Bel ağrısı ihmal edilirse felce neden olabilir!

Topsakal, çoğu zaman bel fıtığı ile karıştırılan ''Dar Kanal'' hastalığının hafife alınacak bir rahatsızlık olmadığını belirterek tedavi edilmediği ya da geç kalındığı takdirde hastayı felce kadar götürebileceğini kaydetti.

Bel ağrısı ihmal edilirse felce neden olabilir!
banner98
 Beyin-Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, çoğu zaman bel fıtığı ile karıştırılan ''Dar Kanal'' hastalığının hafife alınacak bir rahatsızlık olmadığını belirterek tedavi edilmediği ya da geç kalındığı takdirde hastayı felce kadar götürebileceğini kaydetti.

Doç.Dr.Cahide Topsakal, “Bel fıtığı ile dar kanal hastalıkları çoğu zaman karıştırılıyor. Dar kanal, zamanında tedavi edilmezse sonuçları itibariyle hastayı geri dönüşü çok zor bir durumun içine sokar. Özellikle ayağında felç başlamış hastaların hemen ameliyat edilmeleri gerekir" dedi.
Türkiye'nin sayılı kadın beyin cerrahlarından Doç. Dr. Cahide Topsakal dar kanal hastalığıyla ilgili sözlerine şöyle devam etti;

“Dar kanal, omurgayı oluşturan omur kemiklerinin ortasında yer alan omurilik kanalının ön-arka ve/veya sağ-sol çaplarının daralarak, yukardan aşağı içinden geçen omuriliği bazı seviyelerde boğmasıdır. Omurilik kanalının yanlarında her seviyede birer çift sinir kökü kanalı yer alır. Dar kanal bazen de bu ince kemik kanallarının daralarak, sinir köklerini içinden geçtiği sırada gelişir. Dar kanal ameliyatında genellikle arkadan omuriliğe basıp onu sıkıştıran kemik yapılar çıkartılır. Yanlarda sinir köklerine basan ve yan olukları daraltan kemik uzantılar traşlanır. Fazla kemik aldığımız için taşıma gücü düşen ve hatta kayma tehlikesi taşıyan omurga platin denen (aslında titanyum) metal vida ve rodlarla desteklenmelidir. Bu metaller takıldıktan sonra vücudun kendi kemik yapısı gibi davranacak ve hasta bunların varlıklarını hissetmeyecektir. Titanyumun vücutta alerji yapma riski nerdeyse yok denecek kadar azdır. Birkaç ay içinde omurganın kendisi birbirine kaynayacağından metallere binen yük azalacaktır. Bu metaller MR filmi almaya kesinlikle uygundur. Dar kanal hastaları en az bel fıtıklı hastalar kadar, hatta onlardan daha fazla teşhis ve tedavide önem taşırlar. Çünkü bu hastalar ya bel fıtığı tanısı almış ve tedavileri ileri yaşları nedeni ile rafa kaldırılmış hastalardır ya da ameliyatta platin takmayı gerektirdikleri için korkutucu ve riskli hastalık grubunda kabul edilip bilerek ihmale uğramışlardır. Oysa dar kanal zamanında tedavi edilmezse sonuçları itibariyle hastayı geri dönüşü çok zor bir nörolojik tablo içine sokar. Yayınlar bulguları yerleşmiş ve felç başlamış bir yıllık vakaların ameliyatlarının taze vakalar kadar iyi sonuç vermeyeceğini, hatta iki yıllık vakaların ameliyatının ise nerdeyse boşuna olduğunu bildirse de elde ettiğimiz ameliyat sonuçlarına göre bu hastalar kaçıncı yılda olurlarsa olsunlar mutlak ameliyat edilmelidirler. Ameliyat aşamasına gelen hastanın, özellikle ayağında felç başlamış hastanın başka yöntemlerle kesinlikle oyalanmaması gerekmektedir. Dar kanal bel fıtığına benzer bulgular verse de farklı özellikleri vardır. Dar kanal hastaları hafif öne eğik yürürler. Hasta uzun süre ayakta kaldığında ya da yürümeye başladığında bacaklarının tekine ya da genellikle her ikisine birden sadece ağrı ya da sadece uyuşma ya da sadece kuvvetsizlik ya da bunlardan birkaçı bir arada gelir. Oturmak ya da bir süre dinlenmek zorunda kalır. Daha sonra yürümeye devam eder. Zamanla sorunsuz gidebildiği yürüme mesafesi kısalır. Yürüme mesafesi birkaç adıma inenler veya tamamen yatağa bağımlı kalan hastalar vardır. Bu aşamada yapılan ameliyat yürüme mesafesi henüz fazla kısalmamış olana göre daha az yüz güldürür. “
Zamanında tedavinin önemli olduğunu ifade eden Beyin-Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, “Bu hastalık, bel fıtığını hatırlatsa da farklı özellikler gösteriyor. Eğer zamanında tedavi edilmezse yatağa bağlayacak kadar kötü sonuçlar doğurabilir. Cerrahi operasyonun riski var mı? Son zamandan yapılan bazı haberlerde vidaların körlemesine gönderildiği, bu nedenle felçlerin oluşabileceği ve bunu önlemek için yeni geliştirilmiş robot denen görüntüleme yönteminin nerdeyse şart olduğu gibi ifadeler kullanılmıştır. Vidalar bugüne kadar ne dünyada, ne de Türkiye'de, spinal instrumantasyon yapılan merkezlerinde asla ve asla körlemesine gönderilmemiştir. Daima skopi denen görüntüleme yöntemi ile vida yönlendirilmesi sağlıklı bir şekilde uygulanmıştır ve halen de uygulanmaktadır. Bu cihaz hemen hemen her hastanede bulunmaktadır. İşinin ehli ve yıllarını vida uygulamakla geçirmiş tecrübeli hekimler neredeyse skopiye bile gerek kalmadan doğru vida uygulaması yapmaktadır. Bu işlemde robot gibi kompüterize cihazlara da gerek olmamaktadır.” diye konuştu. 

Güncelleme Tarihi: 02 Ekim 2014, 15:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0