Ortaköy'deki terör saldırısının üzerinden 3 yıl geçti

Eğlence merkezi Reina'da 2017 yılbaşı gecesi terör örgütü DEAŞ üyesi Abdulkadir Masharipov tarafından düzenlenen saldırıda, çoğunluğu ülkeye gelen yabancı uyruklu turistlerden oluşan 39 kişi hayatını kaybetmişti.

Ortaköy'deki terör saldırısının üzerinden 3 yıl geçti
banner98

İSTANBUL (AA) - Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina'da yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı 3'üncü yılına girerken, olaya ilişkin açılan davada, aralarında saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un da bulunduğu 18'i tutuklu 57 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

"Ebu Muhammed el Horasani" kod isimli Özbekistan vatandaşı Abdulkadir Masharipov, 2017'nin yılbaşı gecesinde Zeytinburnu'ndan ticari taksiyle Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina'ya gelerek, DEAŞ terör örgütünün talimatı doğrultusunda kalaşnikof marka otomatik tüfekle, kapıdaki kişilere ateş açtı.

İçeriye girerek, polis memuru Burak Yıldız'ı şehit eden saldırgan, yılbaşı kutlaması yapan insanların üzerine otomatik tüfekle açtığı ateş sonucu, 10 Türk vatandaşı ile aralarında Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Suriye, Kuveyt, Hindistan, Lübnan, İsrail ve Tunus vatandaşlarının bulunduğu 28 kişiyi öldürüp, 79 kişiyi de yaraladıktan sonra çıkan kargaşadan yararlanarak taksiyle olay yerinden kaçtı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce oluşturulan özel ekip ve 2 bin polisin MİT'le birlikte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde yürüttüğü çalışmalar kapsamında, Zeytinburnu, Küçükçekmece, Sefaköy, Silivri, Pendik ve Esenyurt'ta tespit edilen DEAŞ terör örgütünün "madafa" olarak tabir ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda kullandığı teröristlerin barındırıldığı 152 adreste arama yapıldı.

Bu kapsamda 61 DEAŞ şüphelisi başta İstanbul olmak üzere Kayseri, Konya ve Hatay'da gözaltına alınırken, 642 yabancı uyruklu kişi de kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından tehdit oluşturdukları gerekçesiyle sınır dışı edildi.

Saldırıdan sonra kaçan Masharipov'un yakalanması için 7 bin 200 saatlik kamera görüntüsü izleyen ekipler, 16 Ocak'ta 5 ilçede 15 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.

1 Ocak 2017 itibarıyla açık kimlik ve eşkal bilgileri bilinmeyen, yurda illegal yollardan giriş yapan ve "Ebu Muhammed el Horasani" kod ismi dışında hakkında bilgi bulunmayan Masharipov, 16 Ocak'ta Esenyurt'taki bir adrese düzenlenen baskınla yakalandı.

- Taksim'de polisleri görünce, yeni hedefi Reina oldu

Masharipov, 11 Şubat 2017'de tutuklanırken, yapılan incelemede sanığın 27 Aralık'ta çektiği bir videoda istişhad (intihar) eylemi yapacağını anlattığı belirlendi.

Masharipov'un, savcılık ve hakimlik sorgusunda çıkan detaylara göre, saldırgan 28 Aralık'ta eylem talimatı aldığı Taksim Meydanı'na giderek cep telefonuyla özçekim yapar gibi davranarak, keşif amaçlı görüntü kaydetti. Saldırgan, 31 Aralık'ta saat 19.00 sıralarında Taksim Meydanı'nda tekrar keşif yaptı. Meydana çıkan yolların polislerce kapatılması nedeniyle Telegram uygulaması üzerinden Ebu Cihad kod isimli DEAŞ mensubuyla görüşen saldırgana, yeni hedefin Reina olduğu bildirildi.

Ticari taksiyle Reina'ya gelen Masharipov, sorgusunda, saldırıyı gerçekleştirdikten sonra mermileri bitince iki flashbangı etrafa atıp üçüncüsünü de intihar etmek için yüzüne tuttuğunu, ölmeyi amaçladığını, rehin olmamak için kendisini öldürmek istediğini söylerken, idam hükmü verilmesini istedi.

Saldırgan sorgusunda ayrıca, DEAŞ üyesi olduğunu kabul etti.

- 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 57 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçu ile olayda ölen 39 kişi için ayrı ayrı olmak üzere 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 547 yıldan 2 bin 382 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, diğer sanıklar hakkında 7,5 yıldan 2 bin 370 yıla kadar hapis cezası istendi.

Olayda hayatını kaybeden biri polis 39 kişinin "maktul", 60'ı yabancı uyruklu 122 kişinin "mağdur" ve "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede çoğunluğu yabancı uyruklu 57 sanık bulunuyor.

- İlk duruşmada Masharipov'un eşinden DEAŞ itirafı

İddianamenin kabul edilmesinin ardından, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen davanın ilk duruşmasında, 51'i tutuklu 57 sanık, 11 Aralık 2017'de hakim karşısına çıktı.

Bu duruşmada savunma yapan Abdulkadir Masharipov'un eşi sanık Zarina Nurullayeva, "Eşimle evlenirken, o hiçbir suça karışmamıştı. Daha sonra aşırı örgütlere eğilimi başladı. Bir, iki defa bana bu DEAŞ'tan bahsetti. Biat etmek istediğini söylemişti. Aradan zaman geçti, bunu unuttuğunu düşündüm." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Muhammed Fatih Ebulhasan ise "Masharipov ile dini konularda biraz görüştük. Görüşlerimiz zıttı. Önce güzel güzel konuştuk, sonra beni DEAŞ'a davet etti. Ben kabul etmedim, kendisini tersledim, teklifini kabul etmedim. Konuşmanın sonunda beni 'mürted', 'milliyetçi' olarak suçladı, kötüledi. Ben de kendisini 'harici' olmakla suçladım. Konuşmalarımız biraz sertleşince ben de korktum. Abdulkadir’le kaç kere Telegram'la görüştüğümü hatırlamıyorum. Telefonda kafasında DEAŞ işareti olan bir bebek fotoğrafı gönderdi. 'Bu bir tehdit işareti olabilir' diye korktum ve programı sildim." şeklinde savunma yaptı.

Daha önceki duruşmalarda savunmasını yapması için söz verilen ve hakkındaki suçlamalara ilişkin susmayı tercih eden Masharipov'un talebi üzerine 28 Şubat'ta kapalı yapılan duruşmada, yaklaşık 3 saat savunma yaptı.

- "Biz de bir şey anlatacak zannettik"

Mahkeme Başkanı Tamer Keskin, "Duruşmayı kapalı yaptık, hiçbir şey anlatmadı. Mahkeme heyetiyle dalga geçmeyin. Biz de bir şey anlatacak sandık, olayı anlatacak sandık. Anlatmayacaksa duruşma açık olsa ne olacak." dedi ve cumhuriyet savcısına taleplerle ilgili görüşünü sordu.

Mahkeme Başkanı Keskin, tekrar söz verdiği Abdulkadir Masharipov'a "Bir şey anlatmadın, var mı söyleyeceğin bir şey?" dedi. Masharipov da "Yok." yanıtını verdi.

Tutuklu sanık Masharipov'un da savunmasının tamamlanmasıyla tüm sanıkların savunmaları alınmış oldu.

Mahkeme heyeti, Abdulkadir Masharipov’un resmi nikahlı eşi Zarina Nurullayeva ve birlikte yaşadığı Tene Traore'nin tahliyelerine karar vermesiyle davada tutuklu sayısı 18'e düştü.

- "Sen silahsız bir hiçsin"

Müştekilerin de dinlenildiği dava sürecinde ABD vatandaşı William Jacob Raak, duruşma salonunda verdiği ifadede, "Türkiye'nin yanında yer almak için, orada yaralanan ve ölenlerin yakınlarına destek olmak için bu duruşmada bulunuyorum. 9 arkadaşımla Reina'da eğlenirken saldırı oldu ve kalçamdan vuruldum. Kurşun dizime kadar ilerledi. İş yeri sahibiyim, aylarca çalışamadım. Maddi, manevi zarar gördüm." dedi.

Saldırganı gördüğünü söylemesi üzerine Masharipov'un ekrana yansıtılan görüntüsünden teşhis yapması istenen Raak, ayağa kalkıp Masharipov'un karşısına geçti. Raak, parmağıyla gösterdiği Masharipov için "Evet saldırgan buydu. Silahsız sen bir hiçsin." diye konuştu.

Silah seslerinin çok güçlü olduğunu aktaran Raak, "Bir kulağımı yere yapıştırıp kapattım. Vurulduğum sırada VIP bölümündeydim. Ateş ederek içeri girdiğinden çok yapabileceğimiz bir şey yoktu." ifadelerini kullandı.

- "Cehennem gibiydi"

Müşteki Burcu Sarıca, yılbaşını kutlamak için eğlence mekanına gittiğini, saat 23.30 sıralarında mekana girdiğini, 01.15'te silah seslerinin gelmeye başladığını söyledi.

Kendisinin şanslı olduğunu ifade eden Sarıca, "Ben kurtuldum, ölen 39, yaralanan 79 kişi için sanıkların en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyorum. Ailem ve ben psikolojik olarak zor zamanlar geçirdik. Cam bölümlü salondaydım. Merdivenlere çok az mesafe vardı. Bu yüzden avantajlı bir konumdaydım." diye konuştu.

Müşteki Günel Huseynova da emniyetteki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, saat 11.30 sıralarında Reina'ya giriş yaptığını kaydetti.

Herkesin koşuşturmaca içinde olduğunu belirten Huseynova, "Arkadaşım benden eğilmemi istedi. Tam eğileceğim sırada kolumdan vuruldum. Silah sesleri durmadı, devam etti. O anki 7-8 dakika cehennem gibiydi. Kolumdan mermi girdi, çıktı. Vücudumda kalan iz ve ölen insanlar için bu sanıkların en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Yanında yaralanan bir kişinin hayatını kaybettiğini belirten Huseynova, "Ben oradan sağ çıkacağımı düşünmüyordum. Orada silahların ardından patlama olacağını düşündüm. Sanık sürekli tekbir getiriyordu." dedi.

Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Adana'da yakalanan ve Reina saldırganı Masharipov'un kaldığı evde parmak izi tespit edilen tutuklu sanık Akhmed Gaituikev'in 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Terör saldırısı sırasında Abdulkadir Masharipov'u durdurdukları halde üst araması ve kimlik kontrolü yapmadan bıraktıkları iddiasıyla "görevi ihmal" suçundan yargılanan iki polis memuru beraat etti.

- Reina yıkıldı

Terör saldırısının ardından kapanan eğlence merkezi Reina'nın mevzuata aykırı kısımları İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Söz konusu alan, yıkım işlemlerinin ardından yeniden dönüştürülerek İSPARK'a verilip otopark olarak İstanbulluların hizmetine sunuldu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0