“Yedi Düvelle Boğuşuyoruz”

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, yedi düvelle boğuştuklarını söyleyerek, “Türkiye’deki bu son gelişmeleri hukuk içerisinde kalarak izah etmek mümkün değil” dedi.

 “Yedi Düvelle Boğuşuyoruz”
banner98
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, yedi düvelle boğuştuklarını söyleyerek, “Türkiye’deki bu son gelişmeleri hukuk içerisinde kalarak izah etmek mümkün değil” dedi. Kuzu, Danıştay’ın Adli Kolluk Yönetmeliği’ni durdurmasıyla ilgili de, “Adli Kolluk Yönetmeliği anayasaya aykırı olamaz” dedi.

Prof. Dr. Burhan Kuzu, son günlerde yaşanan gelişmeleri İHA’ya değerlendirdi. Türkiye’de son gelişmeleri hukuk içerisinde kalarak izah etmenin mümkün olmadığını belirten Kuzu, “Vatandaş bilmeli ki buradaki konu birilerinin yaptığı yanlışları ortaya çıkarmak, fakir fukaranın malını gözetmek, yetimin hakkını korumak bunlar işin tamamen kılıfı. Yaşanan bütün olayların asıl amacı Sayın Başbakan ve bu hükümettir” diye konuştu.

Türkiye’nin giderek büyüdüğünü vurgulayan Kuzu, “Avrupa’da Türkiye 6’ncı sırada. Bu yüzden bu sayı birilerini rahatsız etti. Avrupa da perişanlık devam ederken, komşularımızda sıkıntılar olurken Türkiye yıldız olarak görülüyor ve birileri bunun ipini çekiyor. Dünya tarihine baktığınız zaman Türkiye hep kendi içerisinden vurulmuş, yıkılmış, iş birlikçiler hep içerden bulunmuş” şeklinde konuştu.

“ÖMRÜMDE BÖYLE BİR YAPILANMAYA HİÇBİR ZAMAN RASTLAMADIM”

Kuzu, Danıştay’ın Adli Kolluk Yönetmeliği’ni durdurmasıyla ilgili de konuştu. “Adli Kolluk Yönetmeliği anayasaya aykırı olamaz” diyen Kuzu, “Yani bir yönetmelik çıkmışsa kurallara aykırı olamaz. Bu böyle bir iç yönetmelik olarak çıkarılmış. Çıkarmış ama bunun kurallarına baktığınız zaman deniliyor ki savcı gizli yürütür. Ama buradaki gizli yürütmek demek amirinin haberi olmaz gibi yorumlarsanız olmaz. Bir şirket düşünün onun en başındaki patronu ve genel müdürü hiçbir şey bilmeyecek en alt kademedeki kişiler bir araya gelecek belki de bir kumpas ya da bir örgüt kuracak. Dolayısıyla hiyerarşik yapıda savcının başsavcısına güvenmeyeceksin, emniyet güvenliğine güvenmeyeceksin, bakanlara, başbakanlara güvenmeyeceksin, ‘en alttaki savcı, kişiler doğru yapar’ diyeceksin. Bu yönetmelik mantığa ters bir kere, insanın aklına ters, izahına ters” dedi.

“BEN ÖMRÜMDE BÖYLE BİR YAPILANMAYA RASTLAMADIM”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve savcı Muammer Akkaş arasında yaşanan açıklama krizini de değerlendiren Burhan Kuzu, “Bir taraftan başsavcı diyor ki ‘ben bu görevi 5 savcıya verdim.’ Bir savcı diyor ki ‘ben bu görevi aldım buna ben bakacağım’ ve dosyanın içindeki bilgileri basına sızdırıyor. Güya gizli bu dosyalar. Bu nasıl gizlilik çarşaf çarşaf okuyoruz. Savcı diyor ki ‘illa bu dosyaya ben bakacağım’ ve arada da korsan bildiri dağıtıyor. Ben ömrümde, dünya tarihinde, hukuk tarihinde böyle bir yapılanmaya hiçbir zaman rastlamadım. Savcı bildiri dağıtır gibi millete dağıtacak. Bu ne hınç, bu ne kin, bu ne husumet. O dosyaya niye sen bakacaksın. Aşırı sahiplenme, tek başına çalışkanlık olmayacağına göre orada da başka bir şey var. Biz üniversitelerden biliriz. Bir hoca illa ‘ben yapacağım’ derse onun iki amacı vardır; ya o adayı bırakmak için diyordur, ya da geçirmek için giriyordur. İlla diye bir şey varsa arkasında bir şey aranır. Böyle olunca da Turan Çolakkadı haklı olarak da dosyaya el koyuyor” diye konuştu.

HSYK’nın kendiliğinden konuya el koyduğunu söyleyen Burhan Kuzu, “Bu savcının bildiri dağıtması ve dışarıya sızan bilgileri niçin sızdırdığını hesaba çekmesi gerekirken, hiç işi olmadığı halde işgüzarlık diyebileceğimiz yaklaşımla yönetmeliği niçin iptal ediyorsunuz? ‘Anayasaya aykırı’ deniliyor. Bu senin işin değil ki. Yani Türkiye’de vesayet ve millet iradesi kavgası var. Türkiye’nin milletin milli iradesini korumak istiyorsak ‘millet söz sahibidir’ diye devamını getirmek istiyorsak, bu milletin sağcısı solcusu Başbakanının yanında kilitlenmesi lazım. Muhalefet tutturmuş tırnak kaşıyor. Siz değil misiniz CHP olarak bir önerge verip ‘F tipi yapılanma nedir, devleti bunlar çökertiyor, bunlar araştırsın’ diyen. Ne oldu bunlara. Biz bu meseleye örgüt olmaktan çıkarttık. İşin içerisinde böyle bir yapılanma varsa devlet hiçbir şekilde müsaade etmez. Paralel devlet, ikinci devlet, egemenliği paylaşırım. Böyle bir şey yok. Egemenlik milletindir kullanan da bellidir” şeklinde konuştu.

“BİZ BUNUN TAMAMİYLE UYDURMA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Savcılık, yargı vs. ikilem kavganın ana noktası burası. Kavga hukuk kavgası değil. Kavga milli irade kavgasıdır. Buradan pay alma kavgasıdır. Yapılan bir yolsuzluk varsa orada bir yargı var. O yargıyla bir şekilde her şey ortaya çıkar. Biz bunun tamamıyla uydurma olduğunu düşünüyoruz. Yargı onu yargılar ve bitirir. Her gün bunu evirip çevirip henüz karar verilmeden peşin hükümle bakamazsın. Aksi ispat edilene karar herkes suçsuzdur. Birçok arkadaşlarımızın çocukları okullara gidemiyor. Bir zamanlarda Merve Kavakçı’nın çocukları okula gidemiyordu. Suçlar şahsidir. Başka tarafa yayılmalı.”

“7 düvelle boğuşuyoruz” diyen Kuzu, “İçinde İran’la yapılan ambargonun delinmesi, Halk Bankası’nın arkasındaki olayın aslı da budur. Bundan bir ay önce 70’e yakın senatör Obama’ya önerge verdiler. Milyar dolarlık paraların Halk Bankası’nda birikmesinden rahatsız oldular. Bütün petrol paraları ya Yahudi, ya da Amerikan bankalarındadır. Bu yüzden Türk bankalarına bu kadar paralar gelince böyle oldu. Biz bugün birilerine desek ki senin istediğini verdim bütün meseleler biter. Eğer hukuk deliniyorsa 28 Şubat yargılamaları bir bir bırakıldı. 300 milyar dolarlık soygun var” ifadelerini kullandı.

“İSTİFANIN SEBEBİ BAKANLIKTAN NİYE ALDI, NİYE VERDİ KAVGASI”

AK Parti'de yaşanan 3 istifa hakkında da konuşan Kuzu, “Bakanken niye istifa etmiyorsunuz? Bakan iken neden ayrılmıyorsunuz? Mevki bakanlıktan düşünce mi aklınıza geliyor sizin? Ben bu partinin kurucu üyesiyim. Ben bakan olmadım diye istifa mı edeyim? Bir kısmı bana niye vermedin, bir kısmı da beni niye aldı bakanlıktan kavgası. Yani istifanın bir sebebi de bu. Düşen birini görüyor. Bir de ben vurayım diyor ama millet tutar bunları sen vurursun millet tutar. Vekil olmak elli dereden su getireceksin, milletvekili olmak için elli adamı devreye sokacaksın ondan sonrada istifa edeceksin edersen edersin. Yani vekil olarak edersen edersin. Yanlış varsa çıkarsın partinin ortasında filanca şey yanlıştır dersin. Ortada durursun. Başka partidenmiş gibi her gün sosyal medyadan vuramazsın” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 28 Aralık 2013, 09:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0