Bakıra hayat veren meslek unutulmaya yüz tuttu

Bir zamanlar mutfakların vazgeçilmezi bakır kapların yerini cam, çelik, porselen tava ve tabaklara bırakmasıyla gözde mesleklerden olan ‘kalaycılık’ kaybolmaya yüz tuttu.

Bakıra hayat veren meslek unutulmaya yüz tuttu
banner98
 Tarihi çok eskilere kalaycılık mesleğinin son ustaları, mutfaklarda emaye, çelik ve teflon kullanımıyla bakır eşyaların süs eşyası olarak kullanılmaya başladığını belirtiyor. 20 yıl öncesine kadar mutfak eşyaları arasında önemli bir yer tutan bakır kapların artık yok denecek kadar azaldığını söyleyen kalaycılar, geçmiş yıllarda eşyalarını kalaylatmak için insanların yoğun bir şekilde dükkanlara akın ettiğini hatırlatıyor.

Türkiye’de en genç kalay ustası olduğunu söyleyen Siverek ilçesinin 46 yaşındaki 30 yıllık son kalay ustası Hamza Salkım, “Şu an durum iyi diyelim. Bakır kaplara tekrar bir dönüş başladı. Mesleğimiz bir ara bitmişti. 1980 yıllarda bilumum çelik ve alüminyum mutfak gereçlerinin çıkmasıyla bir birlikte bir furya başladı. Gazeteler bile 25 kupona çelik set veriyordu. O aralar durmadan bakırlar satılıyordu. Bakırlar bitti. 1992’ye geldiğimiz zaman mesleğimiz tamamıyla öldü. Yani öyle bir şey ki daha önce bir kalaycı dükkanında 5 yada 6 kişi çalışırdı. İşte silicisi, doğrultucusu, su getireni, kalay ustası. Sabah 07.00’de dükkan açılırdı, yetişmeyenler diğer güne kalırdı” dedi.

Eski dönemlerde her ailede bakır kapların mevcut olduğunu belirten Salkım, “En olmayan ailede bile 50 parça kap vardı, bazı ailelerde yüz, iki yüz, üç yüz çünkü kullandığın kaşık, yemek yediğin kaşık bakırdı, çatal bile bakırdı ama maalesef çeliğin çıkmasıyla birlikte bu bitti. 2000’li yıllara doğru bakırcılık tekrar canlanmaya başladı. Canlanması da işte sağlık açısından daha sonra bazı etkenler yaşanmaya başladı. Gençlerimizde ya da başka ailelerde şark odasının çıkmasıyla tekrardan bakırı aramaya başladılar” şeklinde konuştu.

“Mesleğe rağbet yok çırak bulamıyoruz”
“Şu an el ve çekiçle yapacak usta kalmadı” diye konuşan Hamza Salkım, “Bunun yanında kalaycı ustaları da kalmadı. Ben dedemden öğrendim mesleği, herhalde Türkiye’nin en genç ustası ve en genç esnafı benim kalaycı olarak. Mesleğe rağbet yok çırak bulamıyorum. Bir zanaat ölürse ustasını da öldürür. Bizde artık ölüyoruz diyelim, tam isim koyamıyorum yani çünkü çırak yetişmiyor” ifadelerini kullandı.
“Dört gözle devlet desteği bekliyoruz”
Bir dönem devletin yok olan mesleklere 50 bin TL hibe desteği sağlayacağını belirtmesi üzerine umutlandıklarını belirten Salkım, “Bir ara da belediyelerin yok olan zanaatkarlara destekte bulunacak. Benim dükkanım kira, ben kirayı zor bela çıkarıyorum. Endüstri Meslek Liselerine seçmeli bile olsa kalaycılık veya bakırcılık dersi konulabilir. Ondan sonra teşvik kredisi verilebilir. Mesleğimizi devlet yardımı ile geliştirebiliriz. Bugün İtalyan mutfağına, Fransız mutfağına bakın, bunlar dünyaca bilinen mutfaklardır ki bu mutfaklarda bakır kullanılıyor. Bunu belgesellerde de gösteriyorlar, ha bu olduğu zaman buna kalaycı da lazım çünkü bakırın azami bir kullanım ömrü vardır. Kırmızı iken kullanamazsınız bunu kalaylamadığınız zaman zehirleme yapar” diye konuştu.
Bakırcılığın Anadolu’dan dünyaya yayıldığını öne süren kalay ustası Hamza Salkım, kazılarda bakır kaplar, bakır kılıçlar ve bakır eşyaların bulunduğuna dikkat çekti. 

Güncelleme Tarihi: 17 Kasım 2016, 11:56
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0