Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Yalıköy ve Medreseönü Mahallerinde hazırlıklarının sona geldiğini ifade eden Ahmet Mollaoğlu Balıkçılık Teknesi Kaptanı Yasin Aydın, “20 Şubat 2014 günü teknelerimizi kıyayı çekerek sezonu tamamlamıştık. Bizim için uzun süren bir yaz sezonu oldu. Geçen yıl Karadeniz’de hamsi oldu ama çok kısa sürdü diyebilirim. İnşallah bu yıl uzun soluklu bir balık sezonu bekliyoruz. Hazırlıklarımızı tamamladık ve nasip olursa 1 Eylül günü denize tayfalarımızla birlikte tam kadro açılacağız.

Bu yılki deniz verimliliği geçen yıllara göre yapılan araştırmalar neticesinde iyi görünüyor. Hamsi, palamut ve istavrit olsun bu yıl çok umutluyuz. Küresel ısınmadan dolayı denize büyük etkisi var. İnşallah hayırlı olur diye bekliyoruz. Denize çıkan ufak balıkçı teknelerinden, dip balıkçılarından aldığımız istihbarat doğrultusunda tuttukları balık ortalamasını bakıyoruz. Hamsi potansiyeli gerçekten bu yıl olduğunu bu anlamda denizde iyi olduğunu düşünüyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin araştırma gemisi denizin çeşitli yerlerinde denizden numune almak için trol avcılığı yapıyor. Araştırmalar neticesinde de bu durum ortaya çıkıyor.

Son 3 yıldır Karadeniz’in uydu görüntüleri var. Bu yılki uydu görüntülerine göre denizdeki bütün canlılar yoğunluğu önceki senelere göre 3 katı daha fazla. Bu durumda bizim için son derece önemli bir gelişme” dedi.

“YUNUS BALIKLARI AĞLARIMIZA ÇOK ZARAR VERİYOR”
Yunus balıklarının ağlarına zarar verdiğini belirten balıkçı Mutlu Demir ise, “10 yıldır balıkçılık yapıyorum. Eskiden balıkçılık mesleği daha iyi idi fakat ama artık gittikçe zorlanmaya başlandı. Hem maddi açıdan hem de denizdeki sıkıntılardan sebepten dolayı durum iyi gitmiyor. Denizde bulunan Yunus balıkları ağlarımıza çok zarar veriyor. Bir Yunus balığı ortalama günde 40 kg balık yiyor. Tabi denizde eskisi gibi balık yok. Ben kendim denize 11 tane ağ kurdum geçtiğimiz günlerde bu ağlarım 1 gecede zarar gördü.

Bir ağın bedeli 3,5 ile 4 bin TL arasında değişiyor ve bu para bir gecede havaya uçtu. Her sene bu durum maalesef başımıza geliyor. Yunus balıklarına karşı yetkililer bir çözüm bulsun istiyorum. Su ürünleri mühendisleri gelir der ki bizlere ‘kurallara göre harekete etin, yasakları çiğnemeyin.’ Ben yasağı da kabul ediyorum. Yunus balığının bizim ağlarımıza vurmaması için çözüm bulmalarını istiyoruz.

Devletimizden bu konuda sahip çıkmasını istiyoruz. Sadece yasaklarla bu iş olmaz, yasaklar insanları tetikler. Biz yılın altı ayı balık tutarız ama tam anlamıyla bizi geçindirmez. Bizim baktığımızda zararlarımıza karşılayacak bir kurum yok. Biz tarım bakanlığına bağlıyız. Örneğin, domates bahçende zarar görse devlet sana kredini verir.

Benim elimde 15 bin TL’lik malım var. Ben de zarar gördüğüm zaman devletten kredi almak isterim. Deniz esince ağlar zarar görüyor, Yunus balıkları ağlarımızı mahvediyor. Bu anlamda yeni yaptırımlar yapılarak devletin bizlere destek sağlamasını istiyorum. Yeni sezon öncesi balıkçıların genel sorunu budur” diye konuştu.