Estetik International Sağlık Grubu’nun Kurucusu ve Başkanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, markalaşma sürecindeki deneyimlerini aktarmak için “Uni Networking” organizasyonunda üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Organizasyon öncesi İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Cihantimur, insanların beş duyusuna hitap etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Estetik International olarak hitap ettikleri beş duyuyu kurumsal logo ve kırmızı kelebek, kurumsal koku, kurumsal çay ve şeker, kurumsal müzik, kelebek falı olarak sergileyen Cihantimur, “Estetik International ismini bulmak 1 yıl aldı. Bunu hayal edip kağıda yazmıştık. Almanya’dan Irak’tan insan getirmek kolay iş. Biz Türk Hava Yolları’nın (THY) uçuşu olmayan yerlerden hastalar getiriyoruz. Burkina Faso’dan insan getirdik geçen. Türkiye’yi tanısınlar diye böyle yapıyoruz. Güzel ülkemiz adına böyle bir şeyler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cihantimur, bir şirketin markalaşabilmesi için farklı bir değer yaratması gerektiğini ifade ederek, “Yarattığı bu değere de sebat etmesi gerekiyor ki bu bir marka haline gelebilsin. Markalaşma sürecinde insanların algılayabileceği ve sevebileceği bir dil kullanarak ilerlemeye çalışıyoruz. Onların 5 duyusuna da hitap eden ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz ki kolaylıkla algılayabilsinler. Hem görsel, hem işitsel hem de tat olarak markamızla temas edebilsinler. Markalarda insanlar gibi doğarlar, büyürler ve ölürler. Biz markamızı bu yere getirebilmek için insanların beş duyu organına hitap etmeye çalıştık. Sürekli yeni ürünler çıkararak insanlarla sürekli temas halinde olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Hangi değerli ürün çıkarsa çıksın bir müddet sonra unutluyor veya modası geçiyor. Onlarla mücadele edebilmek için sürekli onların sevebileceği yeni ürünler çıkararak markamızın gündemde olmasını sağlıyoruz. Şimdi markamızın çocukları olmaya başladı. Daha ufak markalar çıkartmaya başladık bu etkinin devam etmesi için” dedi.
Mucidi olduğu “örümcek ağı tekniği”nin başlı başına bir marka olduğunu belirten Cihantimur, “Yapılan uygulamayla ürünün ismi çok özdeşleşti. O nedenle insanların kolaylıkla algılayabildiği bir şey olduğu için çok fazla insana yayıldı. Biz bu süreci sürekli güncel haberler yapıp, haberlerden yaptığımız verileri değerlendirip daha anlaşılır hale getirerek örümcek ağı tekniğinin tüm insanların anlayacağı şekilde basitleştirmeye çalıştık. Böylelikle insanlar bunu sevdi ve sevdikçe başka insanlara anlattılar. Tahmin ettiğimizden daha geniş kitlelere yayıldı. Patentiyle birlikte örümcek ağı tekniğinin materyallerini satışa sunmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Marka olmak için bilinç altına oynamak gerektiğine dikkat çeken Cihantimur, “Renklerimiz kırmızı ve beyaz. Bu renkleri bayrağımızdan aldık. Kelebekler bile güzelliği seçti demek için logomozu kelebek olarak seçtik. Ankara, İstanbul ve Bursa’da toplam beş şubemiz var. Gözünüz kapalı bile olsa Estetik International’da olduğunuzu bilmelisiniz. Buna göre hizmet veriyoruz. Markanın diğerlerinden mutlaka daha farklı olması gerekiyor. Kurulduğumuz andan itibaren kendi geliştirdiğim 8 farklı teknikle hizmet veriyoruz. Ameliyat yapacağımız kişinin yaşı ve sosyal çevresi ameliyatın sonuçlarını etkiliyor. Örümcek ağı tekniğini iki yıl önce hayal ettim. İnsanlar tarafından sevilir mi diye düşündüm. Dokularda eskime oluyor ve bunlar aşağı doğru iniyor. Cilt altında örümcek ağı örerek deriyi eski haline getiriyoruz. Bu yıl ilk kez Paris’te tanıtımını yaptık bu tekniğin. Bülent Cihantimur adıyla tıp literatürüne geçecek inşallah. Daha çok Türk, dünya arenasında kendini göstersin. Yaptığımız işin haber değeri olduğu için her gün haber olduk. Kişinin kendi tercihi olduğu için bu tekniğin uygulanması yasal olarak sıkıntı da yaşatmıyor. Erkekken kadın, kadınken erkek olmadığınız sürece yasal sıkıntı olmuyor. Bana soruyorlar sürekli kaç yaşındasınız diye. Son olarak markalaşmak için insanların kalplerine hitap etmek gerekiyor” dedi.
Organizasyonun düzenleyicisi olan Ticaret Geliştirme Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Akın Yılmaz ise, uzun yıllardır eğitim danışmanlık sektöründe hizmette olduklarını ifade ederek, “30 binin üzerinde mezun verdikten sonra bir noktayı keşfettik. ‘İnsanlar eğitime niye geliyor?’ diye bir soru sorduk kendimize. Şunu gördük; insanlar eğitime iş bağlantısı geliştirmek için geliyor. Bütün bu eğitimlerin amacı iyi noktalara gelmek. 1985 yılında Amerika’da bir araştırma yapılmış. Başarılı insanların nasıl bu kadar yüksek noktalara geldiklerini araştırmışlar. Bu adamların hayatlarına belli dönemlerde birilerinin girdiğini görmüşler. Bizim networkingten kastığımız Amerikanvari pazarlama teknikleri değil. Bizim networkingten kastığımız kişilerin, bireylerin, üniversite öğrencilerinin, iş adamlarının, kurumların iş ve sosyal çevrelerini geliştirmek. Eğitimlerimizden şunu öğrendik; Bütün güzel ve başarılı işler, bağlantılar sayesinde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2015, 10:09
