Asıl mesleğinin öğretmenlik olduğunu, İstanbul'da bir okulda müdürlük yaptığını ifade eden Atılgan, "Yöneticiliği, idareciliği, iki insan arasındaki ara buluculuğu severim. Hakemlik iki sporcunun mavi ve kırmızı mayonun ara buluculuğunu yapmak, onların arasından da galip olanın hakkını vermektir." dedi.
- "Bu işin zirvesine ulaştım"
Atılgan, çocukluk yaşlarından itibaren güreş seyrettiğini aktararak, "Babam güreş antrenörü ve aynı zamanda milli güreş hakemiydi. Babamdan dolayı hakemliği çok sevmeye başladım. Çocukken arkadaşlarım güreşirken beni hakem olarak tayin ederdi. 1993 yılında aday hakemi oldum. 2003'te uluslararası en son da 2014 yılında olimpik kategori hakemliği seviyesine çıkarak bu işin zirvesine ulaştım." diye konuştu.
Avrupa ve dünya şampiyonalarında görev aldığını belirten Atılgan, "Hedefim 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda görev almak. Türk hakemliği şu anda dünyada en üst seviyede. Kuralları bilmek çok önemli. Bilmenin yanı sıra minderde uygulamak daha da önemli. Biz her sene seminerlerde bunların üzerinden duruyoruz." ifadelerini kullandı.
- Hakemlik için izlenecek yol
Olimpik kategori hakemliğine yükselmek için izlenmesi gereken yollardan da bahseden Atılgan, şunları kaydetti:
"Hakemlik, aday, bölge, milli, uluslararası üçüncü, ikinci, birinci kategori ve olimpik kategori olarak sınıflandırılmaktadır. İlk önce aday hakemi olarak başlıyorsunuz, iki yıl sonra bölge hakemliği, bölge hakemliğinden sonra milli hakem oluyorsunuz. Milli hakemlikten uluslararası hakemliğe geçmek için İngilizce sınavlara girmeniz gerekiyor. Aynı zamanda kural bilgisi sınavına girip 85'in üzerinde puan almanız gerekiyor. Bu süreçte Kamu Personeli Dil Sınavı'ndan da 40 puan almanız gerekiyor. Bu aşamada yabancı dil uluslararası hakemlik için çok önemli. Bunun içinde belli bir aşamadan ve sınavdan geçtik. Bunları başarı ile tamamladığım için de şu anda buradayım."
Güncelleme Tarihi: 15 Ocak 2018, 14:51