İSTANBUL (AA) - İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 20. yüzyılın en önemli opera sanatçıları arasında gösterilen Leyla Gencer'i, vefatının 10. yılında özel etkinliklerle anıyor.
Bu kapsamda, küratörlüğünü Prof. Yekta Kara'nın üstlendiği "Leyla Gencer: Primadonna ve Yalnızlık" başlıklı sergi Borusan Müzik Evi'nde sanatseverlerle buluştu.
Borusan Sanat'ın katkılarıyla düzenlenen ve ziyaretçileri Leyla Gencer'in yaşamına dahil eden serginin açılışına, kültür sanat camiasından birçok isim katıldı.
Sergi, Leyla Gencer’in kişisel eşyalarından hazırlanan özel bir seçkiyi, sanatçının yaşamının farklı kesitlerinden kayıtlarla bir araya getiriyor.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Leyla Gencer'in vefat ettiğinde La Scala Tiyatrosu'nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini üstlendiğini ve opera üzerine dersler verdiğini söyledi.
Sergi, Leyla Gencer'i daha yakından tanıtacakGencer'in kültür sanat yaşamında benzersiz bir yeri olduğuna işaret eden Eczacıbaşı, şunları kaydetti:
"Leyla Gencer, geniş repertuvarı, araştırmacı tavrı, titizliği ve üstün yeteneğiyle opera dünyasında olağanüstü başarılara imza attı ve uluslararası arenada ülkemizin gurur kaynağı oldu. Gencer, La Scala'da 25 yıl başoyuncu olarak sahne aldı ve Milano'da yaşadığı bu süre boyunca İstanbul'dan hiç kopmadı. İKSV'yi ailesi olarak gören bu büyük sanatçının hayatına farklı bir bakış sunan bu serginin, Leyla Gencer'i, yeteneğini ve başarılarını tekrar hatırlamamıza, onu daha yakından tanımamıza yardımcı olacağını umuyorum."
Prof. Yekta Kara da Leyla Gencer'in sözcüklere veya belgelere sığdırmanın zor olduğuna dikkati çekerek, Gencer'in Türkiye'nin müzik alanında yetiştirdiği en büyük sanatçı olduğunu ifade etti.
"Dünya Leyla Gencer'i baş tacı etti"Gencer'in başarısının evrensel boyutta görüldüğünü belirten Kara, "Dünya Leyla Gencer'i baş tacı etti. La Scala'da, Napoli'de, San Fransisco'da, Viyana'da, Londra'da ve birçok şehirde başarıları yarım yüzyıl devam etti. Bunun 25 yılı sahne üstündeydi ama Leyla Hanım kendisini öyle sanata adamış biriydi ki 25 yıllık sahne kariyeri ona yetmedi. O nedenle gençlere el veren Leyla Gencer yeni yıldızlar yetişsin istedi, ülkesini çok sevdi ve sahnenin ardından gelen 25 yılda da elinden gelen her şeyi yaptı." diye konuştu.
Kara, Leyla Gencer'in eşi benzeri olmadığı değerlendirmesini yaparak, şöyle devam etti:
"Leyla Gencer, her primadonna gibi yalnızdı. Kuliste, evde, sahnede yalnızdı ve hep öğrendi. Sanılanın aksine o çok parıltılı, çok görkemli, o müthiş dünyanın ardında çok büyük bir özveri ve çalışma vardı. Her bir temsil onun için bir sınavdı. Kendini hep geliştirdi. Çünkü zirvede olmak zordu ve Leyla Gencer zoru başardı."
"Leyla Gencer: Primadonna ve Yalnızlık" sergisi, 10 Ekim'e kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Şan yarışması ve belgesel yakındaLeyla Gencer'i anma etkinlikleri doğrultusunda ayrıca, İKSV, Borusan Sanat ve La Scala Tiyatrosu Akademisi tarafından düzenlen 9. Leyla Gencer Şan Yarışması'nın final serisi de 23-28 Eylül'de gerçekleştirilecek.
Yarışmanın üç etaplık final serisinde, Uzak Doğu'dan Amerika'ya 15 ülkeden, aralarında Türkiye'den de 14 sanatçının bulunduğu toplam 44 şancı yarışacak.
Senaryosu Zeynep Oral'a ait olan, Selçuk Metin'in yönetmenliğini üstlendiği Leyla Gencer belgeseli de aynı kapsamda yıl sonunda izleyicilerle buluşacak.
Çekimleri Milano ve İstanbul'da yapılan belgeselde, Leyla Gencer'in hiç görülmemiş fotoğraf ve arşiv görüntülerinin yanı sıra onunla çalışma ve tanışma fırsatı bulanlarla yapılmış röportajlara yer verilecek.