MOSKOVA (AA) - Türkiye ve Rusya arasındaki enerji iş birliğinin sembolü TürkAkım'ın devreye girmesini değerlendiren Rus uzmanlar, stratejik öneme sahip projenin gerçekleşmesinin ardından iki ülke arasındaki iş birliğinin Doğu Akdeniz'e de taşınabileceği yorumunda bulunuyor.
Rus gazını Karadeniz üzerinden Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak TürkAkım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla 8 Ocak'ta İstanbul'da düzenlenen törenle faaliyete alındı.
Toplam 31,5 milyar metreküp gaz kapasitesi bulunan TürkAkım'ın 15,75 milyar metreküp kapasiteli ilk hattı, Türkiye'ye doğrudan gaz akışı sağlarken, aynı kapasiteli ikinci hat üzerinden Avrupa'ya gaz gönderilecek.
Projeyle Türkiye ve Rusya arasında enerji sektörüne yönelik iş birliğinde yeni bir etaba geçilirken, Rus Enerji Bakanı Aleksandr Novak, AA'ya yaptığı açıklamada, "Ticari açıdan tüm tarafların yararına projeler olursa, Rus şirketleri Doğu Akdeniz'de Türkiye ile iş birliğine yönelik kararlar alabilir." ifadesini kullanmıştı.
Doğu Akdeniz'de potansiyel iş birliğiRusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksey Grivach, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TürkAkım'ın son derece önemli bir proje olduğunu dile getirdi.
Rusya'nın, projeyle Ukrayna üzerinden oluşabilecek transit risklerini bertaraf ettiğini belirten Grivach, "TürkAkım, Türkiye ile Balkan ülkelerinin enerji yeterliliği ve ekonomik kalkınması için de önem arz ediyor. Balkanların ilave gaz alt yapısına ihtiyacı var ve TürkAkım onlara bu fırsatı tanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin, 2020 Ulusal Savunma Yetki Yasası'yla TürkAkım'ı etkileyemeyeceğini savunan Grivach, "TürkAkım'ın deniz kısmı tamamlanalı bir yıldan fazla oldu, ancak ABD karadaki çalışmaları yavaşlatmak için Bulgaristan'a baskı yapmayı deneyebilir." dedi.
Grivach, Rusya ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de de iş birliği yapabilme potansiyeli taşıdığına dikkati çekerek, "Rusya ve Türkiye, Doğu Akdeniz'de de ortak çıkarlar bulabilir. İki ülkenin hükümetleri ortak çıkarlarını ön plana çıkartacak yolları ve zor durumlarda doğru çözümleri bulmak konusunda kendilerini kanıtladılar." diye konuştu.
"TürkAkım karşılıklı temas ve anlayışın sonucu"Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Milli Ekonomi ve Devlet Yönetimi Akademisi (RANEPA) Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Tamara Safonova da proje sayesinde, Rusya'nın Avrupa'ya uzun vadede istikrarlı gaz temin edeceğini belirterek, TürkAkım'la Avrupa gaz piyasalarındaki önemini artıran Türkiye'nin ise farklı noktalara gaz sevkiyatı yapabileceğini aktardı.
Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) piyasasında rekabet yaşandığına işaret eden Safonova, ABD'nin, bu durumda Kuzey Akım 2 ve TürkAkım projelerine muhalefet yapmaya devam edeceğini söyledi.
Safonova, Türkiye ve Rusya arasında Doğu Akdeniz'e yönelik potansiyel iş birliğine ilişkin, "TürkAkım'ın faaliyete geçmesi, karşılıklı temasların ve anlayışın sonucudur. Enerji alanında daha fazla iş birliği, verilen kararların güvenilir olduğuna ve projelerin son aşamalarına getirilebileceğine işaret ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz'de iş birliği için "zaman gerekiyor" vurgusuRus Enerji ve Finans Enstitüsü Ekonomi Bölümü Başkanı Marcel Salihov ise TürkAkım'ın, Rus enerji şirketi Gazprom açısından önemine dikkati çekerek, Gazprom'un TürkAkım ile Avrupa piyasalarına sevk yollarını çeşitlendirdiğini anlattı.
Bu kapsamda, Türkiye ve Rusya arasında enerji alanındaki ekonomik iş birliğinin de derinleşeceğini vurgulayan Salihov, "TürkAkım, Türkiye için arz çeşitliliği sağlayarak, önemli bir doğal gaz merkezi olmasına yardımcı olacak." dedi.
Salihov, Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesinin aksine, TürkAkım'ın deniz kısmında inşaatın tamamlandığını anımsatarak, "ABD, TürkAkım'a yönelik yaptırımlarıyla belki ithalatçıları, müşterileri hedef alabilir ancak bu olası değil." ifadesini kullandı.
İki ülke arasında Doğu Akdeniz'de iş birliği için zaman gerektiğini aktaran Salihov, şunları kaydetti:
"Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusunda iş birliğinin nispeten uzak bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Çoğu durumda, ilave iletim alt yapısı inşa etmeye ihtiyaç duyulduğu için bunlar pahalı projeler. Bu nedenle ticari görünüm, özellikle mevcut düşük gaz fiyatları ve diğer bölgelerden LNG arzı nedeniyle henüz net değil. Öte yandan, farklı ülkeler arasında güvenlik ve jeopolitik gerilimlerle ilgili sorular da mevcut."
Emre Gürkan Abay