Uzmanlardan "patlayıcı üretilen tesislere özel tasarım uygulanması" önerisi

- Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Çelebi: - "Betonarme bir perde duvarın, patlama yüküne karşı iyi bir taşıyıcı olduğunu söyleyebilirim" - "İçten bir patlama meydana geldiği zaman döşemenin dış bükey bükülmesini engelleyecek düzeyde donatıların ve döşeme kalınlıklarının dikkate alınması gerekiyor" - Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu: - "Bu patlamanın her tarafta insanlar tarafından hissedilmesinin nedeni, enerjinin yüzeyde açığa çıkması ve ses dalgaları şeklinde yayılmasıdır"

Uzmanlardan
banner98

SAKARYA (AA) - ÖMER FARUK CEBECİ - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Çelebi, patlayıcı üretimi yapan tesislerin depolarının kubbe görünümünde, gömülü ya da yarı gömülü şekilde olabileceğini belirterek, "Betonarme bir perde duvarın, patlama yüküne karşı iyi bir taşıyıcı olduğunu söyleyebilirim." dedi.

Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin, barut teknolojisiyle ilgilenen tesislerin uluslararası standartlara uyması gerektiğini söyledi.

Uluslararası standartlarda patlama yüklerine karşı yapıların tasarımı konusunda kurallar olduğuna değinen Çelebi, bunlardan birinin inşa edilecek tesisin yeri olduğunu anlattı.

İnşa edilecek yere karar verilirken üretilen patlayıcı madde miktarına göre mesafelerin belirlendiğini aktaran Çelebi, "Örneğin her 100 kilogram patlayıcı için 30 metrelik mesafe belirlenmiş." dedi.

Binaların mimari tasarımının ayrıca bir önem taşıdığını belirten Çelebi, "Patlama sonucunda şok dalgaları dediğimiz basınç dalgaları oluşuyor. Bunlar da küresel biçimde yayılıyor. Çevredeki yapılara etkisinin minimum düzeyde olabilmesi için yakınlardaki yapıların geometrik formlarının bu dalgaları absorbe edilebilecek nitelikte olması gerekiyor." diye konuştu.

- "Özel bir tasarım gerekiyor"

Bina içerisinde yaşanan patlamaları, kutu içerisinde genleşen balona benzeterek anlatan Çelebi, balonun genleşmesiyle kutunun her kenarında dışa doğru eğilmeler yaşanacağını ifade etti.

Yapı tasarımlarında donatıların dışa doğru bükülmelere göre düzenlenmediğine işaret eden Çelebi, şunları kaydetti:

"İçten bir patlama meydana geldiği zaman döşemenin dış bükey bükülmesini engelleyecek düzeyde donatıların ve döşeme kalınlıklarının dikkate alınması gerekiyor. Depreme dayanıklı bir yapıyı aynı zamanda patlamaya dayanıklı bir yapı olarak değerlendirmiyoruz. Onun için özel bir tasarım gerekiyor."

Kolonların genellikle kesme kuvvetine karşı dayanıklılıklarının öngörüldüğüne değinen Çelebi, içten bir patlama yaşandığında kolonların eğildiğini kaydetti.

Patlayıcı üretimi yapan tesislerin depolarının kubbe görünümünde, gömülü ya da yarı gömülü şekilde olabileceğini aktaran Çelebi, dalga bariyerlerinin de yapılabileceğini belirtti.

Yapı inşasında kullanılan beton kalitesinin yüksek performanslı olması gerektiğini dile getiren Çelebi, yapının betonarme perde duvarlarla çevrelenmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Betonarme bir perde duvarın, patlama yüküne karşı iyi bir taşıyıcı olduğunu söyleyebilirim." dedi.

- "Yüzeyde görülen kırıklar, yarıklar yüzey deformasyonları"

SAÜ Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emrah Doğan, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü verilerini inceleyen merkez görevlilerinin, patlamanın ardından inşaat ve jeofizik mühendisliği bölümünden öğretim üyelerinin yer aldığı iki kişilik bir ekip oluşturarak olay yerinde incelemelerde bulunduğunu bildirdi.

Doğan, incelemeler neticesinde ön rapor hazırladıklarını belirtti.

Merkezin Müdür Yardımcısı ve SAÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu da herkesin cuma günü Hendek ilçesinde meydana gelen patlamanın nedenini merak ettiğini ifade etti.

Patlamanın boyutunun büyük olduğunu ve herkesin bulunduğu yerde dışarıya çıktığını aktaran Utkucu, "Patlamanın ardından alanda yüzeyde çatlak ve kırıklar oluştu. Jeofizik Mühendisliği Bölümüne bağlı olarak işlettiğimiz deprem istasyonu var. Bu istasyondaki kayıtlara baktığımızda hadisenin patlama olduğunu, birden fazla patlama meydana geldiğini, özellikle ikisinin büyük olduğunu tespit ettik. Sakarya şehir merkezinde duyduğumuz da bu iki büyük patlamaydı." değerlendirmesinde bulundu.

Utkucu, olayın bir depremi tetiklemeyeceğine değinerek, "Yüzeyde görülen kırıklar, yarıklar yüzey deformasyonları. Depremle ya da fayla alakalı hadiseler değil." dedi.

Jetlerin alçak uçuş yaptığında oluşturduğu ses ve titreşimlere dikkati çeken Utkucu, patlama sırasında ses ya da titreşim hissedenlerin benzer durum yaşadığını dile getirdi.

Bu şiddette bir patlamanın yerin altında olması durumunda hissedilmesinin zor olacağını anlatan Utkucu, "Bu patlamanın her tarafta insanlar tarafından hissedilmesinin nedeni, enerjinin yüzeyde açığa çıkması ve ses dalgaları şeklinde yayılmasıdır." ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0