Türkiye’yi 2 gündür etkisi altına alan yoğun kar yağışı nedeniyle ulaşıma kapanan karayolunun bulunup bulunmadığıyla ilgili açıklama yapan Elvan, "Bu yıl kış ayına çok yoğun kar yağışıyla başladık. İkinci kez böyle bir yoğun kar yağışıyla karşı karşıyayız. Hemen hemen tüm bölgelerimizde şu an kar yağıyor. Genel olarak baktığımızda devlet ve il yollarımızda kapalı bir yolumuz yok. Ancak Eskişehir, Bozüyük ve İnönü’de yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle ağır taşıtlara izin verilmiyor. Afyonkarahisar-Kütahya bölgesinde de zincirli olmak kaydıyla küçük taşıtların geçişinde izin veriliyor zaman zaman büyük araçların geçişi durduruluyor. Özellikle bazı yollarımızda TIR’ların kayması nedeniyle kapanmalar söz konusu. Karayolları ekiplerimizin gece gündüz, 24 saat esaslı çalışıyor. Şu an ciddi bir sıkıntımız yok. Kar altında, tipi altında çalışan işçi kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum" açıklamasında bulundu.
YAŞA DIŞI DİNLEMELER
Bakan Elvan, yasa dışı dinlemeler konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. Gerekli önlemleri almanın yanında yasa dışı dinlemeler konusunda yargı sürecini de yakından takip ettiklerini belirten Elvan, şunları kaydetti:
"Bir kaç gün önce çıkan dinleme kayıtlarından şunu öğrendim, ’ben de 4 yıl süreyle dinlenmişim. Özellikle Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olduğum dönemde beni de dilenmişler. Nedir gerekçeleri bilemiyorum. Bu yasa dışı dinleme olayları, bir takım verilerin bir şekilde kaçırılması, dinleme yapılan hard disklerin bir yerlere götürülmesiyle ilgili süreçte mutlaka sonuna kadar yargının ısrarlı bir şekilde gitmesi ve yasa dışı dinleme yapanların, bunları teşvik edenlerin, bunlara önderlik yapanların mutlaka yargı önünde sonuna kadar hesap vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılanlar şeyler, bir ülkenin Cumhurbaşkanının, Başbakanınını, Genelkurmay Başkanının dinlenmesi ne demek, bu casusluk değil de nedir, hangi amaçla dinliyorsun. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Belki dersiniz ki yabancı bir takım istihbarat birimleri, gayri hukuki, gayri yasal yollardan bir takım yol ve yöntem bularak dinlemiş olabilir ve buna karşı mücadelenizi yaparsınız ama bu ülkenin vatandaşı. Yani sen bu ülkenin vatandaşı olacaksın, bu ülkede yaşayacaksın, kamunun tüm imkanlarını kullanacaksın, devlet sana maaş verecek sen de yasa dışı dinleyeceksin, ülkenin Başbakanını, Cumhurbaşkanını, Genelkurmay Başkanını, MİT Müsteşarını, bakanları dinleyeceksin, ondan sonra kalkıp kendini savunmaya kalkacaksın. Bunun hesabı mutlaka sorulacak. Mutlaka bunların her birisi yargı önünde hesabını verecek. Biz de basında yer alan isimlerden öğrendik. Benim de ismim geçiyor orada, 2010-2014 döneminde dinlendiğime dair ismimiz geçiyor. Şimdi tabi bunların her birisi mutlaka yargı önünde detaylı araştırması yapılacak, yargı da gereken kararı verecektir."
YASA DIŞI DİNLEMELER KONUSUNDA ALINAN ÖNLEMLER
Yasa dışı dinlemelerle gündeme gelen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) ilişkin kritik pozisyonda olan kişileri derhal görevlerinden alıp onların yerlerine diğer kamu kurum ve kuruluşlarından yeni görevlileri istihdam ettiklerini vurgulayan Elvan, "Alt düzeyde olan yine kritik birimlerde, kritik işlerin başında olanlar değiştirildi, önemli bir değişim söz konusu oldu. Bununla ilgili soruşturmalar başlatıldı hem Başbakanlık Teftiş Kurulu yine Devlet Denetleme Kurulu ve Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Başkanlığı’nda araştırmalar yapıldı. Bir takım kayıtların silindiği tespit edildi. Yapılan iş ve işlemlerin silindiği tespit edildi. Bunlar ilgili çalışmalar devam ediyor. Silinen bilgilerin önemli bir kısmı kurtarıldı" dedi.
Bakan Elvan, sözlerine şöyle devam etti:
"Gelen mahkeme kararlarının usulüne uygun olup olmadığını kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçladık, arkadaşlarımız. Örneğin herhangi bir mahkeme kararıyla bir telefon numarası geliyorsa o telefon numarasının kime ait olduğuyla -o şahsa mı ait yoksa başka bir şahsa mı ait, belgeler tamamlanmış mı, tamamlanmamış mı- ilgili bir durum söz konusu ise doğrudan bir o mahkeme kararını veya savcılıkla ilgili talebi geri iade ettik. Onunlar ilgili eksikliklerin giderilmesi ve böyle bir kararın alınamayacağına dair yazıyla mahkemeye bunu bildiriyoruz. Üçüncü olarak eğer eksik bir belge varsa geri iade ediyoruz. Bunların kontrolleri yapılıyor. Yine TİB’de mahkeme kararıyla dinlenen kişi sayısının çapraz kontrolleri yapılıyor. Yani kaç mahkeme kararı var, kaç kişi dinleniyor. Bununla ilgili bir sağlama yapılıyor. Yasa dışı herhangi bir tevessül edilmiş mi, alt düzeyde bir şey var mı... Bunların kontrolü sürekli olarak yapılıyor. TİB aldığımız dördüncü almış olduğumuz önemli tedbir, en alt düzeyindeki uzman yardımcısından uzmanına, orta düzeyli ve üst düzey yöneticisine kadar her aşamada bir elemanın TİB’de yapmış olduğu iş ve işlemler kayıt altında tutuluyor. Yani bunlar 2014 yılı başından itibaren istisnasız bir şekilde kayıt altında tutuluyor. Yarın herhangi bir soruşturma, usulsüzlük söz konusu olması halinde o kayıtlar mevcut, kayıtlardan kimin ne yaptığının çok rahat bir şekilde tespit edilmesi mümkün.
Bununla ilgili bu dört önlemi aldık. Bunun dışında ortam dinlemeyi TİB’den engellemek mümkün değil. TİB’in temel görevi, neticede bir mahkeme kararı varsa bu kararı uygulamaya yönelik hizmet sunmak. Ama ortam dinlemeye yönelik dışarıda herhangi bir girişim, gayri meşru dinleme yapılıyorsa bunun takibini elbette MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, emniyet istihbarat yapacak olan kurumlarımız."
TİB’İN TAŞINMASI
TİB’in taşınması konusunda konuşan Elvan, "Biz o binayı kullanmak istemiyoruz, o binadan mutlaka taşınmak istiyoruz. TİB’le ilgili bir yasal düzenleme hazırlığı içerisindeydik, bir kanun tasarısı hazırladık ancak Meclis gündemi de oldukça yoğun. Bilemiyorum, seçime kadar imkanımız olabilir mi. Biz TİB’in yapısını baştan aşağıya değiştirmek istiyoruz. Mevcutta yaşanan aksaklıkları, sorunları bir daha yaşamamak kaydıyla bu sorunu çözmek istiyoruz" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Bakan Elvan, başkanlık sistemi tartışmalarına yönelik, "Bizim muhalefet partilerinden farkımız şu, milletin talebi neyse biz o talep doğrultusunda bir yaklaşıma sahibiz. Bizim reformist anlayışımız da buradan geliyor. Son 13 yıllık dönemde devletle milleti birleştiren bir parti olduk. Şu anda vatandaş ’ben Anayasa’nın değiştirilmesini istiyorum’ diyor vatandaş, tüm anketlerde de bu çıkıyor. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey, Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunlukla 7 Haziran seçimlerinde Meclis’e girmek ve Anayasa değişikliğini yapmak. Başkanlık sistemi de Anayasa değişikliği çerçevesinde ele alınması gereken bir konu. Bu konuda bizim yaklaşımımız gayet açık ve net. Milletimizin yaklaşımı neyse biz her zaman o yaklaşımın arkasında olduk. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde davranmaya devam edeceğiz. Milletimiz eğer ’başkanlık sistemini istiyorum’ dediği takdirde biz de elimizden gelen tüm gücü bu yönde sarf edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"MUHALEFET PARTİSİ İŞİN KOLAYINA KAÇIYOR"
Muhalefet partilerinin başkanlık sistemi konusundaki eleştirini değerlendiren Elvan, "Şahsımla ilgili bakanlığımla ilgili bir bakıyorsunuz, ilgisiz bir haber, yalan, yanlış bir haberler. Biz de tabii ki yargı sürecine başvuruyoruz. Bugüne kadar da hep kazandık. O haberi alıyor muhalefet sanki gerçekmiş gibi kullanmaya kalkıyor. Yani bir muhalefete partisinin böyle bir yaklaşım içerisinde hiçbir zaman olmaması gerekir. Her şeyi derinlemesine araştırıp, olayın aslı nedir, ne olmuştur... Bunları araştırıp buna göre konuşması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef muhalefet belki işin kolayına kaçıyor. Biz kendimizle yarışıyoruz. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak ister iktidar ister muhalefet partilerinden her kim olursa olsun araya herkese istinasız dönüyorum. Yani herhangi bir soruları olduğu zaman elbette cevap veriyorum. Ama bu gibi hususlarda maalesef aramıyorlar. Bu da bizi üzüyor" dedi.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ DİKTATÖRLÜK İÇİN İSTENİYOR" İDDİALARI
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi diktatörlük için istiyor" yönündeki eleştirilere net cevap veren Elvan, şöyle devam etti:
"50 yıllık sürece baktığımızda ne zaman güzel işler yapılmaya başlanmış o zaman
o lider karalanmaya başlanmıştır. Rahmetli Adnan Menderes, Türkiye’yi bir şantiyeye çevirmiştir. Kendisini diktatörlükle suçlamışlardır. Bugün herkes şundan emin ki Adnan Menderes gerçekten bu ülkeye çok önemli hizmetler yapmış bir kişidir. Daha sonraki süreçlerde rahmetli Özal için benzer ifadeler kullanılmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanımız için bu ülkeye inanılmaz katkılar sağlanmış, bu ülkeyi vatandaşlarımızın hayal dahi edemeyeceği noktalara getirmiş bir lider, güçlü Türkiye’nin mimarı olan Cumhurbaşkanımıza yönelik Başbakanlığı döneminden itibaren bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmıştır. Dış basında Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik inanılmaz bir saldırgan tutum görüyorsunuz. Vatandaşlarımızın bunu anlaması lazım. Bu insanlar dışarıdaki yurt dışındaki, değişik kesimler, siyasiler, ülkeler Türkiye’nin hayrına bir şey söyler mi? Niye Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyorlar, niye üçüncü havaalanımızla ilgili bir sürü olumsuz yazı yazıyorlar. Türkiye’nin gelişmesinden rahatsızlar, bu kesin. Düşünün Alman gazetelerinde manşetten Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine beyanatlar görüyorsunuz, buna anlam verebiliyorsunuz. İngiliz, Amerika her tarafta görüyorsunuz, paralel yapı Türkiye aleyhine makaleler yazdırıyor. Bunların Türkiye sevgisine inanabiliyor musunuz. Böyle bir şey olabilir mi. İçinde vatan sevgisi olan isteyen kesimler, Türkiye aleyhine dışarıda propaganda yapabilir mi... Türkiye çok hızlı gelişiyor, büyüyor ve güçlenmeye devam ediyor. Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan kesimler, yerli işbirlikçilerle bu ülkenin önünü kesmeye çalışıyorlar."
HAKAN FİDAN’IN İSTİFASI
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın istifasına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları konusunda düşüncelerini aktaran Elvan, "Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerinden bence şunu anlamalıyız, MİT Müsteşarlığı çok önemli bir kurum. Bu ülkenin istikrarlı bir şekilde devam edebilmesi için MİT Müsteşarlığı’nda da mutlaka istikrarın mutlaka devam etmesi gerektiğine inanan bir yaklaşım içerisinde olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasının bir anlamda, okumasını yapacak olursak, yine Hakan Fidan’ın önemli bir bürokrat olduğunu görüyoruz. Ben bu çerçevede değerlendiriyorum. Yani hem MİT Müsteşarlığı’na hem de Hakan Fidan’a verilen önemin hem Sayın Cumhurbaşkanımızı hem de Sayın Başbakanımı tarafından yüksek düzeyde olduğunu söylemek isterim" şeklinde konuştu.
İÇ GÜVENLİK REFORM PAKETİ
Önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’na gelecek olan İç Güvenlik Reform Paketi’ne yönelik de konuşan Bakan Elvan, "İç Güvenlik Paketi’yle ilgili televizyon programlarını fırsat buldukça izliyorum. Mesela sunucu ısrarla soruyor, muhalefet temsilcilerine ’peki kamu düzeni konusunda Avrupa’daki ve yurt dışında ne tür uygulamalar var’ diye. Hiçbirine cevap vermediklerini görüyoruz. Neden, özellikle bizim kamu düzenine yönelik yapmış olduğumuz düzenlemelerin tamamı Avrupa Birliği’nden (AB) alınmış düzenlemeler. Gözaltı süresi, diğer hususlar, molotof kokteyli... Bunların tamamına baktığımızda Avrupa ülkelerinde uygulanan yöntemlerin benzerlerinin bu taslakla Türkiye’ye getirildiğini görüyoruz. Buna hiç girmiyorlar ama dolaylı yollardan eleştirmeye çalışıyorlar... ’Efendim molotof kokteyli bulundurana neden bu kadar ceza veriliyor.’ Bir insan molotof kokteyli niye bulundurur elinde. Tabancadan daha tehlikelidir. Tabancayı gerektiğinde siz savunma amaçlı kullanabilirsiniz ama molotof kokteyli tamamen saldırı amaçlıdır. Bunu kendinizi savunmak için kullanamazsınız. Bu konuda varsa somut önerileri biz her şeyiyle açığız" dedi.
İNTERNETİN KISITLANMASI KONUSUNDA ELEŞTİRİLER
"Şu anda yasaklı olan sitelerin yüzde 99.9’u çocuk pornografisi, fuhuş ve kumarla ilgili" diyen Elvan, "Şu aşamada kimse kalkıp bize şunu söyleyemez, ’siz iletişim özgürlüğünü engelliyorsunuz, interneti yasaklıyorsunuz.’ Bu konunun içerisinde temel hak ve hürriyetler yok. Kişilerin özel hayatlarının gizliliğine yönelik engellemeler yok. Böyle bir yapı var. Dolayısıyla bu içerisinde bizi karalamaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
İnternet karartmalarına yönelik dünyada en yaygın kullanılan yöntemin "uyar-kaldır mekanizması" olduğunu belirten Elvan, bunun Türkiye’ye de yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını kaydetti.
HAKARET İÇERİKLİ TWEET’LERE İFADELERE "UYAR-KALDIR MEKANİZMASI" ÇÖZÜMÜ
Bakan Elvan, "Mahkeme kararı olmadan herhangi bir şahsa yönelik hakaret söz konusu olduğunda, şahsın kendisinin bir uyarıyla Twitter’a bildirimde bulunması, Twitter’ın uygun bulması halinde de o içeriği kaldırması yönetimi çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Biz Türkiye’de bu yöntemin geliştirilmesini arzu ediyoruz. Vatandaşlarımızın herhangi bir olayla karşı karşıya kaldığında mahkemeye gidip karar alana kadar bir uyarı mekanizmasıyla Twitter’ı uyarması ve Twitter’ın da bu konuda hassasiyet göstermesini umuyoruz. Uyar-kaldır mekanizması, Türkiye’de de uygulanabilecek olan bir sistem, dünyada çok yaygın olarak kullanılan yöntem. Bireysel olarak başvurup, bir uyarı gönderip, o uyarı neticesinde de Twitter’ın içeriği kaldırmasının sağlanması lazım. Onu tanıtmak gerekiyor. Bunun için yeni kurulmuş olan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne, operatörlerden ve yer sağlayıcılardan, içerik sağlayıcı ve erişim sağlayıcılardan oluşan bir yapı var. Bu yapının özellikle uyar-kaldır mekanizmasını daha da ön plana çıkarıcı bir kısım tedbirler almasını düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
TWİTTER’IN TÜRKİYE’DE OFİS AÇMA TALEBİ
Sosyal paylaşım sitesi Twitter’ın Türkiye’de ofis açma talebine yönelik açıklama yapan Elvan, "İlk günlerdeki, 1 yıl önceki durum yok. Şu anda arkadaşlarımızın uyumlu bir çalışması söz konusu. Giden mahkeme kararlarını uyguladıklarını görüyoruz. Twitter’ın bir randevu talepleri oldu. Geçen hafta çok yoğun olmam nedeniyle vermedim. Ama görüşmeyi ben de arzu ediyorum. Bize ulaşan herhangi bir soruları yok. Bir araya geldiğimizde elbette ofis açma konusu gündeme gelecektir. Twitter’ı kullanma konusunda Türkiye önde gelen ülkelerden birisi. Bu konuda Twitter’ın açıkçası biz de adım atmasını bekliyoruz" dedi.
"PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE KAZIDIKÇA YENİ ŞEYLER ÇIKABİLİR"
"Paralel yapıyla mücadelede kazıdıkça yeni şeyler çıkabilir" diyen Elvan, "Çünkü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda inanılmaz bir altyapı var. Yüzlerce insanın yıllarca dinlendiğini görüyoruz. Bunları dikkate aldığınızda aşağı yukarı 1 yıldan beri konuşuluyordu, geçen hafta yeni dinlemeler ortaya çıktı. Yani daha önce yapılan yasa dışı dinlemeler silinmiş, bir kısmı kurtarıldı. Belki şu ana kadar yapılan dinlemelerin bir o kadar daha dinleme mevcudu olabilir. Bunları nereye götürdüklerini, kimlere servis ettiklerini de bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Elvan, şöyle devam etti:
"Düşünün siz Başbakanın, Genelkurmay Başkanının telefonunun IMEI numarasını bileceksiniz, o numara üzerinden dinleme yapacaksınız. Bunu herkesin bilmesi mümkün değil yani bu işle uğraşan, profesyonel kişilerin bileceği şeyler. Bu tür durumları gördükçe biz de özellikle operatör servislerine yönelik 3-5 ay önce Almanya’nın değişik şekillerde dinlediği ortaya çıktığı anda bir denetim yapıldı. Gerektiğinde bu tür denetimleri yapmaya devam edeceğiz. Özellikle bu birimlerde mutlaka MİT ve ilgili güvenlik birimlerimizin onayından geçmiş olan kişilerin çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda biz tabii ki hassasiyet gösteriyoruz, kurumlar özellike operatörler uyarılıyor, Bilgi, Teknolojileri İletişim Kurumu tarafından gereken hassasiyetin gösterilmesi noktasında. Ama görünen tablo, 17-25 Aralık öncesi vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.
Turkcell, Avea, Vodafone ve Türk Telekom’a yönelik bazı önlem alma düşüncemiz var. O konu üzerinde çalışıyoruz. Neticede bu tür uygulamaların özellikle yasadışı yol ve yöntemlerin önünün mutlak suretle kesilmesi gerektiğini düşünüyorum."
İSTANBUL’UN TRAFİĞİNİ ÇÖZECEK MEGA PROJELER
İstanbul’un trafiğini çözecek yeni projelere ilişkin açıklama yapan Bakan Elvan, "Hem Anadolu hem de Avrupa yakasının trafiğini rahatlatacak, vatandaşlarımızın seyahatlerini kolaylaştıracak, daha konforlu, daha hızlı ve daha kısa sürede istedikleri noktaya ulaşmasını sağlayacak bir projemiz hazır. Bunu muhtemelen bu ay sonunda Sayın Başbakanımız açıklayacak. Bunlar büyük, mega projeler, öyle hemen bitecek projeler değil çünkü biz 7-8 aydan beri bu proje üzerinde çalışıyoruz" dedi.
"2015 SONUNDA 4G’YE GEÇECEĞİZ"
"4G’ye teknolojide ileri düzeye geldiği bir ortamda geçiş sağlayacağız" diyen Elvan, "Bununla ilgili temel altyapı çalışmalarımızı tamamladık. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumumuz (BTK) ilk bununla ilgili kararını aldı ve Bakanlığımıza kendi görüşlerini aktardılar. Biz de Bakanlık olarak BTK’ya aktaracağız. Süreci başlattık yani 4G süreci başladı. Hedefimiz 2015 yılı sonunda 4G’ye geçmiş olacağız" şeklinde konuştu.
"ÜÇÜNCÜ HAVALİMANIMIZLA İLGİLİ HERHANGİ BİR SORUN YOK"
Bakan Elvan, Üçüncü Havalimanı’nda bataklık zeminin kurutmasına yönelik bilgi vererek, "Üçüncü havalimanımızla ilgili herhangi bir sorun söz konusu değil. Hiçbir şekilde bu haberlere itibar etmeyiniz. Ben bunları duydukça gülüyorum, ciddiye bile almıyorum. Biz artık deniz üzerine havaalanı yapıyoruz, Ordu ve Giresun’a. Şimdi Artvin ve Rize’ye yönelik ikinci bir deniz üzerine havaalanı planlıyoruz. Deniz üzerine havaalanı yapan teknolojiye, mühendise, teknikere sahip bir ülke çok rahat bir şekilde üçüncü havalimanını da yapar. Herhangi bir gecikme söz konusu değil. 2017 yılı itibarıyla ilk etabı açmayı planlıyoruz. İlgili firmalar yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
KEÇİÖREN METROSU
Keçiören Metrosu’na yönelik çalışmaların hangi aşamada olduğuna ilişkin açıklama yapan Elvan, "Keçiören Metrosu’yla ilgili çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Haziran ayı itibarıyla tüm çalışmaları tamamlayıp test sürüşlerine başlamayı planlıyoruz. Yani gelişmeler gayet iyi, geçmişte bazı eksiklikler söz konusu olmuş, onları arkadaşlarımız tamamlıyor" dedi.
ESENBOĞA METROSU
Bakan Elvan, Esenboğa Havalimanı’na yapılacak olan metro konusunda, "Bir güzergahımız var, iki farklı alternatifimiz söz konusu. Bunlardan birini tercih edeceğiz. Bununla ilgili projemiz var. Alternatiflerden hangisine karar verirsek o konuda daha detay çalışmalara başlayacağız. Bunlardan bir tanesi Esenboğa’nın doğrudan Keçiören’e bağlanması, diğer alternatifimiz ise Ulus’tan Kızılay’a bağlantı sağlanması. Bu iki alternatiften birine karar vereceğiz" açıklamasında bulundu.
ANKARA-SİVAS YHT HATTI
Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattı üzerinde yapım çalışmalarının sürdüğünü bildiren Elvan, Ankara-İzmir hattında ise Polatlı’dan Afyonkarahisar’a kadar olan kesimde şu anda kış olması nedeniyle tünel çalışmalarını devam ettiğini açıkladı.
Elvan, şunları kaydetti:
"2015 yılında Salihli’ye kadar olan kesimin ihalesine çıkacağız. Afyonkarahisar’dan Uşak-Banaz’a kadar bir ihalemiz var. Daha sonra Banaz’dan itibaren bir dilimimiz daha var, bir de Salihli’ye kadar olan bölümümüz var. Bunların yapım ihalelerine 2015 yılında çıkacağız. Herhangi bir sorunumuz söz konusu değil. Ankara-İstanbul direk hızlı tren hattına yönelik olarak ilgi duyan firmalara kendi verilerimiz paylaştık, fizibilite çalışmalarımızı paylaştık. Değişik yerli firmalarımız var. İlgilenen 5-6 yerli firmamız var. Sincan’dan Köseköye’e kadar 280 kilometrelik kesime yönelik bir fizibilite çalışmamız var. Kabaca bakıldığında Ankara ile İstanbul arasında günde yaklaşık 100 bin vatandaşımızın seyahat ettiğini görüyoruz. Ciddi bir ihtiyaç. Bunun bir kısmı 10-12 bin civarındaki kısmı uçakla seyahat ediyor, 3-4 bin kişi yüksek hızlı trenimizle Eskişehir üzerinden seyahat ediyor, otobüsle, özel araçlarıyla seyahat edenler var. Köseköy’de itibaren ise yine Kocaeli oradan Yavuz Sultan Selim Köprüsü oradan Edirne-Kınalı’ya kadar olan kesimin yüksek hızlı tren hattını Bakanlık olarak kendimiz inşa edeceğiz. Yani Köseköy’den itibaren Üçüncü Köprü’nün üzerindeki demiryolu hattını, oradan Kınalı’ya kadar olan kısmı kendimiz inşa edeceğiz. Üçüncü Köprü üzerinden çift hattımız olacak. Sincan’dan Köseköy’e kadar olan kısmı Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkmak istiyoruz."
MİLLİ YÜKSEK HIZLI TREN ÜRETİMİ
Ulaşımda yerli üretimin payı konusunda rakamları paylaşan Elvan, "Türkiye’de özellikle demiryolu sektöründe binin üzerinde firmamız var ve her geçen gün büyüyen, gelişen firmalarımız var. Bunu gururla söyleyebilirim" dedi.
"Milli hızlı tren üretmeye yönelik bir çalışma başlattık, tasarım aşaması bitti" diyen Elvan, "Bununla ilgili arkadaşlarımız, mühendislik ve elektromekanik kısımlarının tasarımının ihalesine çıktı. 300-350 kilometre hıza kadar ulaşabilecek. Hedefimiz 2019 yılına kadar bunu yapmak; tamamıyla yerli ekipmanların kullanıldığı, tamamıyla kendi tasarımımız olan yüksek hızlı tren setini yapmak. Bu aşamaya gelinceye kadar bizim elbette yüksek hızlı tren setlerine ihtiyacımız var. İlk etapta biz 80 yüksek hızlı tren seti alacağız. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde ihaleye çıkıyoruz. İhtiyaç var, yetişmiyor, çok yoğun talepler var. ’Konya ve Eskişehir sefer sayımızı artır’ diyor, keza İstanbul öyle. Şu anda elimizde yeterli miktarda set yok. 10 tren setinin ihalesine çıktık, bu da yeterli değil. Minimum yüzde 53’ü yerli üretim olacak yani Türkiye’de üretilen ürünler olmuş olacak. İhale şartnamesine bunu koyuyoruz. Bu yüksek hızlı tren setlerinin Türkiye’de üretilme şartını da koşuyoruz. Onunla da yetinmiyoruz, üçüncü bir şartımız daha var. Minimum 20 yerli ortak koyacaksınız, mutlaka bir yerli ortak bulacaksınız. Talep çok."
DEMİRYOLLARININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ
"Demiryollarının serbestleşmesiyle ilgili her türlü süreçlerden geçtik" diyen Elvan, "Aşağı yukarı 4-5 aydan beri internet sitemizde ilgili yönetmelikleri koyduk. Her türlü sivil toplum kuruluşlarının demiryoluna yönelik üretim yapan firmaların görüşlerini aldık. Önümüzdeki günlerde yönetmeliğimizi çıkarıyoruz. Bu yılın ilk yarısında serbestleşmeye geçmiş olacağız. 1 ayımız var. Serbestleşmeye geçişle birlikte aynen havacılık sektöründe olduğu gibi Türkiye’de inanılmaz bir talep olacağına inanıyorum. Bu hem yük taşımacılığı hem de yolcu taşımacılığı için olacak" ifadelerini kullandı.
4B UYDUSU BİTTİ
4B uydusunun yapım çalışmalarının Japonya’da bittiğini bildiren Elvan, "Fırlatma anından Rusya’nın Baykonur Uzay Üssü’nde bir kaza yaşanmıştı. O kazadan dolayı fırlatmalar ciddi aksamalar ve gecikmeler oldu. Ondan sonra sıralama geriye doğru gitti. Muhtemelen 2015 Haziran ayında uzaya fırlatacağız" açıklamasında bulundu.
DENİZCİLİKLE İLGİLİ İKİ YENİ MÜJDE
Bakan Elvan, denizcilikle ilgili olarak, "Dünya yat ihracatında Türkiye 3. sırada. Özellikle gerçekten tasarım ve özellikle büyük yatların inşası itibarıyla Türkiye oldukça deneyime sahip bir ülke. Denizcilerimize yönelik iki önemli düzenleme yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi oldukça yaşlanmış olan koster filomuzu baştan aşağıya yenileceğiz, 25-30 yaşın üstünde olan gemileri hurda olarak alacağız ve firmalarımız yeni gemi inşa ettirecekler. Onlara da finansal açıdan destek sağlamış olacağız. İkincisi ise yurt dışında gemi siparişi alan tersanelerimize teminat problemini kredi garanti fonuyla çözüyoruz, bununla ilgili çalışmalar tamamlandı" ifadelerini kullandı.