TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2021 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak herkesin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazanması, milli ve evrensel değerleri içselleştirmesi, öğrenmeye açık, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesi önceliklerimizdir." diye konuştu.
TBMM'nin her bir üyesinin bu milletin çocuklarının geleceği için aynı hedef ve öncelikler içinde olduğunun farkında olduklarını belirten Selçuk, bu güvence içinde, tarihsel birikimle güncel olanı, yerel milli değerlerle evrensel olanı birlikte ele alarak yollarına devam ettiklerini söyledi.
Eğitimin büyük bir gemi gibi derinlik ve zaman isteyen bir surette hareket ettiğini kaydeden Selçuk, önemli olanın istikamet ve bu doğrultuda yapılacak sağlamalar olduğunun altını çizdi.
Selçuk, bunu yaparken çocuğun üstün yararını kollamak, yaradılışına hürmet etmek, bilimin ölçütleri doğrultusunda kararlar almanın son derece önemli olduğunun altını çizerek, "İş ve işlemlerimizdeki ölçütlerimizin uluslararası standartlar açısından değerlendirilmesini ve bu standartlar doğrultusunda yorumlanmasını önemsiyoruz. İçinde bulunduğumuz şartlar bunu daha da zorunlu kılıyor." ifadelerini kullandı.
"Her öğretmenimizin emeğinin kutsallığına inanıyoruz"
Salgın gündemini dünya ile birlikte paylaştıklarını dile getiren Selçuk, "Salgın hepimize yeni mecburiyetler getirdi ve çalışmalarımızın seyrini ve günlük hayatımızın akışını değiştirdi. Bununla birlikte vatandaşlarımızın ve özellikle de çocuklarımızın yüksek yararı için alınan, uygulanan kararlara ilişkin çözüm önerileri, getirilen eleştiriler, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin yüksek menfaati için çaba gösterilmesi bizi memnun ediyor." dedi.
Selçuk, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının bambaşka bir anlamı ve yeri olduğunu ifade ederek, öğretmenleri ayırmadan, ötekileştirmeden, her birini eğitim ailesinin değerli ve saygın fertleri olarak gördüklerini söyledi.
Her öğretmenin emeğinin kutsallığına inandıklarını dile getiren Selçuk, "Bizim için öğrencilerimiz ve velilerimiz de mevcudumuzu temsil eden sayılar değildir. Her biri, üzerinde tek tek düşünülmesi, ilgilenilmesi, dikkate alınması gereken bireylerdir, Milli Eğitim Bakanlığının varlık gayesidir." şeklinde konuştu
Salgının her bireyin hayatında çözülmesi gereken yeni sorunlar ortaya çıkarttığına dikkati çeken Selçuk, "Bu yeni ve öngörülemeyeceğini kabul edeceğinizi düşündüğüm sorunlar, bizim yeni çözüm önerileri bulmamızı, bulduğumuz çözümleri uygulamak için yeni çalışmalara yönelmemizi ve bunları uygulamaya koymamızı sağladı. Bazı sorunlar hızlıca çözüme kavuşup uygulamaya alınırken, bazı kararların uygulanması teknik imkanlar, fiziki koşullar ve altyapı hazırlıkları dolayısıyla zaman aldı. Gerek burada düzenlediğimiz nöbet saatlerinde gerekse telefon ile kendi temsilindeki ilin eğitim sorunlarıyla yakından ilgilenerek süreç hakkında bilgi alan vekillerimizin ilgisi ve takipleri için ayrıca teşekkür etmek isterim. İş birliğiniz ile sorunlarımızın, eksiklerimizin üstesinden hep birlikte geleceğimize kaniyim." değerlendirmesinde bulundu.
"Eğitimde kalite artışımızın, bağımsız uluslararası araştırmalarla tescillenmesini önemsiyoruz"
Selçuk, 2019 Aralık PİSA sonuçlarının bütün dünya ile karşılaştırıldığını büyük bir ilerleme gösterdiğini, TIMSS 2019'da ise Türkiye'nin tüm alanlarda puanlarını artırdığını söyledi.
Ülke içinde yapılan değerlendirmelerin subjektif olarak algılanmasının söz konusu olabileceğini kaydeden Selçuk, uluslararası değerlendirmelerin, çok daha objektif olarak değerlendirilmesi mümkün olan sonuçları ihtiva ettiğini söyledi.
TIMS'te beşinci sınıfta girilmesi meselesine açıklık getiren Selçuk, burada yaş gruplarının önemli olduğunu ve Türkiye'de çeşitli nedenlerden dolayı dördüncü sınıflardaki çocukların yaş ortalamasının 9,5 civarında bulunduğunu ancak TIMS ortalamasının 10,2 olduğunu, bu nedenle Norveç, İngiltere, Güney Afrika gibi bazı ülkelerin beşinci sınıfta öğrencilerini soktuklarını anlattı.
10 yaşında beşinci sınıf çocuklarının bu araştırmaya girdiklerini belirten Selçuk, "Ortada herhangi bir bilimsel ölçütlerde sıkıntı olmadığını ifade etmek isterim." dedi.
Selçuk, eğitimde kalite artışının, uluslararası araştırmalarla tescillenmesinin önemli olduğunu dile getirerek, "Bize bu gururu yaşatan ülkemin güzel çocuklarına, fedakar öğretmenlerine, ailelerine ve Milli Eğitim camiasına teşekkürü bir borç bilirim." ifadelerini kullandı.
"Geleceğe dair umudumuzu artırıyor"
Uluslararası ve ulusal verilerde yükselişe geçmenin sistematik uygulamalar ve bilimsel yöntemlerle güç olmadığının altını çizen Selçuk, "Bunu uluslararası arenada kanıtlamış olmak bizi memnun ediyor ve umutlarımızı artırıyor." dedi.
Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi'nin hangi yıl, hangi koşullar altında, nereye ulaşılabileceğini fizibilitesiyle ortaya koyduğunu dile getirerek, "Kaliteli ve evrensel manada rekabet edebilir bir eğitim sistemi için adım adım 20-30 yıl sonrasını biçimlendiren politikalarla ilgili çalışmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Eğitim bütçesinin, 211 milyar 993 milyon 156 bin lira olarak belirlendiğini aktaran Selçuk, "Bu rakam 2021 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sini oluşturmaktadır." bilgisini verdi.
"Yatırım bütçemizi yüzde 94 artırdık"
Selçuk, 2021 Program Bütçesi'nde bulunan 67 adet performans göstergesi ile programlar yıllık belirlenen ölçülebilir hedeflerle takip edileceğini, bunun için özel bir yazılım geliştirdiklerini belirten Selçuk, "Tekli eğitime geçiş ve okul öncesi eğitimdeki zorunluluk hedefi, uzaktan eğitim, deprem güçlendirme faaliyetleri ve meslek liselerinin atölye altyapısı gibi özel önem verdiğimiz alanlar için yatırım bütçemizi, 5,8 milyar liradan 11,3 milyar liraya çıkartıyoruz, bu da yüzde 94 oranında bir artışı gösteriyor." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Bakanlığa 2021 yılında tahsis edilen bütçe ile e–öğrenme sisteminin etkin kullanımıyla dijitalleşme stratejisine uyumlu şekilde müfredat düzenlemelerine, öğrenme kazanımları itibarıyla uluslararası standartların yakalanması amacıyla ölçme ve değerlendirme kapasitesinin güçlendirilmesine, güvenli eğitim ortamlarının sağlanmasına, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına, öğrencilerin ruhsal ve bedensel gelişimlerini gözeten eğitim ortamlarının geliştirilmesine, Tasarım Beceri Atölyelerinin ülke çapında yaygınlaştırılmasına, yabancı dil eğitiminde ihtiyaç temelli ve katmanlı bir yapı oluşturulmasına, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine öncelik verileceğini kaydetti.
"Ortaöğretim Programı'na 42 milyar 478 milyon 310 bin lira kaynak ayrıldı"
Bütçeden öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamayı sürdüreceklerini kaydeden Selçuk, ortaöğretim kurumlarının her türlü ihtiyacının karşılanması, tüm öğrencilere ücretsiz ders kitabı verilmesi, pansiyon hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve burs imkanları için 2021 yılı bütçesinde Ortaöğretim Programına 42 milyar 478 milyon lira kaynak ayrıldığını hatırlattı.
Tüm konuların salgın sürecinin seyrine göre değerlendirilecek ve ayrıca duyurulacağını ifade eden Selçuk, "Burada bizim için esas olan yüz yüze eğitim olduğunu ve bir an önce yüz yüze eğitime geçilmesi için şartların olgunlaşmasını beklediğimizi ifade etmek isterim. Çocuklarımızın yüz yüze eğitimle daha fazla avantajlar elde edebilmesi için de köy okullarını ve benzeri durumdaki okulların 5 gün açılması konusunda hususi kararlar almıştık. Bu kararlara uygun zamanlarda tekrar devam edeceğiz." bilgisini verdi.