Başbakanlık Resmi Konut’taki basına kapalı görüşme yaklaşık 3,5 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklama Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik’ten geldi.
Yargı kararına uyularak sonuç beklenileceğini söylendi, sanatçılar ve Taksim Dayanışması Platformu, hükümetin bu tutumunu pozitif olarak nitelendirdi.
Gezi Parkı’nın boşaltılmasını isteyen Hükümet Sözcüsü Çelik ise direnişçilere aba altından sopa göstermeyi ihmal etmedi.
Çelik, mahkemenin Taksim Gezi Parkı’yla ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararını hatırlatarak, “Yargı süreci tamamlanıncaya kadar Gezi Parkı’yla ilgili tasarrufta bulunulmayacak” teminatını verdi.
Açıklamasında Gezi Parkı eylemcilerine de seslenen Çelik, “Bu saatten sonra Gezi Parkı’ndaki eylemcilerin eylemlerine son vermesini istiyoruz” dedi.
Hüseyin Çelik’in konuşmasından satır başları:
Dün bir açıklama yapmıştım. Yine dört saat süren bir toplantı yapıldı.
Burada ağırlıklı olarak sanatçılarımız vardı. Taksim Platformu’ndan arkadaşlarımız geldiler.
Sonuç itibarıyla toplantıdan arkadaşlarımız hangi intiba ile ayrıldıklarını paylaşacaklar. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk dışında bir işlem yapmamız söz konusu değildir.
Bir yargı kararı vardır.
Elbette hükümet bu yargı kararını uygulamakta yükümlüdür. Temyiz süreci başlatılmıştır. Yargı kararı sona erene kadar Gezi Parkı ile ilgili tasarrufta bulunulmayacak. Yarı kararı lehte çıksa bile bir halk oylamasına gidilecek.
İstanbul halkı ne istiyor bu öğrenilecek. İstanbul’un verdiği karar bizim için son derece önemlidir. Ayrıca yine bu toplantıda bulunan eylemciler, onların temsilcileri ve sanatçılar polisin zaman zaman orantısız güç kullandığını ifade etmişlerdir.
Keyfi davranan ve orantısız güç kullanan polislerle ilgili duyarlılık, gerekli inceleme ve soruşturma talep etmişlerdir. Zaten hükümetimiz de aynı görüştedir.
İnceleme ve soruşturma başlatılmıştır. Hukuk devletinde devlet memurları da suç işleme imtiyazına sahip değildir.
Bu arada Gezi Parkı şu anda parktır. Yargı kararı çıkıncaya kadar halk oylamasının sonucu belli oluncaya kadar farklı bir tasarrufa gidilmeyecektir.
Ancak Gezi Parkı belli bir grubun gidip 24 saat yaşadığı park olmaktan çıkmalıdır.
Orada çevrecilik ve yeşil konusunda hassasiyetleriyle toplanan gençlere de bir ağabeyleri olarak söylüyorum bu saaaten sonra evlerinize gidip sıcak yataklarında yatmanız çok daha doğru olacaktır.
Netice itibarıyla görüşmeye gelen temsilci ve sanatçıların görüşleri de bu yöndedir.
Bu olaylar Gezi parkı olayı olarak başladı farklı mecralara götürüldü, Gezi Parkı’nın rüzgarıyla acaba yelkenlerimizi şişirebilir miyiz diyenler oldu, birçok vatandaşımızın malına canına zarar verildi.
Büyük bir kederle söylüyorum, 4 arkadaşımız hayatını kaybetti 1′i polisimizdi. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine milletimize baş sağlığı diliyorum.
Bu gerilimin, gerginliğin, ülkemizin hiç de hak etmediği bu ortamın ortadan kalkmasını istiyoruz. Özellikle dış basın bunu fırsat bilerek ülkemizi Ortadoğu’da belki en geri kalmış ülkeler gibi gösterme çabasına son vermelidir.
Bunu da hak etmediğimizi, millet olarak buna karşı bir duruş sergilememiz gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Canı yananlardan dolayı, gönlü kırılanlardan dolayı üzüntümüzü ifade ediyoruz, ama tekrar söylüyorum, eğer birileri orada bir illegal örgütün temsilcisi olarak gelip polise taş, molotof kokteyli, demir bilye attıysa, devletin, şahısların malına zarar verdiyse bu söylediklerim onlar için değildir.
Temenni ederim ki birkaç saat sonra güneş daha parlak doğar, yarınlarımız daha aydınlık olur, kimsenin zarar görmediği, kimsenin dayak yemediği, kimsenin dayak atmadığı ve kimsenin bir şekilde dediğim gibi canın yanmadığı bir ortamın oluşmasını temenni ediyoruz. Bu temennilerle bütün Türkiye’ye günaydın demek istiyorum.
Bir gazetecinin ‘Uzlaşma olduğu sinyalini alabilir miyiz’ sorusuna Çelik, ‘Bu saatten sonra benim tüm bu anlattıklarım başka anlama gelmez.’ cevabını verdi.
Bir diğer gazetecinin Başbakan’ın bugün ailelere yaptığı ‘artık çocuklarınızı oradan alın’ uyarısına gerek kalıp kalmadığı sorusuna Çelik, ‘Ben de aynı uyarıda bulunuyorum, anne babalara diyorum ki, ‘evlatlarınız sıcak yataklarınızda yatsınlar’. Bu tür talepler konuşularak iyi bir noktaya gelinmiştir.’ diye cevaplandırdı.
ABA ALTINDAN SOPA!
‘Eğer eylemciler sıcak yataklarına yarından itibaren gitmezse daha ne kadar beklenecek, bir müdahale gerçekleştirilecek mi’ sorusuna Çelik, ‘Hükümet bu konuda son derece müsamahakâr davranmıştır, davranmaktadır.
Bir kez daha altını çiziyorum, eğer Türkiye demokratik bir ülke olmasaydı zaten bu tür şeyler olmazdı, bu tip şeylere müsamaha gösterilmezdi.
Demokrasinin müsamahası nereye kadarsa oraya kadar gösterilmiştir. Yani hükümetin orada çok uzun boylu bu şekilde Gezi Parkı’nın işgal altında tutulmasına müsade edeceğini hiç zannetmiyorum.’ cevabını verdi.
Gazetecilerin ‘müdahale olacak mı’ soruları üzerine Taksim’de bulunan direnişçilerin evlerine dönmeleri istediklerini yineleyen Çelik, ‘Biz yeterince sabrettik’ cevabını verdi.
REFERANDUM KELİMESİNİ DÜZELTTİ
Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, önceki gün Gezi Heyeti’yle yapılan görüşme sonrası kullandığı ‘referandum’ kelimesini düzelterek ‘halk oylaması’ ifadesini kullandı.
‘Dün ben herkes tarafından bilindiği için referandum ifadesini telaffuz ettim.
Plebisit isminde belediyelerin kullandığı verilen kararlarda, yapılan icraatlarda halkın görüşüne başvurduğu bir çeşit mini referandum vardır, bunun telaffuzu bile zordur’ diyen Çelik, İstanbul halkının ne isteyip ne istemediğini görmek için halk oylamasına gideceğini belirtti.
‘BAŞBAKAN DİKKATLE DİNLEDİ‘
Hüseyin Çelik’in açıklamalarının ardından açıklama yapan sanatçı Halit Ergenç, basın mensuplarına teşekkür ederek sözlerine başladı.
Hükümetin kendilerine olumlu yaklaştığını belirterek, “Bugüne kadar yaşadığımız sıkıntıları paylaştık” dedi.
Ergenç’in açıklamaları şöyle:
“Bu süreç içerisinde sanatçılar olarak neler yaşadığımızı,süreci nasıl gördüğümüzü kaygılarımızı çözüm önerilerimizi dile getirdik. Sayın Başbakanımız bizi dikkatle dinledi.
Öncelikle yargı sürecine saygılı olduklarını bize söylediler ve tekrarladılar. Yargı kararına uyacaklarını da söylediler.
Bunun sonrasında artık parktakilerin evlerine gidip rahatça uyumalarını söylediler. Bu şiddet gösteriyle ilgili kendi sıkıntılarımızı dile getirdik. Tabi onlar da sıkıntılarını dile getirdiler.
DELİLLERİ İSTEDİLER
Ellerimizde olan delilleri taraf farketmezsizin kendilerine ulaştırmamızı istediler. Nihayetinde aldığımız sonuç budur. Şiddet uygulayanların yasal olarak cezalandıracaklarını da dile getirdiler.
KARAR YARIN TAKSİM’DE VERİLECEK
Heyette Taksim Dayanışması adına bulunan TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, görüşme sonrası açıklama yaptı.
Sözlerine Başbakan Erdoğan’a ve bakanlara teşekkürle başlayan Kahraman, eylemlerin bitirilmesine ilişkin kararı eylemcilerin vereceğini söyledi ve ekledi:
” Kendilerine olumlu yaklaşımı onlar da aynı seviyede değerlendireceklerdir. Ve kendi kararlarını vereceklerdir.”
Kahraman’ın açıklamaları şöyle:
“Öncelikle sayın Başbakan’a ve heyette yer alan ilgili bakanlara bizleri davet ettikleri için teşekkür ederiz. 17 gündür Gezi Parkı’yla başlayan çevre hakkı ve demokrasi mücadelesi ülkemizde büyük bir iz bıraktı.
Sayın Başbakan’a günlerden bu yana ifade ettiğimiz değerlendirmelerimizi bugün yeniden ifade ettik.
Başbakan yargı sürecinin sonucunu bekleyeceklerini ve ardından halk oylamasına gitmek istediklerini belirttiler.
Oylama sonucunda park olarak kalmasının tercih edilmesi halinde bu karara uyacaklarını söylediler.
Bu aşamada öncelikle yargı nihai kararını verene kadar, Başbakan’ın projenin uygulamaya geçirilmeyeceğini ifade etmesi bu gecenin olumlu sonucudur.
Güvenlik kuvvetlerinin ölçüsüz ve kuralsız güç kullanımı konusunda soruşturmaların süreceğini gereken önlemlerin alınacağını kendileri bildirmiştir.
Başbakanımızın tarafımıza yapılan açıklamalarını ülkemizin tüm kamuoyunun, Gezi sakinlerinin takdirine bırakıyoruz. Buradan çıkan pozitif yönlü yaklaşımı değerlendirmelerini bekliyoruz.
Biz bugün burada halen de süren bu sürecin ve sayın Başbakan’ın söylediği sözlerinin takipçisi olacağız.
Buradan çıkıp Gezi Parkı’na gidiyoruz. Konu tamamen parka, yaşam alanına saygı olarak başladı. Oradaki duyarlı insanlar bu süreci değerlendireceklerdir.
Kendilerine olumlu yaklaşımı onlar da aynı seviyede değerlendireceklerdir. Ve kendi kararlarını vereceklerdir.
Yarın bir etkinlik yapacağız. Bu süreçte maalesef 4 ölüm gerçekleşti.
Bu acıyı halen içimizde yaşıyoruz.Yarınki etkinlik bir şenlik değil ağıt, üzüntü, onları anma şeklinde olacaktır.
Herkesi bekliyoruz.
sözcü
