Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında mitinglerine devam ediyor. Ankara Etlik Antares AVM önünde gerçekleştirilen mitingde halka seslenen Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya mazlumlarının, barışın, kardeşliğin, adaletin, dayanışmanın başkenti Ankara. Seni bugün bir kez daha hasretle, muhabbetle selamlıyorum Ankara. Senin bütün ilçelerini selamlıyorum, bütün semtlerini, caddelerini, sokaklarını selamlıyorum. 80 vilayetten gelip Ankaralı olan tüm Ankaralı kardeşlerimi selamlıyorum. Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini bir kez daha yad ediyorum. Abdülhakim Arvasi, Taceddin-i Veli Hazretleri'ne bir kez daha hürmetlerimi iletiyorum. Gazi Mustafa Kemal'i, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha anıyorum. Ankara, biz seninle iftihar ediyoruz. Artık 80 vilayete elini uzattığın için seninle iftihar ediyoruz. Dünya başkentleri içinde itibarlı yerin olduğu için seninle iftihar ediyoruz. Ankara, sen Gazze'nin yanında dimdik duruyorsun. Sen, mazlumların yanında sarsılmadan duruyorsun. Sen, Suriyeli gariplere sahip çıkıyorsun, Türkmen kardeşlerine güç veriyorsun işte onun için seninle iftihar ediyoruz Ankara. Allah sizlerden razı olsun. Rabbim Ankara'yı, kardeşliğimizi, dayanışmamızı yol arkadaşlığımızı daim eylesin" ifadelerini kullandı.
"10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi inşallah ülkemiz, milletimiz için tüm dost ve kardeş halkları için hayırlı olsun" diyen Erdoğan, "Artık son bir güne giriyoruz. Büyük güne o büyük dönüm noktasına bir gün kaldı. 5 Temmuz'da Samsun'dan yola çıktık. 80 vilayetimizde ilçelerimizde mitingler yaptık. Şu anda 27. il mitingimizi yapıyorum. İlçelerle beraber 40. yarın inşallah 41 kere maşallah diyeceğiz. Malatya'da muhteşem bir kucaklama yaşadık. Gaziantep'te bu saatlerde muhteşem bir kucaklaşma yaşadık. Kayseri'de yüz bini aşan muhteşem bir iştirakla bir aradaydık. Şimdi Ankara'dayız gözün alabildiğinde artık yüz binleri kucaklıyoruz. Yarın Konya. Konya'da İnşallah bu süreci noktalıyoruz. Buradan Ankara'ya coşku, heyecan ahde vefanız için teşekkür ediyorum. Bu davaya, kardeşlerime sahip çıktıkları için sonsuz şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Pazar günü inşallah milletimiz sandığa gidiyor. Tarihinde ilk kez doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanını millet tayin ediyor. Allah'ın izniyle, sizlerin takdiriyle Pazar günü akşam milletin kendi oylarıyla seçtiği ilk Cumhurbaşkanı belli oluyor" diye konuştu.
Vatandaşlara, "Pazar gününe hazır mıyız, Yeni Türkiye'ye evet mi Ankara? Öncü Türkiye'ye evet mi Ankara? evet. Milletin adayına oy veriyor muyuz Ankara? Kim o aday" diye seslenen Erdoğan'a mitingde bulunanlar 'Evet' ve 'Recep Tayyip Erdoğan' cevabını verdi.
O sırada, kameralara 'Ekmek için Ekmeleddin, zeytin için Kılıçdaroğlu, püskevit için Bahçeli, kaçak sigara için Demirtaş, vatan için Recep Tayyip Erdoğan' pankartları yansıdı.
"BAZI KENDİNİ BİLMEZLER, 'KABE ARABIN OLSUN BİZE ÇANKAYA YETER' DİYE ŞİİRLER YAZDILAR"
Erdoğan, "Süphanallah, Ankara kararını vermiş. Başkent Ankara tercihini yapmış. Ankara tarihi güne hazırlanmış. Rabbim sizlerden razı olsun. Kardeşlerim Ankara, Selçuklu dönemini yaşadı. Cihan Devleti Osmanlı dönemini yaşadı. TBMM'nin açılışına, İstiklal mücadelemize, Cumhuriyetimizin kuruluşuna en yakından şahitlik yaptı. 10 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal hayata gözlerini yumdu. Hemen arkasında askerler Ulus'ta Meclis binasını kuşattı. Neden biliyor musunuz? TBMM'yi tehdit ederek İsmet İnönü'yü Cumhurbaşkanı seçtirdiler. Bu CHP zihniyetinin gidecek yeri yok. Çankaya diğer vilayetlerden, yanı başındaki Yenimahalle'ye, Keçiören'e, Mamak'a uzaklaştı. Çankaya milletin derdiyle dertlenmez oldu. Bazı kendini bilmezler çıktı, Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter diye şiirler yazdılar" dedi.
İlk Meclis açıldığında Meclis'in duvarında Şura Suresi'nin 38. ayetinin yazdığını hatırlatan Erdoğan, "Onlar aralarında işlerini istişareyle görürler. Meclis bu işi görüyor. Sonra bunu kaldırdılar, sonra hakimiyet milletindir. Egemenlik ulusundur yazdılar. İsmet İnönü döneminde bu yazıyı da sildiler. Sadece Çankaya'yı değil Meclis'i de milletten kopartmak istediler. Demokrat Parti seçimi kazanınca Ankaralılar Ulus'taki Meclis binasına akın ettiler. Binlerce kişi toplandı, gece yarılarına kadar kalabalık oradan ayrılmadılar. Merhum Menderes ve arkadaşlarının Meclis'tek ilk işi 'Egemenlik Ulusundur' yazısını asmak oldu. Egemenlik kimin? Merhum Menderes geldi. Milletle Meclis'i kucaklaştırdı. Merhum Celal Bayar Çankaya ile milleti kucaklaştırdı. Şimdi inşallah 10 Ağustos'ta Çankaya ile millet arasındaki tüm engeller kalkıyor. 10 Ağustos'ta millet bir kez daha ama bu sefer daha güçlü şekilde Çankaya ile kucaklaşıyor. Bir oluyor, beraber oluyor" diye konuştu.
"BU MHP'NİN BİLYALARI DAĞILDI"
"Televizyonda yeni reklam filmimizi seyrettiniz mi? Nasıl buldunuz? Güzel mi" diye soran Erdoğan, "Sürgün artık sona eriyor. Aşuk ile maşuk artık buluşuyor. Millet sahip olduğu yıldızı getiriyor ehline teslim ediyor. Çankaya'nın kapıları artık ardına kadar millete açılıyor. Meclis üzerinde milli irade üzerindeki baskıları kaldırmıştır. Şimdi Cumhurbaşkanlığı üzerinde tehditleri kaldırıyor, vesayet kurumu olmaktan çıkarıyoruz. Bu izlediğiniz film. MHP'lileri rahatsız etti. Neden? Ezan, seccade varmış. Seccadenin üzerinde benim Anadolulu bacım varmış. YSK'ya MHP şikayet etti. YSK, 6'ya 4 oy çokluğuyla onların isteği gibi karar verdi. Verdiniz de ne oldu? İşte söylüyorum, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli'. Hadi gel şimdi beni sustur. Bu benim İstiklal Marşım ya. Böyle bir anlayış olabilir mi, mantık olabilir mi? Kardeşlerim bu MHP'nin bilyaları dağıldı. Kılıçdaroğlu'na bakar oldu, Pensilvanya'ya bakar oldu. Bilya dağıttı bilya. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Ya huyundan ya suyundan. Kılıçdaroğlu'nun peşine takılırsan gideceğin yer bu. Bu CHP Kur'an kurslarını kapatmadı mı, Kur'anı toplatmadı mı? Yıllarca başörtüsünden dolayı rahatsız oldular. Bu ülkede inancını yaşamak isteyenlere inancını yaşatmadılar. Ey CHP senin mazin bu kadar karanlık. Şimdi ne oldu? MHP de onun peşine takıldı. Elhamdülillah, şimdi başörtülü olarak üniversiteye gidiyor muyuz, devlet dairelerinde çalışabiliyor muyuz? Bu sabah bant çekimi yaptık. Orada bir yardımcı doçent kardeşimiz enteresan bir şey söyledi. Ben dedi 'şimdi başörtülü olarak görev yapıyorum' dedi. Mesele bu ya" ifadelerini kullandı.
"YASAKLARA, YOKSULLUĞA, YOLSUZLUĞA SAVAŞ AÇTIK"
Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş..Başkent Ankara on yıllar boyunca milletin gündeminden farklı gündemlerle meşgul oldu. Eğitimin kalitesini yükselteceklerine, yaygınlaştıracaklarına on yıllarca bunlarla uğraştılar. Türkiye'yi büyütmek yerine hakkın diniyle, inancıyla uğraştılar. Kızıl, ak-kara dediler milletin ekmeğiyle uğraştılar. Biz, 3 Kasım 2002'de buna son verdik. Gereksiz tartışmaların içine girmedik. Yasaklara, yoksulluğa, yolsuzluğa savaş açtık. Bu Kılıçdaroğlu denilen zavallı, siyasette hala çırak bile olamadı. Bu zavallı maalesef hala edep dışı konuşmalar yaparak hayasızca bazı hakaretler yapıyor. Ben ne diyorum biliyor musunuz; bu Kılıçdaroğlu, bu Bahçeli'ye bunun peşine takılan Ekmel'e, Pensilvanya'ya kardeşlerim pazar günü oyları, sandıkları bütünleştirip adeta patlatırcasına demokratik tokat atalım."
