Türkiye 32. Fotoğraf Şöleni Ve Kongresi’ne Ev Sahipliği Yapıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Bugünlerde insanlığın yaşadığı büyük dramlarda, sözün bittiği yerde, analizin bittiği yerde; örneğin Gazze’de, örneğin Halep’te, örneğin Myanmar’da ne olup bittiğini bir fotoğrafçının...

Türkiye 32. Fotoğraf Şöleni Ve Kongresi’ne Ev Sahipliği Yapıyor
banner98
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Bugünlerde insanlığın yaşadığı büyük dramlarda, sözün bittiği yerde, analizin bittiği yerde; örneğin Gazze’de, örneğin Halep’te, örneğin Myanmar’da ne olup bittiğini bir fotoğrafçının tek bir karesi bütün insanlığa öğretmektedir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Uluslararası Fotoğraf Şöleni ve Siyah Beyaz Bienali Sergisi’nin açılışına katıldı. Bakan Çelik, açılışta yaptığı konuşmada, Gandhi’nin “Herkesin eşitliğine inanırım ama muhabirler ve fotoğrafçılar müstesna” sözünü anımsatarak, bugün insanoğlunun dünyayı anlamasında fotoğrafçıların ayrıcalıklı bir yeri olduğunu vurguladı. Sanatın duyguların dışa vurum mecrası olduğunu kaydeden Çelik, “Sanat dallarının en gençlerinden ama en seçkinlerinden olan fotoğraf, hedef kitlesi ve çoğu zaman nesnesi insanlık olan kendi kurgusu ve öğeleriyle özgün, canlı sürekli gelişen ve zenginleşen evrensel bir dil oluşturmuştur. Gandhi’nin ‘Herkesin eşitliğine inanırım ama muhabirler ve fotoğrafçılar müstesna’ demesi gibi bugün dünyayı anlamamızda fotoğrafçıların ayrıcalıklı bir yeri vardır. Fotoğrafın dünyasına girdiğimizde, fotoğrafla daha çok temas ettiğimizde ne kadar seçkin bir dil olduğunu her zaman daha çok fark ediyoruz. Hayalini çizen ressam gibi, duygularını notalara döken müzisyen gibi, düşüncelerini mısralarla aktaran şair gibi, fotoğrafçı tamamen kendinden öte bir objenin, tamamen kendinden özgür duruşunu, ruhunu ve yansıttıklarını elindeki makinenin teknik imkânları dışında bir iradesi olmadan yakalama çabasındadır. Savaş anında vurulup yere düşerken özgürlük işareti yapan bir gencin ya da ihtiyar bir dedenin bayramda elini öpmeye gelen torunlarına bakarken içinde yaşadığı inanılmaz duyguları fotoğrafla kavrayabiliyoruz. Bugünlerde insanlığın yaşadığı büyük dramlarda, sözün bittiği yerde, analizin bittiği yerde örneğin Gazze’de, örneğin Halep’te, örneğin Myanmar’da ne olup bittiğini bir fotoğrafçının tek bir karesi bütün insanlığa öğretmektedir. Bu açıdan fotoğraf sanatçısı; barışı, savaşı, vatanı, hasreti, bir çiftçiyi, avına koşan ya da avlanmaktan kaçan bir hayvanın kalp ritmini, rengi, ışığı, suyu, kuraklığı ya da bolluğu tasvir eden, doğayı, tarihin bize bıraktığı mirası, şehrin sükunetini ve karmaşasını ve nicelerini gerçekliğin içinden bize yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.
“SİZ BİR KİŞİYİ SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLADIĞINIZDA O KİŞİNİN RUHUNUN FOTOĞRAFINI ÇEKMİŞ OLURSUNUZ”
Siyah beyaz fotoğrafların önemini vurgulayan Çelik, “Bu akşamın ana teması olan siyah-beyaz fotoğrafın fotoğraf sanatında kuşkusuz ayrı bir yeri var. Renklerin yoğunluğundan sıyrılarak onların arkasındaki öze daha hızlı bir şekilde odaklanmamıza vesile olan resimlerdir siyah beyaz fotoğraflar. Aslında siyah-beyaz fotoğraf deyince aklımıza çoğu kez arşivdeki fotoğraflar geliyor. Herkesin ulaşamadığı ve makinenin karşısında herkesin gerçekçi durduğu daha kıymetli fotoğraflar geliyor aklımıza. Bu anlamda siyah-beyaz fotoğraf var olduğundan beri sanki gerçekliği yansıtan özel bir kaynak olmuştur bizim için. Ted Grant’ın dediği gibi ‘Siz bir kişinin renkli fotoğrafını çektiğinizde onun elbiselerini, eşyalarını fotoğraflarsınız. Fakat siz bir kişiyi siyah-beyaz fotoğrafladığınızda o kişinin ruhunun fotoğrafını çekmiş olursunuz.’ Kısacası siyah-beyaz fotoğraf bizim ümitlerimizi, gerilimlerimizi, neşemizi ve gerçekliğimizi en şeffaf bir şekilde yansıtabilmesi bakımında özgün bir değere sahiptir. Bu bakımdan bu akşamki serginin siyah-beyaz fotoğraflardan oluşmasını daha da bir önemsiyoruz” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ UZUN VADEDE YENİ TRENDLERİ TAKİP EDEREK TANITIM STRATEJİMİZE TEMEL OLUŞTURACAK YENİ VERİLERİ ÜRETMEK”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın fotoğrafçılık çalışmaları hakkında bilgiler veren Çelik, “Türk fotoğraf sanatının gelişmesi ve bu sanat dalının yaygınlaşmasını sağlamak, fotoğraf sanatçılarının özgün ve yaratıcı çalışmalarını destekleyerek onları yüreklendirmek, gerektiğinde uluslararası ortamlarda ülkemizi temsil edecek nitelikte fotoğraf sergileri açmak ve sergilenen eserlerin sanatseverlerle paylaşılmasını sağlamak amacıyla Devlet Fotoğraf Yarışması düzenliyoruz. Bu sene 16’ncısı gerçekleştirilecek olan, iki yılda bir düzenlenen yarışmayla ülkemiz fotoğraf sanatının gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. İletişimin tüm dünyada artık görsel bir medya ile gerçekleştiği aşikardır. Fotoğraf görsel iletişimin en yaygın olarak kullanıldığı alandır. Bugün cep telefonları da dahil olmak üzere her an milyarlarca fotoğraf üretilmektedir. Bakanlığımızda bunun bilincinde olarak ülke tanıtım kaynaklarını ağırlıklı olarak dijital ve sosyal mecralara kaydırmıştır. Bu gelişmeler ışığında Bakanlık olarak 2014 yılında ilk kez tüm sosyal ve dijital mecraları kapsayan global bir imaj kampanyasına başladık. Hedefimiz dijital ve sosyal medya platformlarını en başarılı şekilde kullanan ülke olarak bilinmek, uzun vadede ise yeni trendleri takip ederek tanıtım stratejimize temel oluşturacak yeni verileri üretmektir” şeklinde konuştu.
Bakan Çelik, program sunucusunun “En son ne zaman fotoğraf çektiniz?” sorusuna, “Size bir sır vereceğim. Ben çocukluğum boyunca yazları kendi harçlığımı çıkarmak için bir işte çalıştım. Ve 4-5 yaz boyunca çocukluğumda çalıştığım yer bir fotoğrafçıydı. Çocukken fotoğraf yapmayı öğrendim. O zamanlar Jupiter 2 diye bir makine vardı. Karanlık odada fotoğraf yaptım, sonra çeşmede suyun altında fotoğraf yıkadım. O zaman şimdiki gibi teknoloji yoktu. Kurutmak için asılıyordu iplere. O fotoğrafı iplere astım. Hatta fotoğrafın hızlı üretilmesi gerektiğinde onu vantilatörün önüne asıyorduk. Hızlı kurutsun diye vantilatör. Onları yaptım. Dolayısıyla ben ‘En son ne zaman fotoğraf çektiniz?’ sorusuna daha derinden çocukluktan fotoğrafçı birisi olarak cevap vermiş oldum” şeklinde cevap verdi.
Siyah Beyaz Bienali’nde bu yıl büyük ödül Bahreyn’e gitti. Bahreyn adına ödülü fotoğraf sanatçısı Shaikha Hanan Al Khalifa, Bakan Ömer Çelik’in elinden aldı. Daha sonra Bienal’e katılan fotoğraflardan oluşan sergiyi gezen Bakan Çelik, fotoğraflara ve çeken sanatçılara ilişkin bilgi aldı.
2012 yılında Singapur’da 31’incisi düzenlenen Fotoğraf Şöleni ve Kongresi’nde yapılan ve bir sonraki kongrenin ve şölenin yapılacağı ülkenin belirlendiği oylamayı güçlü rakiplerini geride bırakarak Türkiye kazanmıştı. Böylece Türkiye, dünyada “Fotoğraf Olimpiyatları” olarak bilinen yüzlerce fotoğraf sanatçısı ile delegenin katıldığı Uluslararası Fotoğraf Şöleni ve 32. Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu (FIAP) Kongresi’ne bu yıl ev sahipliği yapma hakkını elde etti. Türkiye, deklanşörün ustalarını Ankara ve Kapadokya olmak üzere iki durakta ağırlıyor. Fotoğraf alanındaki değerli fotoğraf sanatçıları bir hafta boyunca bu iki durakta Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerini karelerine yansıtacaklar.
Güncelleme Tarihi: 03 Eylül 2014, 09:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0