Alevi kurumlarına saldırı ve cezasızlık
Mecliste düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendiren CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Ankara’da alevi kurumlarına yapılan saldırıyı kınayarak sözlerine başladı. Ülkenin farklı bölgelerinde benzer saldırıların olduğunu ama bu saldırıların her defasında cezasızlıkla sonuçlandığını kaydeden Sarıbal, “Her cezasızlık yeni bir olay demektir. Her cezasızlık, tarihe baktığımızda, daha ağır bedellerin olduğunu ortaya koyan birer yol haritası gibi” dedi.
Konuşmasında tarımdaki önemli konu başlıklarını da değerlendiren Sarıbal, hububat alımlarında Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) uygulamalarını eleştirdi. Hububat hasadının tamamlanmak üzerine olduğunu söyleyen Sarıbal, TMO’nun buğday alım fiyatı olarak açıkladığı taban fiyatına ek olarak bir de prim verdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
Buğday primini bütün çiftçilere verin
“TMO ton başına bin, kilo başına bir lira prim vereceğini açıkladı. Bir çiftçi TMO’ya ürün verirse kilo başına 7 lira 45 kuruş alacak. Ama bir çiftçi ürününü TMO’ya vermez ise bu primden yararlanamıyor. Bu TMO AKP ve Saray İktidarı döneminde yaklaşık 24 milyar lira görev zararı yapmış. Bu zarar ithalatı teşvik ettiği için oluşmuş. 2021 ile 2022 ilk 6 ayındaki yaklaşık zarar 10 milyar lira. Bu zararı Hazine yani vatandaş karşılıyor. Yabancı şirketleri desteklemek için görev zararı yapılıyor. Bu zararı hepimiz ödüyoruz. Ama kendi çiftçimizde ürün almaya başladığında ‘bana ürün verirsen sana prim veririm’ diyor. Çiftçi ürününü kime satarsa satsın bütün üreticileri bu prim verilmeli. Ayrıca ürününü satmayan, sadece kendi ihtiyacı için üretim yapan çiftçilerimiz de bu primlerden faydalanmalıdır.”
Çiftçinin özgürlüğü nerede?
TMO’nun aldığı son karar ile Ağustos sonuna kadar satılan ve 16 Eylül’e kadar satış belgelerini ibraz etmeyenlerin de hububat primlerinden yararlanmayacağını hatırlatan Sarıbal, “Bir yandan lisanslı depoculuk uygulaması getirdiler. Üreticilerin ürününü lisanslı depolara vermeleri için teşvik ettiler. Ürününü depolara teslim edip Elektrik Ürün Senedi alanlara faizsiz kredi imkanı tanıdılar. Şimdi bunların hepsini kaldırıyorlar. Elektrik Ürün Senedi karşılığı kullandırdıkları kredileri vermemeye başladılar hem de çiftçiyi ürününü satmaya zorluyorlar. Hani çiftçinin özgürlüğü?” dedi.
Tırtılın zararı tespit edilerek karşılansın
Sarıbal, Meclis’teki toplantısında Trakya başta olmak üzere birçok bölgede ayçiçeğine zarar veren tırtıl için Tarım ve Orman Bakanlığının gerekli çalışmayı yaparak, çiftçinin zararlarını karşılaması gerektiğini de söyledi. “Bakanlık zamanında önlem almadığı için bu zarar oluştu” diyen Sarıbal, “Bu çayır tırtılının yarattığı zararın tek sorumlusu Tarım Bakanlığıdır. Sörvey çalışmalarını, fiziki kontrolleri zamanında yapmamıştır. Haziran’ın başında bu çalışmaları yapsaydı bu zarar olmayacaktı” diye konuştu.
Elektrik kesintileri üretimi vuruyor
CHP’li Sarıbal, Mecliste yaptığı basın açıklamasında başta Mardin ve Şanlıurfa’da yapılan elektrik kesintilerine de değindi.
Sarıbal, Enerji Bakanlığının “enerji tasarrufu” yapılması talimatı verdiğini ve bunun üzerine Diyarbakır, Urfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman’da elektrik dağıtım işini yapan DEDAŞ firmasının günde 8 saatlik elektrik kesintileri yapmaya başladığını söyledi.
Şanlıurfa’da 1,5 milyon dönüm, toplamda bölgede 4 milyon dönüm ekili alan olduğunu ve bu alanların ağırlıklı olarak da mısır ve pamuk gibi sulamanın zorunlu ürünler olduğunu kaydeden Sarıbal, şunları söyledi:
“Bu elektrik kısıtlamaları 4 milyon dönüm ekili alanı etkiliyor. Bu bölgede sıcaklıkların en yüksek olduğu dönem. Bu bölgede pamuk üretiminin %40’dan fazlası gerçekleşmekte. 1.7 milyon dönüm mısır ekim alanı var. Çok ciddi mısır ve pamuk ekimi var. Yapılan elektrik kesintisinin çok ağır bedeli var. Bir ürün kaybı, iki kalite kaybı. Bu ürünlerde dışa bağımlıyız. Eğer elektrik kesintisi uygulanacaksa bu bölgelerde uygulanmasın. Tarımsal üretim yapılan yerlerde hiçbir şekilde elektrik kesintisine gidilmemeli. Hani özelleştirme yapılınca enerji ucuz olacaktı, kesinti olmayacaktı? Bu uygulama derhal son bulmalı.”