Parti kapatma tartışmaları ile ilgili ise Bostancı, “2008’de biliyorsunuz yargılama olmuştu. 2010’de referandumda parti kapatmaları yasaklayan düzenleme yapılacağı zaman muhalefet buna itiraz etmiş, bunun geçmemesi için direnmişti. Niye direndiler? Onu da anlamak mümkün değil. AK Parti’nin konuya ilişkin tavrı açıktır. Partileri ancak halk kapatır. Partiler kurallar dahilinde faaliyet yürütür. Ama partilerin tabelasını indiren tek kuvvet millettir. Bununla ilgili çalışmalarımız var. Bunu değerlendiririz. Elbette muhalefet ile çıkartmak isteriz. İç Güvenlik Yasası’nı çıkartmamız lazım” ifadelerini kullandı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasete döneceği tartışmalarına ilişkin ise Bostancı, “AK Parti içinde kaynayan kazan yoktur. AK Parti 13 yıl istikrarlı bir şekilde bu memlekette iktidar. İnşallah daha uzun yıllar bunu yapmaya niyetli. Gül’ün 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı performansı çok değişik çevrelerden takdirle karşılandı. Cumhurbaşkanlığı müktesebatını AK Parti’de kazandı. Onun cumhurbaşkanlığı elbette AK Parti bakımından bazı sonuçlar doğması gerekir. Sayın Gül, son yaptığı Meclis konuşmasında siyasete gireceğine dair mesajlar vermişti. AK Parti’nin kapıları Sayın Gül’e ardına kadar açıktır. Kapıda yoktur, Sayın Gül geldiğinde siyaset yapar” şeklinde konuştu.
Bostancı şöyle devam etti:
“Bilinen tehditler üzerine bilinen kanunlar çıkarılmaz. Klasik demokrasilere ilişkin sorunlardan kaynaklanıyor. Klasik demokrasiye ilişkin imkanlar temsili sistemde bütün sorunlara cevap veremediği için çok çeşitli demokrasi tanımı yapılmıştır. Bizim gibi ülkelerde bunlar kuralsız olaylara sebep verebiliyor. Gezi olaylarını değerlendirirken, insan sokaklarda eylem yapabilir. Herkesin itiraz etmesi gereken olağan, hak talebi şeklinde değil, olayın yakıp yıkmaya dönüşmesidir.”