savcılık ve mahkemedeki ifade ve sorgusunun hastalığına rağmen alınarak ardından tutuklandı, soyut ve genel gerekçelerle tutukluluğunun devamına ilişkin kararlar verildiği, görevli ve yetkili olmayan mahkemece yargılanmasının yapıldığı, iletişimin tespitinin hukuka aykırı olarak alındığı ve mahkumiyetin tek delili olarak kullanıldığı, gıyapta alınan ara karar ile resen açılan duruşmada savunmaya yer verilmeksizin bazı tanıkların dinlendiği, olaylarla ilgisi olduğu iddia edilen futbolcu ve spor kulübü yöneticilerinin tanık olarak dinlenmediği,
dosyadaki bir kısım rapor ve yazıların dikkate alınmayarak kanıtların tam olarak değerlendirilmediği, tevsii tahkikat taleplerinin reddedildiği” iddialarıyla, Anayasa’nın 17., 20., 36., 37., 38. ve 141. maddelerinde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek başvuruda bulundu.
AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararının ‘Hüküm’ bölümünde, “Başvurucunun; kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiği iddiasının ‘zaman bakımından yetkisizlik’, kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının ‘zaman bakımından yetkisizlik’, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının ‘başvuru yollarının tüketilmemesi’, özel hayatın gizliliği hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasının ‘başvuru yollarının tüketilmemesi’ nedenleriyle kabul edilemez olduğuna, oybirliğiyle karar verildi’ denildi.
Güncelleme Tarihi: 09 Eylül 2014, 10:00