Adana’da ikamet eden bir aile, 10 Şubat 2014’te kiraladığı dairenin kira ücretini her ay düzenli olarak mülk sahibinin annesinin banka hesabına yatırdı. Kira ücretinin kendisine aylardır ulaşmadığını gerekçe gösteren işyeri sahibi, 3 Haziran 2015 günü kiracı aleyhine icra takibi başlattı. Kira ücretini ödemesine rağmen icra şoku yaşayan kiracı aile, hemen icraya itiraz etti. Mülk sahibi ise. Adana 3. icra Hukuk Mahkemesi’nde ’itirazın kaldırılması ve tahliye’ davası açtı. Davacı alacaklı, başlattığı icra takibi ile aylık 540 TL’den 2014 yılı Şubat ayından, 2015 yılı Nisan ayına kadarki kira bedelleri karşılığı 8 bin 115,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini istedi. Davalı borçlu aile ise 23 Haziran 2015 tarihli itiraz dilekçesinde, herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etti. Davalı borçlu, 2 yıllık kira borcunu ev sahibinin annesinin banka hesabına yatırdığını, zamanında kirayı ödediğini bildirerek davanın reddini savundu. Mahkeme, üçüncü kişi tarafından davacının annesi adına 6 bin 963,25 TL ödemede bulunulduğunu, takibe konu edilen kira alacağına dair olarak yapılan bu ödeme mahsup edildikten sonra davalı borçlunun davacı alacaklıya 1.151,75 TL asıl alacak ve 20,48 TL işlemiş faiz borcunun kaldığına hükmetti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüyle davalının 1.151,75 TL asıl alacak ile 20,48 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 1.171,67 TL alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verdi. Karar davacı vekili tarafından temyiz edildi.
“ÜÇÜNCÜ KİŞİYE YAPILAN KİRA ÖDEMESİ GEÇERSİZDİR”
Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, kiracının kira parasını, kiraya verene değil de annesine veya üçüncü kişiye ödemesi halinde bu ödemenin kiracıyı borçtan kurtaramayacağına hükmetti. Kiracının, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren 2 yıllık kira bedelini davacının annesi hesabına yatırdığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Bu şekilde 2 yıllık kira borcunu ödediğini savunmuş ve ödeme dekontunu dosyaya sunmuştur. Davacının annesinin hesabına ’oğluna ait 2 senelik konut kira bedeli’ açıklaması ile 7 bin TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Kira bedeli aksi kararlaştırılmadıkça kiraya verene ödenmesi gereken borçlardan olup üçüncü kişiye yapılan ödeme kiracıyı borcundan kurtarmaz. Bu sebeple davacı alacaklı tarafından kira ödemesi olarak kabul edilmeyen üçüncü kişi adına yapılan ödemeler davalı kiracıyı borçtan kurtarmaz. Bu sebeple mahkemece bu husus dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça kabul edilmeyen anılan ödemenin takip konusu kira alacağına dair olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüyle davalının itirazının kısmen kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının bozulmasına oy birliğiyle karar verildi." ifadeleri yer aldı.
Güncelleme Tarihi: 09 Aralık 2017, 12:03