100'ü aşkın yaşına rağmen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde ördüğü 115 çift yün çorabı Mehmetçiğe hediye etmek isteyen Zeliha ninenin oğlu Cafer Barlas, durumu Milli Savunma Bakanlığına iletti.

Milli Savunma Bakanlığının emriyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından görevlendirilen 1. Ordu Komutanlığından Albay Erkan Yasan başkanlığındaki heyet, Zeliha nineyi evinde ziyaret etti.

Gösterdiği davranış nedeniyle Barlas'a teşekkür eden Yasan, Zeliha nineye "Ordu Millet El Ele" yazılı Türk bayrağı hediye etti.

Bayrağı öpüp alnına koyan Zeliha nine ise ördüğü 115 çift yün çorabı Mehmetçiğe vermek üzere Yasan'a teslim etti.

Zeliha nineye komutanlarının selamını da ileten Yasan, "Bayrağımızın sonsuza dek dalgalanması için en değerli varlıklarını vatan uğruna şehit veren Türk anneleri ve kahraman kadınlarımızın gösterdiği ordu millet dayanışmasının güzel bir örneği olan bu hediyeleriniz için size çok teşekkür ediyoruz. Vatani görevini yapan Mehmetçiklerimize ileteceğimiz manevi değeri çok yüksek olan bu hediyelerinizi Türk Silahlı Kuvvetleri adına ellerinizden teslim alıyorum. Şükranlarımızı ve saygılarımızı iletiyoruz." diye konuştu.

Komutanlara "Hoş geldiniz. Allah uzun ömürler versin sizlere." diyen Zeliha nine, "Allah razı olsun. Güle güle giysinler. Allah ayağınıza taş değdirmesin." ifadesini kullandı.

Zeliha nine, çorapları teslim alan Yasan ve beraberindeki heyeti evinin kapısına kadar çıkarak uğurladı.

-"Annem çorapların arasına duygularını yansıtan bir mektup da bıraktı"

Bir dönem Muş'ta yaşamış annesinin genç yaşlardan itibaren üretken bir insan olduğunu anlatan oğlu Cafer Barlas, tarlada, bağda, bahçede çok çalıştığını, bunun yanında da sürekli çoraplar örerek ailesine destek olduğunu söyledi.

Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen çorap örmeye devam ettiğini aktaran Barlas, şöyle konuştu:

"Annem de Kafkasya muhaciri olarak Muş'a yerleştikten sonra babam 4 yıl Kars Sarıkamış'ta askerlik yaptı. Onun ve o dönemde askerin çektiği sıkıntıları biliyor. Sürekli çorap örüyor. Bu salgın döneminde ziyaretçilerinin azalmasından dolayı yaptığı çoraplar birikti. Bir gün bana 'Oğlum bu çorapları askerlere göndersek olur mu? Gönderebilir miyiz?' dedi. Ben de çorapları gönderemeyeceğimizi bildiğim için bakanlığı ilettim. Bunu yaptığımız için annem çocuklar gibi sevindi. Annem çorapların arasına kendisinin duygularını yansıtan bir mektup da bıraktı. Bir yıl içinde 115 çorap yaptı. Heyecanla bir haftadır bugünü bekliyordu. Annem kimlikte 117 yaşında. Üç gündür devamlı ne zaman geleceklerini, ne konuşacağını sorup durdu, heyecanla bekliyordu."