Balık halinden aldıkları balıkların ince çıkması halinde ağır cezalar yediklerini dile getiren Başar “Mezgit balığının inceliğine bakın. Bu balığı su ürünleri yetkileri gelip görünce bize ceza yazıyorlar fakat bende bu balığı toptancıdan alıyorum. Halbuki benim bu balığı aldığım halde su ürünleri mühendisleri var, denetlemeden geçiyor. Oradaki denetlemeden geçiyorken ben burada tezgahımda bulundurduğumda ceza yiyorum” tepkisini gösterdi.
Su ürünleri yetkilerinin yanlış yerlerde denetleme yaptığını, kendi tezgahlarında denetleme yapması yerine balığın piyasaya dağıldığı limanlarda denetleme yapması gerektiğini dile getiren Başar “Denetleme yapıyorlar fakat yanlış denetleme yapıyorlar. Denetleme balığın satıldığı manavlarda değil, toptancıların olduğu, tutulduğu yerde yapılmalı. Orada ince ince balıkları tutup yeme gönderiyorlar, tonlarca balık. Ben burada esnafım ben bu balığı burada alıp satmak zorundayım, benim eve ekmek getirmem lazım, çocuklarım var okumaları lazım. Ama gelip bize burada ceza yazmaya çalışıyorlar, yanlış yapıyorlar. Denetlemeyi burada değil Hopa limanında, Rize Limanı’nda, avcılık yaparken oradaki teknelerin başında yapacaklar. Balığı biz burada tutmuyoruz ki, oralardan alıyoruz” şeklinde konuştu.