Bakan Yıldız, “Şu anda 18 işçiye ulaşmayla alakalı çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor ancak somut ve sonuca ulaşıcı bir noktaya gelebilmiş değiliz. Suyun kısmen çekilmesi, çamurun atılması, pasanın giderilmesi için geniş bir ekiple çalışıyoruz. Herhangi bir malzeme eksiğimiz yok. 25 dediğimiz kod, maden ocağına giden yolun 3’te 2’si bize açılmış durumda” dedi.

BÖLGEDEKİ ESNAF VE ÇİFTÇİLERİN KREDİ BORÇLARI ERTELENDİ
Bakan Taner Yıldız, bölgedeki çiftçi ve esnafın da olaydan etkilenmemesi için kredi borçlarının ertelendiğini belirterek, “Çalışmalarımız desandre ve nefeslik tarafından da devam ediyor. Bizim işçi kardeşlerimizin banka borçları ile ilgili Bankalar Birliğinin almış olduğu kararla 18 işçi kardeşimizin bütün borçları tamamen silindi. Bu Ermenek’te çalışan bütün maden işçi kardeşlerimizin de 3 aylık bütün kredi borçları ertelenmiş oldu. Aynı zamanda esnafın aldığı kredilerle alakalı da onları etkileyeceği kanaati ile esnaflarında zor durumda kalmaması adına kredi borçları faizsiz olmak kaydı ile 3 ay ertelendi. Hayırseverlerimizden çok sık telefon alıyoruz. Allah razı olsun. Bizim burada çok dikkatli olmamız lazım. Birçok açıdan dikkatli olmamız lazım. Sosyal, teknik açıdan birbirimize dayanan ve güvenen bir yapıyı hep beraber sergiliyor olmamız lazım. Şu ana kadar hamdolsun bu yapı oluştu” şeklinde konuştu.

"MAHSUR KALAN İŞÇİLERİN ÇOCUKLARI HAYIRSEVERLER TARAFINDAN OKUTULACAK"
Bakan Yıldız, “Hayırseverlerimizden gelen telefonda şu anda maden ocağı altında bulunan 18 işçi kardeşimizin çocuklarının tümünün üniversite sonuna kadar okutulması ile ilgili ciddi taahhüt verildi. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu, yönetim kurulundan alacağı kararla beraber buraya hayırseverleri yönlendireceğini söyledi. Tabii ki burada bulunan insanlarımızın ihtiyaçları var. Biz şu ilk anda bunlara odaklanamamıştık ama yavaş yavaş önümüz tabii ki açılacak. Bu kardeşlerimizi de çıkarttıktan sonra artık sosyal yaralar da sarılmaya başlanacak. Çiftçi ve esnaf kardeşlerimizin müracaat etmeleri halinde ilgili bütün bankalara teşekkür ediyoruz. Bu arada tabii her birimizin dikkat etmesi lazım derken çok ciddi bir hareketlilik var. 2 bine yakın personel burada hareket ediyor, çalışıyor. Trafiği var, vinci var, güvenlik alanları var. Haber ajansından iki kardeşimizin burada kaza yaptığını duyduk. Bizzat yanlarına giderek, 'Geçmiş olsun' diledik. Basın mensuplarına da, 'Geçmiş olsun' diyorum” açıklamasını yaptı.

"2 SU POMPASI TEKRAR İNİYOR"
Bakan Yıldız, “Öncelikle bir desandre ve bir de nefeslik kısmı olmak üzere 2 tane giriş ve çıkışı olduğunu kabul edelim. Şu anda 18 kardeşimizi hemen hemen dip noktalarda arıyoruz. Bu bizim mesafemizin daha uzun olduğunu gösteriyor. Şimdi dikine kod 170 metre ama yürüme yolu itibarı ile baktığımızda bin 300 metreye yakın. Biraz önce söyledim. Suyun 4’te 3’ünü, yürüme yolunun da 3’te 2’sini açabildik. Yani şu anda diğer 3’te biri ile alakalı biz henüz oraya girmiş değiliz. Bu manada bir başka ocakla çakışıp çakışmadığı konusunda Sayın Başsavcının yaptığı bir açıklama vardı. Suyun basınçla beraber minimum en az 5-6 atülük bir basınçla beraber galerinin içine boşaldığını görüyoruz. Boşalma yeri özellikle duvarın yarıldığı yer mi? Veya kömürün yarıldığı yere henüz ulaşmış değiliz.

O yüzden onların kodlarını, seviyelerini, su seviyelerinin net halini oraya ulaştıktan sonra vereceğiz. O dediğimiz suyun yarılma yerinin olma ihtimali bulunan diğer yaklaşık şu anda bizim 75-80 metre yaklaştığımız bir yer. Oraya yaklaştıktan sonra işimiz bitmiyor arkadaşlar. Ondan sonra desandre ve nefesliğin asıl buluştuğu çanağın dibi diyelim, o kısma doğru gideceğiz. Dolayısı ile hem desandre de hem de nefeslik kısmından 2 tane su pompası tekrar indiriyoruz. Anbean karşımıza çıkan bütün tabloları doğru bir şekilde değerlendiriyoruz. Şu anda o bariyeri aştık, arkasında çok ciddi bir tahkimatın kavşak noktasında bozulduğunu gördük. Ağaçların devrildiğini, üst tavanın kısmen çöktüğünü ve görüntülerden de mutlaka izlemişsinizdir, ezilen büzülen vagonların olduğunu hep birlikte gördük. Bundan sonraki yolda önümüzün ne kadar açık ne kadar kapalı bir alan olduğunu da hep birlikte paylaşacağız. 4 ayrı yerde yemek yediklerini arkadaşları ifade etti. Bir bölümünün bulunduğu yer. Şu anda her hangi bir bulgumuz yok. Kesin ve net teyit ettiğimiz bilgileri paylaşabiliriz. O noktaya doğru ilerliyoruz” diye konuştu.

"SU OCAKTAN BOŞALMIŞSA İŞLETME HATASI"
Bakan Yıldız, “Burada eğer yandaki ocaktan suyun boşaldığını kesinleştirirsek tabi ki burada bir işletmecilik hatası olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani bunlar paftaları işlenmiş, bir önceki ocak, bir sonraki ocak, her ne kadar birbirine girdi, ne kadar çakıştı, ayrıştı, bunların bir yaklaşma mesafesi var. Bununla alakalı yapılan bütün alanların birbiriyle ne kadar çakıştığını bizim görmemiz gerekiyor. Bu mesafelere ulaştıktan sonra bunları rahatlıkla söyleyebileceğiz ama eğer yandaki ocaktan boşaldığı kanaatimiz güçlenirse net ve kesin olarak burada bir işletmecilik hatası olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

"AİLELERDEN DNA ALINABİLİR"
Gazetecelerin sorlarını da yanıtlayan Bakan Yıldız, “Ailelerden bu konuyla ilgili her hangi bir aksaklık olmaması için, yanlışlığa düşülmemesi ve emin olmamız için mutlaka DNA testi yapabiliriz ancak oradaki kardeşlerimizi çıkardıktan sonra yapılan teşhislerde bu noktaya gelebiliriz. Dediğim gibi çıktıkça karar vereceğiz" dedi.

"SUYUN NE KADAR SÜRÜKLEDİĞİNİ BİLMİYORUZ"
Bakan Yıldız, “MTA’nın yaptığı 3’üncü bir ağızdan açabilir miyiz. 3’üncü bir noktadan bunları gerçekleştirebilir miyiz diye yaptığımız çalışmalarda sanki bir kapalı odanın içerisi oluştu. Yani oradaki kilin oluşturduğu bir yapı tahmin ediliyor. Oradan su ve çamur çekiyor olabilmemiz lazımdı çünkü basıncımız buna yeterliydi. Demek ki orada kapalı bir bölüm oluştu. Şu anda biz sondaj makinelerimizi MTA’nın sondaj makinelerinin oradan çekmedik. Ola ki her hangi bir ihtiyaç olur diye tam 172 metre derinde o noktada bekliyor ama çalışmaları durdurmuş durumdayız. 3 baca dediğimiz yerde de olma ihtimali vardı ama çıkmadılar. O yüzden suyun ne kadar ve nereye kadar sürüklediğini ancak metre metre gittikten sonra göreceğiz. Tabiri caizse kuyunun bütün noktalarını, maden ocağının bütün noktalarını herhalde aşmak zorunda kalacağız” şeklinde konuştu.