Şap hastalığının özelliği ve insanlara bulaşma süreci hakkında bilgi veren Onurhan Gülsün ‘’Şap, zoonotik (insan-hayvan geçişli) karakterli viral bir hastalıktır. Son derece bulaşıcı seyirlidir ve görüldüğü hayvan türlerinin ‘’gıda değeri’’ olması nedeniyle, ekonomik, siyasi, ticari olarak etkileyici sonuçları da olmaktadır. Ne yazık ki, deprem gibi, bir Türkiye gerçeğidir şap hastalığı. Düzenli aşılamalar ile kontrolü büyük ölçüde sağlanmış olsa da, Asya ülkeleri ile olan uzun karasal sınırlarımız sebebi ile ne yazık ki Doğu’dan kontrolsüz hayvan girişleri ve bunların Batı’ya sevki hastalığın tamamen ortadan kalkmasını engellemektedir. Yabani hayvanlar da söz konusu olduğu sürece, yüzde yüz kontrol sağlanamayabilir. Ancak yine de alınabilecek önlemler vardır’’ dedi.
     Şap hastalığının görülmesinin önlenmesi için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Onurhan Gülsün, ‘’ Doğu Anadolu Bölgesinde belli istasyonlarda karantina alanları ve/veya et kombinaları oluşturmak, riskli dönemlerde o bölgelerde canlı hayvan nakli üst düzey önlemlerle takip etmek, karantina bölgesindeki süreyi atlatmamış olan hiçbir hayvanın çıkışına izin vermemek alınacak ilk önlemlerdir. Bu önlemler alınmadığı taktirde, Batı’daki aşılamalar, veteriner hekimlerin önlemleri, yetiştiricinin önlemleri hiçbir işe yaramayacaktır. Önlem alınmadığı taktirde de, ülkemizdeki ilk istatiki bilgilerine 1914 yılında rastlanan ‘’şap hastalığı’’ hakkında daha çok uzun yıllar konuşulabilir’’ şeklinde konuştu.