Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, partisinin Karabük'te bulunan Bayır mahalle seçim bürosunu ziyaret etti. Toplantıya daha önce bilgi verilenlerin ve mesaj atılanların bulunduğu listeyi eline alan Şahin, tek tek yoklama yaptı. 30 Mart seçimlerinin mahalli bir seçim olduğunu ancak bu mahalli seçime giderken siyasi partiler yerel seçimlere dönük halka vaatten ziyade farklı bir takım argümanlarla gündemi değiştirmeye çalıştığını anlatan Şahin, "Adeta proje yarışması ile yerel yönetimlerde nasıl hizmet edecekleri konusunda geçmesi gerekirken, maalesef proje yarışması kaset yarışmasına döndü. Adeta kasetlerle seçim kazanacağını zanneden siyasi partilerin birçoğu ahlak sınırları zorlayan söylemleri ile geçiyor. İlk defa Ak Parti bu mahalli seçimlerle ilgili seçim beyannamesi açıkladı. Ak Parti olarak, belediye başkanları ve il genel meclis üyeleri olarak seçildiğimiz, takdirde şu şu hususlarda yerel yönetimlerde yapmış olduğumuz hizmetlere şunları da ekleyeceğiz diye seçim beyannamesi açıklıyor. Bizim dışımızda diğer hiçbir siyasi parti bunla ilgili hiçbir seçim beyannamesi açıklamadık. Bu seçimlerin rekabet içinde geçmesi gerektiğini söyledim. Ama böyle olmuyor. Her gün, her gece bir kaset. Acaba bunlar doğru mu değil mi? Bu yayınlanan Başbakanımızı ve diğer arkadaşlarımızı ilgilendiren kasetler montajdır dublajdır" dedi.

"BU YERLİ BİR PLAN DEĞİL ULUSLARARASI BİR PLANDIR"

Şahin, Tayyip Erdoğan'ın saf dışı bırakılmak istendiğini de belirterek şunları söyledi:

"Bu seçimler siyasi partiler arasında özellikle muhalefet partileri açısından acabaTayyip Erdoğan'ı nasıl saf dışı ederiz, Ak Parti'nin önünü nasıl keseriz ve Tayyip Erdoğan'dan nasıl kurtuluruz şeklinde bir projenin uygulandığı seçimlere doğru gidiyoruz. Bu seçim milletvekili seçimi değil, iktidar değişmeyecek. Nihayetinde Belediye Başkanları seçilecek. Neden Tayyip Erdoğan'ın önü kesilmek siyaset dışı kalsın isteniyor. Neden Ak Parti saf dışı edilmek isteniyor. Bu seçimler dolayısıyla önü kesilmek isteniyor. Tayyip Erdoğan bu ülkeye kötülük mü yaptı. Bundan birkaç gün önce CHP Genel Sekreteri tüm teşkilatlara bir genelge göndererek, 'Bundan sonra Tayyip Erdoğan'a sayın demeyeceksiniz, Başbakan da demeyeceksiniz' diyor. Tayyip Erdoğan'a Başbakanlık sıfatını o görevini veren sizler değilsiniz bu millet layık gördü. Aslında CHP'nin o genelgesi eksik. Şunları da yazmaları gerekliydi; Tayyip Erdoğan'ın döneminde yapılan bu duble yollardan geçmeyin, sağlık alanında açmış olduğu hastanelerden sağlık hizmeti almayın da demeleri lazım. Neden Erdoğan'dan kurtulmak isteniyor. Bu yerli bir plan değil uluslararası bir plandır. Tayyip Erdoğan'dan bir takım uluslararası menfaat odakları rahatsızdır. Tayyip Erdoğan bağımsız bir politika takip etmektedir.Türkiye'nin menfaati neredeyse o doğrultuda hareket etmektedir. Türkiye'yi dünyaya açmıştır."

"TAYYİP ERDOĞAN'IN ARKASINDA KAYA GİBİ DURACAĞIZ VE ONU YEDİRTMEYECEĞİZ"

"Bütün Ak Parti'nin önü kesmenin arkasında kim var?" diyen Şahin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Bu sorunun cevabını şu şekilde vermek istiyorum, Ak Parti iktidarı dönemindeTürkiye dünyaya açıldı. Afrika'nın tamamında temsilciliğimiz var. Somali'de kuraklık oldu oraya ilk biz koştuk. Tayyip Erdoğan kendisi gitti. Has bel kaderTürkiye'nin orada bu insanlara yardım etmek için yapmış olduğu bu hizmetler yıllardır orayı sömürenlerin hoşuna gitmedi. En çok İngiliz ve İsrail rahatsız oldu. Bu ülkelerin istihbarat örgütleri Türkiye'nin oradan çekilmesi için bir takım çalışmalar içersine girdiler. El-Şebab diye bir örgüt var El Kaidenin uzantısı. O örgüt bizim büyükelçiliğimizi bastı ve bir güvenlik görevimiz şehit oldu 3 tanesi yaralandı geçen yıl. Araştırmamızda bu El Şebab örgütü İngiliz ve İsrailistihbaratının taşeronuymuş. Türkiye'de paralel yapı diye bir yapı var ya Pensilvanya'da. El Şebap örgütü Somali'de kimin desteği ile bize karşı eylem yapıyorsa bilesiniz ki Türkiye'de aynı eylem bu istihbarat örgütlerinin taşeronluğunu üstlenmiş bu paralel yapı tarafından yapılıyor. Somali'de El Şebab örgütü neyle vazifelendirilmiş ise paralel yapıda Türkiye'de onunla vazifelendirilmiştir. O nedenle biz bu oyunları bozacağız. Bu seçim bu oyunları bozma seçimdir aynı zamanda. Tayyip Erdoğan'ın arkasında kaya gibi duracağız, onu yedirtmeyeceğiz. Onun bu millete olan bundan sonraki hizmetlerin devamı için kaya gibi arkasında duracağız. O nedenle 30 Mart'ta sadece belediye başkanı seçmeyeceğiz aynı zaman uluslar arası bir komplo ile Başbakan'ın başına örülmek istenen bu çorabı da onların başına geçireceğiz. Uluslararası bir takım menfaat çetelerinin taşeronluğunu üstlenmiş olabilirler bir takım çevreler. Bazı siyasi partiler de alt taşeronluk görevini üstlenmiş olabilir. CHP ve MHP'nin alt taşeronluk görevi üstlendiğini düşünüyorum. Bu projede onlara da taşeronluk görevi veriledi ama avuçlarını yalayacaklar."

"BU BİR SEÇİMDİR VE KARARI HALKIMIZ VERECEKTİR"

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Karabük Milletvekili olanMehmet Ali Şahin, merkezi yönetimle işbirliği yapılmadan projelerin gerçekleşme olağanın olmadığını belirten Şahin, "Bu bir seçimdir ve kararı halkımız verecektir. Rafet Bey seçilse de onun bu projeleri hayata geçmez. Rafet bey seçimi kazandığı zaman ve mazbatasını alınca 11 ay 7 gün sonra istifa edecek. Niçin, ilk yapılacak milletvekili seçimlerinde MHP'den Karabük adayı olmayı hedefliyor. Bu düşüncesi yeni değil daha önce açıkladı zaten. Genel Merkezle pazarlık yapıyor ve ilk yapılacak genel seçimlerde milletvekili adaylığı sözünü alınca başkanlık adaylığını açıkladı. Rafet Vergili, 11 ay 7 günlük için Karabüklülerden oy istiyor. Ama seçimi biz kazanacağız. Şimdi geçen hafta MHP'nin teşkilatını görevden aldırdı. Çünkü kendisine ayak bağı olmasın diye. Kendi geleceğini düşünüyor. Ama hayal görür.Ak Parti burada her seçimde tulum çıkaran bir parti, zamanında bu seçimler yapılırsa yine tulum çıkaracak. Karabük'ün 5 yılını Karabüklüler ziyan etmemeli. Şimdi kendisi buna itiraz eder ve bahanesi de hazırdır. Bizim Belediye Başkan adayımız Mehmet Ceylan'da aynısını yaptı diyecek. Doğru oda aynısını ama bana göre yanlış yaptı. 5 yıl için seçilmişsen 5 yıl görevde duracaksın. Yerel yönetimlerde Karabük'e vereceği hiçbir şey kalmamıştır Rafet beyin. Şimdi başka hesaplar yaparak geleceğini garanti altına almanın hesabını yapıyor" dedi.