15 Temmuz darbe girişimi
Abdullah Gül, 15 Temmuz darbe girişiminin çok büyük bir üzüntü olduğunu belirterek, "O teşebbüs ne partimize, ne hükümetimize, Türkiye'ye vurulmuş büyük bir darbe. Asla affedilemez. Türkiye'ye öyle büyük bir travma geçirtmiştir ki hiç bir şekilde affedilemez. Türk halkının kim var dendiğinde ben varım diyerek sağa sola bakmadan sokağa çıktığı bir gündür. Bunu hemen atlatmak lazım. Türkiye'yi geleceğe taşımak gerekir. Suçlu suçsuz ayrımları çok önemli bu konularda çok dikkatli olmak gerekir. Bir an önce Türkiye'nin bu ortamdan çıkıp geleceğe tekrar bunu arkasında çok kötü bir kabus gibi arkasında bırakmasını arzu ederim. Latin Amerika'da bile olmuyor artık. Dünyanın gündeminden çıkıyor böyle şeyler" dedi.
İdam cezası tartışmaları
Gül, idam cezasıyla ilgili de "İdam cezaları eğer suç işleyenlere uygulanmak düşünülüyorsa geçmişe dönük kanun olmaz. Dolaysıyla geçmişteki bütün şu önümüzdeki suçlarla ilgili uygulanması mümkün değil. Çok tartışmalı bir mevzu. Türkiye bu konuları aslında aştı. Tekrar idamı getirmenin Türkiye'ye büyük bir yük olacağı kanaatindeyim. Olacağını zannetmiyorum" dedi.
Gül, OHAL süreciyle ilgili bir soruya da, "Türkiye'nin bir an önce normalleşmesi ve olağan döneme geçmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum" cevabını verdi.
AB ile ilişkiler
Gül, AB ile ilişkiler konusunda da, "Avrupa Birliği'ne sadece biz değil bizden öncekiler de gayret sarfetti. Ama bizim hükümetimiz tam üyelik müzakerelerini başlatmak için çok yönlü reformlar yaptı. Bütün bu reformlar Türkiye'yi güçlendirdi. Bu süreç Türkiye'nin işine yaramıştır. Avrupa zaten gelişmiş bir demokrasi bloğu. Avrupa'nın şimdi çok büyük problemleri var o problemlerle uğraşırken siyasi yapılar değişiyor bizim bunlarla çok fazla ilgilenmemiz gerekir. Kendimize bakmamız gerekir. Ne kadar çok faydalınırız buna bakmak lazım. Gerginlikler yaşıyoruz bunlar kapılar arkasında diplomasiyle halledilse daha iyi olur. Bu süreci öldürmemek lazım. Bu süreç Avrupa'ya taviz verme değil Avrupa'dan faydalanma süreci. Türkiye'nin en hızlı kalkında dönemine baktığımızda Avrupa ile çok yakın diyalog içinde olduğumuız dönemi kapsıyor. Onlara ne kadar kızsak da bizim kendi işimize bakmamız lazım" dedi.