Genel seçimler öncesi partisinin 54. ve son mitingini Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleştiren Bahçeli, “Zalimler karşımızda, işbirlikçiler önümüzde, ihanet kapımızda. Birlikte yürürsek alayını devireceğiz, yürürsek bunların kökünü kurutacağız” dedi. “Diyorlar ya onlar konuşur, AK Parti yaparmış, doğru, biz konuştuk AK Parti yaptı” diyen Bahçeli, “Biz yolsuzluğu, işsizliği,yoksulluğu konuştuk. Neyi eleştirmiş, şikayet etmişsek AK Parti yaptı, altına imza attı. Bunlar vatan topraklarını bırakıp kaçtılar. Bunlar ay yıldızlı bayrağın indirilmesini seyrettiler. Kobani’ye PKK’nın geçişine izin verdiler, Barzani’yi silahlandırdılar” diye konuştu.
Adana’da durdurulup aranan MİT TIR’larıyla ilgili konuşan Bahçeli, TIR’da yer alan malzemelerin içeriği hakkında AK Parti hükümeti yetkililerinin basında sürekli farklı açıklamalar yaptığını öne sürdü. Bahçeli, Başbakan Davutoğlu’nun ise TIR’daki malzemelerin Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri’ne yardım amaçlı götürüldüğünü açıkladığını hatırlattı. Yardım amaçlı Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri’ne silah gönderme kararının TBMM’den geçmediğini söyleyen Devlet Bahçeli, “Silahı alacak olanların kullanma yetisi ve eğitimleri var mıdır? Bu silahları alanlar veya gasp edenler yarın hasım hale gelirse bize yöneltmeyeceklerinin garantisi var mıdır? Zavallı Davutoğlu düştüğü strateji çukurunda debelenmektedir” diye konuştu.
Ortadoğu’da Türkmenler’in kanının oluk oluk aktığını anlatan Bahçeli, “Bizim milliyetçiliğimizi diline dolayan BOP Eşbaşkanı Erdoğan için Kerkük, Gazze kadar değerli oldu mu? Gök bayrak, Rabia işareti kadar itibar gördü mü? Bayırbucak Türkmenler’i ÖSO veya Selefi gruplar kadar ilgi ve alakaya layık bulundu mu?” ifadelerini kullandı.
“BİZİM RUHUMUZ ASIRLARDIR ONLARLA YOĞRULDU”
Hükümetin Bayırbucak Türkmenleri hassasiyetini samimi bulmadığını ifade eden Bahçeli, sınır ötesi harekatı için TBMM’de yetki verdiklerini hatırlatarak, “Neden kullanmadınız?” diye sordu. “Hodri meydan” ifadesini kullanan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Meclis’ten daha fazlasını verelim, Irak ve Suriye’deki Türkmenler’i zulümlerden ebediyen kurtaralım ve soydaşlarımızı huzura kavuşturalım. Elbetteki Türkmenler bizim için tarihi ve kültürel bir cevherdir. Bizim ruhumuz asırlardır onlarla yoğruldu. Bizim davamız onların birlik, beraberlik, varlık ve doğrulma davasıdır. Madem ki Erdoğan ve Davutoğlu, Türkmenleri bu derece düşünüyorlardı. O halde 2003 yılında tek başına AK Parti hükümeti döneminde Kerkük ve Musul’daki nüfus ve tapu kayıtları Peşmergelerce yakılırken bunlar neredeydi? Yağmacılık yapılıyorken bunlar neyle meşgul oluyordu? Geçen yıl toplu kıyıma uğrarken ne yapıyordu milletimizi sorgulayan Erdoğan? 2003 yılında Türkmen kenti Süleymaniye’de askeri birliğimizin başına Amerikalılar çuval geçirirken niye müdahale etmediniz?” Güncelleme Tarihi: 05 Haziran 2015, 08:54
