İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Turgut Bekar, 2012 yılının Ekim ayında Dikili’de iki arkadaşıyla birlikte trafik kazası geçirdi. Arkadaşları kazayı hafif sıyrıkla atlatırken, Turgut omuriliğinden aldığı darbeyle yatağa bağımlı kaldı. Evinde ailesinin yardımıyla yaşamını sürdürmeye çalışan Turgut Bekar’ın ailesi emniyetten gelen bir haberle yıkıldı. Kazadan bir yıl önce arkadaşlarıyla karıştığı kavga nedeniyle kendisi de yargılanan ve iddiaya göre bundan haberi olmayan Turgut Bekar’a 1.5 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla Bekar, yüzde 96 oranında engelli raporu olmasına rağmen cezaevine girmekten kurtulamadı.
“KENDİ BAŞINA TUVALETİNİ BİLE YAPAMIYOR”
Turgut Bekar’ın acılı annesi Neziha Bekar, oğlunun cezaevinde çok kötü durumda olduğunu ve 30 kiloya düştüğünü dile getirerek şöyle konuştu: “Adam öldürmedi benim oğlum, hırsızlık yapmadı. Ne olur yalvarıyorum, oğlumu çıkarsınlar. Hiçbir şey yapamıyor, felçli, eli yok ayağı yok. Tutacak dalım yok. Hep arkadaşlarına yalvarıyorum. Kimsem yok. Yalvarıyorum 30 kiloya düşmüş. Ben onu iyileştirmeye çalışırken, orada psikolojisi daha kötü oldu. Bir kavgaya karışmış sadece. Ne var bunda. Gittim gördüm. Üşümüş, kimse sanki hiç yemek yedirmemiş, psikolojisi bozuktu. Öyle gözüme bakıyordu. O ağlamasın diye ağlamadım. Ben de ilaçlarla ayakta duruyorum. İçim yanıyor. Ateşe bile otursam ah demeyeceğim. Odasına giremiyorum onun hatırası var. Oğlumun arkadaşlarını görünce Turgut’u görmüş gibi oluyorum, dayanamıyorum. Çarşıya gitsem eve gelince onu göreceğim gibi geliyor. İşinde, her şeyinde başarılıydı. Sanki adam öldürmüş gibi onu oraya mahkum ediyorlar.”
Oğlunun tuvaletini bile yapamadığını anlatan Neziha Bekar, “Altını ben temizliyordum. Tuvaletini yapamıyordu. Karnına çökerek yapıyordu. Eli tutmuyor ki bir çayını içebilsin” dedi.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YALVARIYORUM”
Gözyaşları içinde yetkililere seslenen acılı anne şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yalvarıyorum. Onların da çocukları var. Beni kendilerinin yerine koysunlar, çocuğumu versinler. Ne olur yalvarıyorum. Oğlumu versinler, beni atsınlar. Başka hiçbir şey istemiyorum.”
“ENGELLİLERİ TOPLUMA KAZANDIRMAK GEREKMİYOR MU?”
Turgut Bekar’ın kaza geçirdiği araçta bulunan ve hafif yaralarla kazayı atlatan arkadaşı Yunus Arıkan da şunları söyledi: “Talihsiz bir kaza yaşadık. Arkadaşım boyun altı felç kaldı. Bir buçuk yıl bakıma muhtaç bir halde hastanede kaldı. Çok önceden bir kavga olayına karışmış, eve tebligat gitmiş. Ancak, arkadaşım o dönem hastanede yattığı için evrakları kimse takip edemiyor. Hakkında arama kararı çıkartılmış. Hastaneden çıktıktan bir süre sonra çarşıya alışverişe gidiyorlar. Polisle karşılaşınca da hakkında arama kararı çıktığı görülüyor. Bu karardan iki ay önce ise Turgut ailesiyle mahkemeye gidiyor. Hiçbir işlem yapılmıyor. Ancak arama kararı çıkıyor ve 1 yıl 6 ay cezası görülüyor. Arkadaşım şu an Foça Cezaevi’nde yatıyor. Arkadaşları olarak çok perişan bir durumdayız. Resmen bir insanlık ayıbı yaşanıyor. Normalde özürlülere ayrı bir yasa olması gerekiyor. Sonuçta bu insan sağlıklı bir insan değil, omurilik felci olan bir insan. Böyle engelli arkadaşlarımızı topluma kazandırmamız gerekiyorken, neden onları toplumdan soyutluyoruz. Şu an yüzde 96 engelli bir insanı topluma kazandırmak mı daha önemli yoksa onu cezaevine atıp ölüme bırakmak mı daha önemli? Yattığı yataktan tutun herşeyi özeldi. Ortopedik yatak da yatıyordu. Ama şu an cezaevinde hiç kimse ona bakamıyor.”
“ÖLÜME TERK EDİLDİ”
Arkadaşının bakıma muhtaçken şu anda ölüme terk edildiğini aktaran Arıkan, yetkililere şöyle seslendi: “Hiç mi sizin çoluğunuz çocuğunuz yok. Hiç mi özürlü tanıdığınız yok. Bu özürlü insanlara ayrı bir hak tanınması gerekiyor. Bu adam kaçamaz edemez. Hırsızlık mı yapmış, adam mı öldürmüş, uyuşturucu mu satmış? Sadece kavgaya karışmış bir insan. Ancak özürlü bir insan bu sonuçta. Bakıma muhtaç bir insan nasıl cezaevinde kalır. Sizin vicdanınız nasıl el veriyor buna? Bunu topluma kazandırmanız gerekirken, bu adamı ölüme terk ediyorsunuz. Büyük bir insanlık ayıbı var. Annesinin, babasının neler çektiğini kimse bilmiyor”
Arkadaşını cezaevinde gören Arıkan, Turgut Bekar’ın durumdan çok etkilendiğini ve stresten vücudunda yaralar çıktığını ifade etti.