“TEK ADAMLIK ‘İKİ DÖNEM’ İLE SINIRLANAMAZ”
CHP’nin ‘yalan ve iftira’ kampanyası sorulan bakan Tüfenkci, “Tek adamlar sandık ve seçim yoluyla işbaşına gelmez. Tek adamlar, görev sürelerini ‘iki dönem’ ile sınırlandırmaz. Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi; Türkiye’nin bekası, geleceği ve bizden sonraki yönünü belirlemek için getiriliyor. Siyasi istikrarı yakalamak ve ekonomik gelişimi sağlamak maksadıyla yeni sistem getiriliyor. Hiçbir ‘diktatör’ halka hesap vermez; ama burada 5 yılda bir millet hesabı kesecek. Başka bir kurum, vesayet odakları değil; burada tek belirleyici, milli iradenin kendisidir. Türkiye ortalamasını yakalayamayan, Türkiye’nin değerlerini temsil etmeyen CHP’nin rahatsız olması; tabii… Ancak Cumhurbaşkanı, mevcut yönetim tarzında daha az cezai ve hukuksal sorumluluk ile görev yapıyor. Parlamenter Sistem’le Erdoğan, 15 yıldır iktidar; ancak Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile sadece iki dönem görev yapabilecek” diye konuştu.
“CHP’NİN TERÖRLE YOL ARKADAŞLIĞI ŞAŞIRTICI”
Bülent Tüfenkci, CHP’nin ‘hayır’ demesinin anlamsız olduğunu savunarak, “Terör örgütlerinin ‘hayır’ bloğunda yer alması her şeyi gösteriyor aslında… Teröristler, Türkiye’nin güçlenmesinden, güçlü şekilde yönetilmesinden rahatsız oluyor. Almanya’nın başını çektiği Batı ülkeleri de Türkiye’nin büyümesinden, ekonomisinin güçlü olmasından rahatsız oluyor. HDP’yi anlıyoruz belki de; ancak özellikle CHP’nin terör örgütleri ve Türkiye’nin iyiliğini istemeyecek olan Batılılar ile aynı düşünmesini yadırgıyoruz. Türkiye’nin birliğinden, terörün bitmesinden, güçlü bir ülke olmasından, bölgesinde lider olmasından CHP’nin rahatsız olmaması gerekiyor. Cumhuriyeti kurduğunu iddia eden bir partinin, terör örgütleri ile yol arkadaşlığı yapması bizi şaşırtıyor. Milletimizin de CHP ile terör örgütlerinin niçin aynı safta olduklarını sorgulaması gerektiğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
“BATI, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ YERİ İYİ BİLİYOR”
Avrupa Birliği’nin dağılma sürecinde olduğuna dikkat çeken Tüfenkci, “Batı, Türkiye’nin ekonomisinin eskisi gibi manipüle edilemeyeceğini, bölgede güçlenip kendi ayakları üzerinde durabileceğini bildiği için ‘hayır’ muhalefeti yapıyor. Almanya, Hollanda, İsviçre ve İsveç bu anlamda, terör örgütlerine sınırlarını açarak, onları destekliyor. Onlar nerede, kiminle durursa, dursun; bizim için önemli olan İstanbul, Ankara, Elazığ, Van ve Malatya’nın ne söylediğidir. Bizim milletimiz, Ahmet – Mehmet ne söylüyor; bu daha önemli… İnşallah; onlar en güzel cevabı 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek gösterecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“EVET YÖNÜNDE BİR ‘OY PATLAMASI’ OLACAK”
‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ‘evet’ yönünde bir oy patlaması yaşanacak’ diyen Bülent Tüfenkci, “Bölgedeki vatandaşlar, her türlü güven, huzur ve istikrarın kendileri lehine olduğunu gördü. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geldiğinde terörle daha etkin bir mücadele verileceğini, terör saldırılarının kökünün kazınacağını, bölgenin rahatlayacağını yöre halkı çok iyi gördü. Yeni yönetim modeli Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü sağladığı için doğu insanı, buna güçlü bir destek veriliyor. Dünyanın ekonomik kriz ve belirsizlikler ile çalkalandığı dönemde, Türkiye önemli yol kat etmişti. Cumhurbaşkanı’nın koyduğu 2023 hedefi ise Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına sokacaktır. Her türlü dış tehdide, anında cevap verebilecek ekonomi yönetimi getiriyoruz. Dövizdeki istikrar ve yatay seyir devam edecek. Tek iktidarlar geçmişte, Türkiye’ye hep yüksek gelişim getirmiştir. Koalisyonlar ise hep düşük büyüme getirmiştir. Biz ‘Cumhurbaşkanlığı’ modeli ile tek başına iktidar getiriyor ve yüksek büyüme garantileri sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
“YARGI ELİYLE İKTİDAR OLANLAR RAHATSIZ OLUYOR”
Tüfenkci, ‘Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı ayrımı niçin yapılıyor’ sorusunu cevaplayarak, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı kimi, niye rahatsız eder? Yargı mensuplarının şu veya bu ideolojide olmasını değil; tamamen ‘adalet terazisi’ ile karar vermesini istiyoruz. Yargı bugün bağımsız; ama tarafsız değil. 28 Şubat süreci de bunun kanıtıdır. Yargıya kimse müdahale edemez; ancak yargı ideolojisine göre, hüküm verir. Anayasa, Yargıtay, Danıştay başkanları; 28 Şubat günlerinde, her gün ekranlarda ve ‘toplum mühendisliği’ yapıyordu. Yargı mensubundan çok siyasi gibi davranarak, topluma ayar veriyordular. Biz istiyoruz ki; herkes kendi işini yapsın. Hukuk siyasallaşmasın. Hukuk bağımsızlığını sürdürsün; ama tarafsız da olsun. Hukuk eğer bir taraf olacaksa milletin tarafında olsun. İktidar olamayanlar, yargı eliyle hükümetleri ele geçirenler bugün bu düzenlemeye de ‘hayır’ diyor. Yargıyı anayasal kurum haline getirdiğimizde beyefendiler rahatsız oluyor. Yargının bağımsızlığı kimseye zarar getirmez” dedi.
Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2017, 11:49