İnternetin kullanılmasıyla gündelik hayatta ve iş hayatında oldukça önemli bir yer edinen sosyal medya platformlarını düzenleyen yasanın birçok açıdan önemi bulunmaktadır. Günümüz itibariyle kullanılan bu platformların uluslararası çapta yoğun bir şekilde kullanılması, farklı kültürlerden insanların buluşmasına olanak sağlaması gibi olumlu yönlerin yanı sıra çocuklar için riskli hale gelmesi, kişilerin, başkalarının internet özgürlüğü adı altında kişisel haklarının ve verilerinin ihlal edilmesi ise olumsuz yönleri bulunmaktadır. Anılan yasa ile kişisel verilen ve hakların sosyal medya platformunda korunması, platformların Türkiye’de temsilcilik açması gibi hususlar düzenlenmiştir. Bu yasa ile devletin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi ve kurumlarla, platformlarla işbirliği yaparak vatandaşların haklarının korunması önem arz etmektedir.
Her ne kadar internetin bilgi edinme, bilgi alışverişi, eğlence gibi faydaları olsa da hızlı erişim kolaylığı sağlaması sebebiyle kullanıcıların kimliklerini gizleyerek kanuna aykırı eylemde bulunduğu gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Kanuna aykırı oluşturulan içeriklerle, kendi fikirleri ile bağdaşmayana karşı ayrımcılık içeren tavırla küfür, hakaret iftira gibi suçların meydana gelmesi sebebiyle düzenleme gerektiren bu sosyal medya yasası hukuki bir çözüm olarak görülmüştür. Kişilik hakkı internet ortamında ihlal edilen kişi, devletin yükümlülüğü olan anayasal hakkının korunmasını bu yasaya da dayanarak talep edebilmektedir.
Sosyal Medya Yasası diğer ülkelerde mevcut mudur?
Ülkemizde oldukça geç kalınmış bu düzenleme, Almanya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde mevcuttur. Amerikan hukuk sistemine göre sosyal medya ağlarının içeriğe ilişkin herhangi bir müdahalede bulunması için bir takım süreçlerden kaçınması zorunluluğu getirilmiş iken Avrupa Birliği'nin internet ortamına ilişkin "terör ve yanlış bilgi" gibi iki müdahale edeceği husus bulunmaktadır. Sosyal medya platformlarında nefret suçu, ayrımcılık, terör gibi konularda düzenlenmiş hukuka aykırı içeriklerin kaldırılması yönünde düzenlemeler mevcuttur. Fransız hukukunda ise düzenlenen sosyal medya yasasında en önemli unsur; suç teşkil eden içeriklerin 60 dakikada kaldırılarak ihlalin, zaman kaybı ile büyümesini engellemektir.
Ülkemizde sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler nelerdir?
Ülkemizde sosyal medya alanında yapılmış bir takım düzenlemeler mevcuttur. 23.05.2007 tarihinde Resmi Gazete ’de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun sosyal medyaya ilişkin hususları da düzenlemektedir. Yeni yasa bu kanunla birlikte ön planda tutularak mevcut eksikleri tamamlayacak ve kapsamı genişletecektir.
Yeni sosyal medya yasası ile sosyal ağ sağlayıcılarına getirilen yükümlülükler nelerdir?
- Bu yasa ile yer ve erişim sağlayıcılar açısından özel bir düzenleme getirilmiş olup sosyal ağ sağlayıcıları açısından da yeni tanımlamalar belirtilmiştir. Bu yasaya göre; kullanıcıların internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla metin, görüntü, video gibi içerik oluşturup paylaşmalarına imkân sağlayan her gerçek veya tüzel kişi bir sosyal ağ sağlayıcısıdır. Çoğu sosyal medya uygulamasında sosyal ağ sağlayıcısı yurtdışında olduğundan bu yasa ile onların sorumluluğunun Türkiye’de devam ettirilmesi hedeflenmektedir.
- Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, 5651 sayılı kanunun 8. ve 9. maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Yeni gelen yasa ile bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde 1 milyon Türk Lirasından 10 Milyon Türk lirasına kadar idari para cezası hükmedilecektir.
- Normalde 5651 sayılı kanunun 8. Maddesine göre internet ortamında yapılan ve içeriğini çocuğun cinsel istismarı, fuhuş, kumar, intihara yönlendirme, uyuşturucu kullanımını kolaylaştırma, gibi suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak sadece erişimin engellenmesine karar verilmekte ve erişimin engellenmesine ilişkin kararlar erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilmekteydi. Yeni düzenleme ile suç oluşturan kısmi içeriğin çıkarılmasının mümkün olup olmadığına bakılmaktadır. Erişimin tamamen engellenmesi yerine içeriğin çıkarılması hedeflenmektedir. Böylece bu yöntemle kişilerin, aynı internet sitesinde bulunan ve hukuka aykırı olmayan diğer içerikler yönünden ifade özgürlüğü korunmaktadır. İçerik çıkarılma kısmında ise erişim sağlayıcı değil içerik ve yer sağlayıcı rol oynayacaktır.
- Yapılan tüm düzenlemelere rağmen kişilik haklarının ihlaline sebep olan içeriklerin; yetkili makamlarca verilen erişimin kaldırılması kararına rağmen halen arama motorlarında yer aldığı görülmektedir. Mağduriyetin tamamen giderilmesi amacı ile yeni yasa ile kişilik hakkının ihlali durumunda verilen içeriğin çıkarılması yönündeki kararın yanı sıra kişilik hakkını ihlal eden içeriğin kişinin adı ile bağdaştırılmaması yönünde de karar verilebilecektir. Yeni yasa ile yetkili makamların verebileceği kararların sınırı genişletilmiş ve kişilik hakkının korunması daha ön planda olmuştur.
- Yasanın en önemli hususu sosyal medya kullanıcıların karşılaştıkları sorunlarının çözümünü kolaylaştırmak amacıyla daha etkin bir koruma mekanizmasının getirilmesi yani sosyal medya platformunun Türkiye’de bir temsilcilik açmasıdır. En az 1 kişinin Türkiye’de temsilci olarak belirlenmesi halinde bu temsilci, vatandaşların kişilik haklarının ihlali söz konusu olduğunda yapacakları başvuruyu cevaplandırmak ve yetkili makamların kendilerine yönlendirecekleri taleplerin yerine getirilmesi amacıyla görevini yerine getirecektir. Yeni yasanın getirdiği en önemli husus budur; diğer ülkelerde sosyal medya platformlarının temsilcilikleri bulunurken ülkemizde bulunmaması büyük eksiklik olarak fark edilmiş ve mağduriyetin azaltılması yönünde böyle bir koruma mekanizması oluşturulmuştur.
- Eğer sosyal medya sağlayıcısı bu yasa ile kendisine getirilen; talepleri karşılama, gerekli bildirimleri yapmak, tanınan sürelere ve hükmedilen idari para cezalarına uymak, temsilci belirlemek gibi yükümlülüklerine yerine getirmezse; yargı kararı ile ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğini yüzde 50 (ilkinde) ve yüzde 50-90 (ikincisinde) aralığında daraltılacaktır. Bu düzenleme ile sosyal medya platformunun Türkiye’de temsilcilik açması yönünde teşvik sağlanması hedeflenmektedir.
- Türkiye’de günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışındaki sosyal ağ sağlayıcısına, kişilik hakkı ihlali veya özel hayatın ihlali durumunda kişi tarafından yapılacak olan başvuruyu 48 saat içerisinde değerlendirme yükümlülüğü de getirilmiştir. Getirilen bu koruma mekanizması ile hukuki olarak bireylerin hak arama süreçlerinin olabildiğince erken başlatılması amaçlanmıştır. Sağlayıcı tarafından olumsuz cevap verilmesi durumunda da gerekçe göstermesi gerekmektedir. 5651 yasası ile bu yükümlülük bulunmamakta iken yeni yasayla bu yükümlülüğün getirilmesi önem arz etmektedir.
- 5651 sayılı kanunda yer almayan ve yeni yasayla gündeme getirilecek olan diğer bir husus ise; sosyal ağ sağlayıcılarına raporlama yükümlülüğünün getirilmesidir. 6 ayda bir Türkçe dilinde hazırlanacak olan raporda; taleplerin ve verilen yargı kararlarının ne kadar sürede yerine getirildiğine ilişkin şeffaflık ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde özel hayatın gizliliği ve kişilik hakkının korunmasına yönelik istatistik verilere de yer verilmesi amaçlanmaktadır.
- Son olarak ise; hukuka aykırı bir içeriğin mahkeme kararı ile tespitin sosyal ağ sağlayıcısına bildirilmesi durumunda 24 saat içerisinde içeriğin çıkarılmaması veya erişimin engellenmemesinden doğan zararın tazmininde sosyal ağ sağlayıcısı sorumlu olmaktadır. Böylece, koruma mekanizmasının hem süre hem de minimum zarar ile işletilmesi hedeflenerek sosyal ağ sağlayıcısına direkt bir sorumluluk verilmektedir.
Yeni yasa ile ulaşılmak istenen hedefler nelerdir?
Sosyal medyada bir suç işlendiği zaman en büyük sorun suça yönelik yapılan yargılamada bir muhatabın bulunmamasıdır. Yargı sisteminin bu yönde hem belirsiz hem yavaş olması suç işleyenlerle ilgili işlem yapılmasını zorlaştırmakta ve mağduriyeti arttırmaktadır. Yargı aşamasında erişimin engellenmesi kararını beklerken vakit kaybından ötürü yaşanan mağduriyetin artmasını önlemek amacı ile suç niteliği taşıyan kanuna aykırı paylaşımların büyük hızla kaldırılmasını sağlayacak düzenleme getirilmesi yerinde bir durumdur. Özellikle ülkemizde; ifade özgürlüğünün büyük oranda etken olduğu bir platform olan Twitter’ın terör örgütlerinin propagandasını yapan içeriklere ilişkin alınan birçok mahkeme kararını bugüne kadar uygulamayıp erişimin engellenmesine yönelik kararları da yerine getirmemesi bu yeni yasanın düzenlenmesinde önemli bir başlangıç olmuştur.