Toplantıya yoğun katılım gösteren üyelere hitaben, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder KAHVECİ ve Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Sayın Nuri ÜNAL’ın, Bursa teşkilatlarına hususi selam ve muhabbetlerini ileterek başladığı konuşmasında; “Çok kıymetli dostlarım! Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf’Sen’in kuruluş ilkesini, ülkenin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğü olarak belirlemesi, bu kurumun dünya ve ülke gerçeklerini ve milletimizi yok etmek isteyenlerin oyunlarını, kurulduğu günlerde gördüğünün ifadesidir.
 
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf-Sen yalnızca ücret sendikacılığı yapmayıp, aynı zamanda toplumun ve çalışanlarımızın bütün sıkıntılarıyla yakından ilgilenmektedir.
 
Türk Diyanet Vakıf-Sen güçlü bir demokratik kitle örgütüdür.
 
 Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türkiye sevdalılarının bir araya geldiği "bizim ilkemiz önce ülkemiz" prensibini ön plana çıkaran, "çalışan, üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan" bir sendikacılık anlayışıyla hizmet vermektedir.
 
Başlangıçtaki  hedefleriniz, geleceğinizi belirler.
 
Büyük olmak, sonradan kazanılan bir özellik değildir. Kurulduğunuz ilk anda büyük ya da küçük olursunuz. İdealleriniz, düsturunuz, ilkeleriniz sizin büyük olduğunuzu tescil eder.
 
Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen, kurulduğu an itibarı ile büyük bir oluşumdur. Çünkü Türkiye Kamu-Sen, temellerini büyük Türk milleti'nden alan, büyük idealleri, önemli ilkeleri olan bir konfederasyondur.
 
Konfederasyonumuzun
 
Yaptığı her eylem ve söylem ses getirmektedir.
Söylediği her şey toplumda merak ve ilgi konusu olmaktadır.
İlgili ilgisiz  herkesin gözü kulağı Bizim  üzerimizdedir.
Tüm engellere rağmen artık basında en çok haber olan sendika haline gelmiştir.
Geçmişten ders alabilmek, günü yorumlayabilmek, geleceği görebilmek... işte büyük olmak budur.
Türkiye Kamu-Sen, geçen 30 yıl zarfında bunu başarabilmiş, büyük bir konfederasyondur.
Siyaset yapma serbestisi bulunan ancak siyasi kuruluşlara paravan ve piyon olmayan,
Sendikal hareketin odağında çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi olması gerektiğine inanan; dolaysı ile sendikal hareketi temel hedefinden saptıracak suistimallere taviz vermeyen, her türlü faaliyetlerinin özellikle üyelerinin ve herkesin denetimine açık, gerçek anlamda şeffaflık ilkesinin hakim olduğu bir sendikacılık anlayışı geliştirmiştir.
 
Konfederasyonumuz hiçbir zaman durumu tespit ettikten sonra, sorunların çözümünü hükumetlerden bekleme kolaycılığını seçmemiştir.
 
Yalnızca kamu çalışanlarının değil, ülkemizin tüm sorunlarına aynı hassasiyetle yaklaşmakta ve çözüm önerileri de sunmaktayız.
 
Kurulduğumuz günden beri memleketimizi ilgilendiren her konu, Sendikamızı da ilgilendirmektedir.
 
Çünkü bu vatan, bu ülke bizimdir.
 
Bizim olan her şeye de sahip çıkmak, Sendikamızın öncelikli görevidir.
 
İşte Türkiye Kamu-Sen, bu ilkeleriyle en güçlü konfederasyon olmuştur.
 
"Büyük olmak için,
 
hiç kimseye iltifat etmeyeceksin
 
hiç kimseyi aldatmayacaksın
 
memleket için hakiki ideal ne ise onu görecek ve hedefe yürüyeceksin
 
herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır.
önünüze, sayılamayacak güçlükler yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu uğurda mücadele edeceksin ilkesinden hareketle;
 
Gerçekten de geride bıraktığımız 30 yıla şöyle bir baktığımızda, Türkiye Kamu-Sen'in büyüklüğüne yaraşır işler yaptığını görüyoruz.
 
Önüne çıkan bütün engellemelere, bütün baskılara rağmen doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla ilerliyoruz.
 Türkiye'nin 2.büyük memur sendikaları konfederasyonu olan Türkiye Kamu-Sen, sendikalar kanunun çıkarılmasından, KEY hesaplarının ödenmesine, banka promosyonlarından çalışanlara da pay verilmesinden, ek ödeme almayan çalışanlara denge tazminatı ödenmesine kadar pek çok konuda ülkemizde ilkleri gerçekleştirmiştir.
 
Türkiye Kamu-Sen, kamu çalışanlarının grevli, toplu sözleşmeli, siyaset ve yönetime katılma gibi ileri sendikal hakların kazanımı için 30 yıldır verdiği onurlu  mücadelesinde, kararlı adımlarla ve yılmaz bir iradeyle hedefe doğru yürümektedir.
Tuzaklarla dolu, zorlu bir süreçte, 30 yıldır en etkili memur konfederasyonu olmayı başaran,
 
ülkemizin her sorununa çözüm arayan,
 
düşmanlara şahin, dosta dost olan,
 
devletimizin soyut varlığını, memur adı ile somutlaştıran,
 
devletimizin ve milletimizin bütünlüğünün güvencesi  Türkiye Kamu-Sen'le ne kadar övünsek azdır dedi.
Şanlı sözlerine 3600 Ek Göstergenin tüm kamu çalışanlarını kapsamasını, memurlar arasında kıskançlığa meydan vermeden herkese verilmesini istiyoruz. Süresiz 4/B statüsünde çalışan arkadaşlarımızın hakkı olan kadrolarının mahkeme yoluyla değil, ivedilikle hükümet tarafından verilmesini istiyor ve bu adaletsizliğin bir an önce giderilmesini beklemekteyiz. Artan ekonomik sıkıntılar ve enflasyon dikkate alınarak beklenmeksizin toplu sözleşme masasında da ısrarla istediğimiz enflasyon artı 3 puan refah payı ile birlikte aylık hesaplanarak maaşlara yansıtılmalıdır.
Bu yıl en fazla üye artışı yapan konfederasyonun Türkiye Kamu-Sen olduğunu söyleyen ŞANLI , Türk memuru yıllardır yetkiyi elinde bulundurarak memurun geleceğini heba eden yetkili sendikaya gerekli dersi verecektir. 2023 yılı Türkiye Kamu-Sen’in devrettiği emanetini alacağı yıl olacaktır. Türk Kamu-Sen’ liler olarak buna inanıyoruz ve bunun için çalışacağız. Bizlere üye olarak destek veren her bir üyemize teşekkür ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun. Bizler Türk Diyanet Vakıf Sen olarak, teşkilatlarımıza bugüne kadar YALANI ve HARAMI sokmadık bundan sonrada sokturmayacağız. Üyelerimizin ve bağlı bulunduğumuz kurumlarımızın başını öne eğdirecek herhangi bir fiilin içinde bulunmadık bundan sonra da Allah bulundurmasın diye dua edip kendimize dikkat edeceğiz. Son olarak, çalışacağız, üreteceğiz ve sonunda hak ettiğimizi mutlaka alacağız diye sözlerini tamamladı.”
Önceki dönem yönetim kurulu üyelerine hizmetleri için teşekkür plaketinin takdiminin ardından program sona erdi.