler, yaşlılar, akciğer ve kalp hastaları''
"Zehirli toz bulutlarının sağlıklı insanlar için değil, ancak risk grubunda bulunan bebeklerin, yaşlıların, akciğer ve kalp hastalarının bulundukları bölgeye yağmur ya da bulut olarak geldiği zaman, o günlerde sokağa çıkmamayı öneriyorum" diyen Prof. Dr. Kalyoncu, ''Sizi, başkasının içtiği sigaranın etkilediğini ya da yoldan geçen bir arabanın egzozunun etkilediğini düşünün. Bu durum Kuzey Irak'ta biriken ve Türkiye'ye gelecek olan gazın, söylediğimiz sigara ve egzoz gazının çok daha fazla konsantre ve yoğun halde gelmesidir. Gazla temas halinde olduğunuz halde etkilenmeniz daha fazla olacaktır. Sağlıklı bir kişi iseniz etkilenmezsiniz. Ancak rahatsızlığınız varsa; KOAH, bronşit, kalp yetmezliği gibi o zaman etkilenmeniz daha fazla boyutta olacak'' ifadelerini kullandı.
Bölgeye yakın sınır illeri Şırnak ve Mardin, beklenen rüzgar nedeniyle risk altında
Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu Eş Başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır ise, kükürt fabrikası yangınında ortaya çıkması beklenen kükürt dumanı ve oluşturacağı bulutun insan sağlığı için tehlike arz ettiğini belirtti. Doç. Dr. Çalışır, bölgeye yakın sınır illerimiz Şırnak ve Mardin'in, beklenen rüzgar nedeniyle risk altında olduğunu, yanma sonucunda oluşan kükürt bulutlarının rüzgarın etkisi ile güney sınırımızdaki yerleşim bölgelerine zehirli kükürt dioksit gazı ve diğer zehirli kükürt bileşiklerini taşıyacaklarını bildirdi. Çalışır, kükürt dioksit gazının yoğun olarak solunması, akut solunum sistemi hastalıklarını, kronik solunum yolu hastalığı olanlarda ise ağır hastalık tablolarının oluşumunu tetiklemeleri bakımından tehlike oluşturduğunu ifade etti.
"Bakanlık kamuoyunu bilgilendirmeli"
Sayılan tüm bu nedenlerle, başta bu bölgede kükürt dioksit (SO2) düzeyleri olmak üzere tüm kirleticilerin düzenli ölçümleri yapılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Nilüfer Aykaç Kongar, ''Ancak ülkemizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan hava kirliliği ölçümlerinin, Bakanlığın sitesi olan havaizleme.gov.tr üzerinde 'teknik bir arıza' nedeniyle verilemedi. Bu denli önemli sağlık riskinin bulunduğu bir dönemde kamuoyunun bilgilendirilmesi, gereken sağlık önlemlerinin alınması açısından acilen çalışır hale getirilerek kamuoyu ile paylaşılması gerek'' diye konuştu.
Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubundan Doç. Dr. Osman Elbek, "Güneydoğu illerimizde beklenen kükürt dioksit bulutu, asit yağmurları ve olası riskleri konusunda, bu dumana maruziyetin, bilindiğinden daha öldürücü etkileri bulunduğuna dikkat çekerek, havadaki konsantrasyonların dönemsel yükselişlerinde bile, risk altındaki toplumda kalp krizlerine ve ölümlere neden olacağı bu nedenle kalp hastaları, akciğer hastaları, çocuklar, gebeler ve kronik hastalığı olanların risk altındadır'' dedi.