“ŞAKA OLSUN DİYE BOYA ZANNETTİĞİM ŞEYİ DÖKMEK İSTEMİŞTİM”
Savunmasını yapan Araçman, mağdur Y.K. ve ailesiyle arasında bir sorun olmadığını öne sürerek, "Her şeyden önce çocukların eğlenmesi için şaka amaçlı böyle bir şeyi yapmışken hiç beklemediğim bir şekilde bu olay meydana geldiği için burada sizin huzurunuzda bulunmaktan utanç duyuyorum. Şaka olsun diye boya zannettiğim şeyi eline dökmek istemiştim. Kastını çok aşan bir neticeyle bittiği için çocuğun hem kendisinden, hem ailesinden, hem de kamuoyundan özür diliyorum" diye konuştu.
“TESADÜFEN MONTUMDA BULUNAN BOYAYI ELİNE DÖKTÜM”
Cihan Araçman, tesadüfen cebinde bulunan boyayı Y.K.’nin eline döktüğünü iddia ederek, "Olay günü restorana gittiğimizde çocuk oyun salonunda oğlum iyi mi diye bakmak istedim. Oğlumla Y.K. aynı yaştalar ve birlikte oynuyorlardı. Oyun alanında çocukların eğlenmesi için ellerine ve yüzlerine boya sürdüklerini gördüm. Ben de ellerine biraz daha boya sürersem, biraz daha eğlenirler diye düşündüm. Tesadüfen montumda bulunan boyayı aldım Y.K.’nin eline doğru döktüm ama dökülmedi ve biraz daha bastırdım. Bu sefer istem dışı fışkırdı. Çok az kısmı Y.K.’nin yanaklarına fışkırdı, bir kısmı da yere aktı. Boyayı evin bodrum katından arta kalan boyaların içinden temin etmiştim. Y.K. bana gülümseyince ben de yerime geri döndüm. Bir zaman sonra masaya getirdiklerinde Y.K.’nin yanaklarında bu boyalar vardı. Gözleri açıktı, Işıl hemen tuvalete götürdü yüzünü yıkamaya. Uzun süre gelmeyince ben de tuvalete gittim. Annesi hızlı bir şekilde çocuk kucağında dışarı fırladı. Çocuğun yüzü kızarmıştı, gözleri kapalıydı. Işıl’a ’ne oldu’ dediğimde ’galiba boya alerji yaptı hemen hastaneye götürüyorum’ dedi" şeklinde konuştu.
Suçlamaları kabul etmeyen Araçman, "Bu olayın zarar vereceğini bilseydim, yakınında oynayan kendi oğlumun da zarar göreceğini düşünerek, o kadar kameranın önünde böyle bir şey yapmazdım. Y.K.’nin sağlığına kavuşması için ekonomik gücüm yettiği ölçüde zararlarını karşılayacağımı, maddi ve manevi ailenin yanında olmak istediğimi söylemek istiyorum. Onlara bu acıyı yaşattığım için çok üzgünüm" diye konuştu.
“OĞLUM OLAY AKŞAMI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ”
Mağdur Y.K.’nin annesi Işıl Güven de, önceki beyanlarının geçerli olduğunu belirterek, şunları ifade etti:
"Bir insanın cebinde neden boya kutusu taşıdığını merak ediyorum. Boya sıktıktan sonra bir çocuğa neden arkanızı döner gidersiniz? Bir çocuğun yaralandığını öğrendiğinizde, bir gözünü değil iki gözünü kaybettiğini öğrendiğinizde neden arkanızı döner gidersiniz? Oğlum olay akşamı sinir krizi geçirdi. Bugün huzurunuza çıkarmak istedim. Çünkü bu olayın mağduru ne ben, ne de babası, oğlumdu. Kendisini göstermek istedim ama dün akşam yine bir sinir krizi geçirdiği için getirmemeyi uygun buldum."
"OĞLUM SÜREKLİ ’BENİ ÖLDÜRÜN BAŞKA BİR ÇOCUK ALIN’ DİYE BAĞIRIYORDU"
Güven, "Oğlum tedavi ve terapi görüyor. Tam 7 hafta yüzü gözü dikişlerle oturdu hastanede. Hiç kimseye yüzünü göstermedi. Hemşireler iğne yapmaya geldiklerinde sürekli ’beni öldürün başka bir çocuk alın’ diye bağırıyordu. Çocuğum 3,5 yaşında ama 30 yaşında bir delikanlı gibi. ’Eniştem benim yüzüme bir şey sıktı her taraf duman oldu’ diyor. Bu kişinin beyninin dibinde daha kimlere zarar vereceğine, başladığı işi bitirip bitirmeyeceğine emin değilim. Can güvenliğimiz yok" dedi.
"KISKANÇLIK GİBİ BİR HUYU OLDUĞUNU HİSSEDİYORDUM"
Baba Cenk Kocakaya ise, "Oğlum çevresi tarafından sevilen, samimi bir çocuktu. Ben sanığın kıskançlık gibi bir huyu olduğunu hissediyordum. Bu nedenle çocuğumla çok yalnız bırakmıyordum ama eline geçen ilk fırsatta yaptı zaten. Çeşmeden başlayarak sistemli bir saldırı olduğu kesin. Herhangi bir husumetimiz yoktu. Çok fazla samimi de değildik. Ara sıra görüşüyorduk" şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 26 Mayıs 2016, 19:49