TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2019 yılı bütçesinin sunumunu yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmde yaşanan olumsuzlukların devletin gayreti ve sektörün özverili çabalarıyla geride kaldığını vurguladı.
Ersoy, "Türkiye'yi dünya turizminin merkezi haline getirmek, ülkemize gelen misafirlerimizin her birini gönüllü turizm elçisi olarak uğurlamak tamamıyla bizim elimizdedir. Önümüzdeki dönem kamu, özel sektör ve halkımızla birlikte turizmde yepyeni bir 'Türkiye öyküsü' yazacağız." ifadelerini kullandı.
Turizmde pazar payını artırmak ve Türkiye için en doğru algıyı oluşturmak açısından tanıtma faaliyetlerinin önemine dikkati çeken Ersoy, "Turizmde Türkiye markasının yeniden yapılandırılması hususu 2019 tanıtım faaliyetlerimizin odak noktası olacaktır. Teknolojiyi en etkin şekilde kullanıp, yeni iletişim araçlarını da daha dikkate alarak veriye dayalı bir yeni tanıtım stratejisi uygulayacağız." dedi.
Ersoy, 4 yıl önce global düzeyde başlatılan "Turkey Home" kampanyası çerçevesinde kurgulanan algı yönetimi stratejisinin bu yıl da çeşitlendirilerek sürdürüldüğünü aktararak, kampanya kapsamında sosyal medya takipçi sayısının 7 milyona ulaştığını ve Türkiye'nin bu sayıyla dünyada dijital/sosyal platformlarda turizm tanıtımı yapan organizasyonlar arasında 4. sıraya yerleştiğini bildirdi.
"Turkey Home" stratejisi yenilenecekBakan Ersoy, "2019'da yapacağımız yeni çalışmalarla, yavaş yavaş 2019 sonuna kadar hazır hale gelecek. Turkey Home stratejisini yeni bir stratejiyle yenileyeceğiz. Bu stratejiyle birkaç yıl daha devam edeceğiz." dedi.
Gelecek dönem özellikle sosyal medyayı etkili kullanan dünyaca tanınmış şahsiyetler ile iş birliği yaparak tüm dijital/sosyal mecralarda algı yönetimi mekanizmalarını faal bir şekilde kullanacaklarını ifade eden Ersoy, aynı zamanda "takipleme (monitoring)" yaparak faaliyetlerin yansımalarını da ölçeceklerini söyledi.
Ersoy, tanıtma faaliyetlerinde dil ve görsel birlik standartları üzerinde çalıştıklarını ve 2019 yılı içerisinde bu çalışmayı tamamlayarak hızla uygulamaya geçireceklerini de dile getirdi.
Üst gelir grubu için ayrı tanıtım stratejileri oluşturulacak2019 yılının Rusya Federasyonu'nda ve Japonya'da "Türk Kültür Yılı" ilan edileceğini belirten Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019 yılında ülkemizin marka değerini güçlendirmek ve aldığı pazar payını artırmak amacıyla üst gelir grubuna yönelik ayrı tanıtım stratejileri oluşturmayı hedefliyoruz. Gastronomi turizmine yönelik ayrı bir tanıtım strateji ve eylem planı oluşturarak ülkemizin zengin mutfak kültürünü ve lezzetlerini başlıca hedef pazarlarımızda tanıtacağız.
Dijital ve sosyal medyada hedef pazarlara yönelik farklı dillerde hizmet verecek, hedef gruplara yönelik alt tanıtım kampanyaları da yürüteceğiz. Amacımız tanıtımda ürün-pazar çeşitliliğimize paralel olarak turizm gelirlerimizi de artırmaktır."
Ekolojik turizmde yeni düzenlemeErsoy, ayrıca turizm bilincinin geliştirilmesine yönelik kampanyalar yapmayı, sürdürülebilirlik ve eko-turizm alanında yapılan faaliyetleri yurt dışında duyurmayı, konaklama tesislerinde buna yönelik düzenlemelere gitmeyi ve nitelikli turist rehberleri yetiştirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Bu noktada ekolojik turizmin özellikle Batılı turist açısından hayati önem kazanmaya başladığına işaret eden Ersoy, "Tesis yönetmeliğimizden başlayarak birçok yönetmeliğimizde ekolojik turizmle ilgili düzeltmeler ve olmazsa olmaz kriterler oluşturmaya başlıyoruz. 2019 itibarıyla da yavaş yavaş hepsini devreye alacağız." diye konuştu.
Bakan Ersoy, THY ile imzalanan protokol kapsamında başlatılan "Direkt Turizm Hamlesi" ile 2019 Nisan ayı itibarıyla 13 hatta, 67 frekansla Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havalimanlarına tarifeli uçuşlar başlatılacağını ve Bakanlığın da bu süreci tanıtımla destekleyeceğini aktardı.
Turizmde ana hedeflerinin gelecek yıl itibarıyla turist sayısını artırmanın paralelinde, kişi başı gecelik gelirleri de artırmak olduğunu anımsatan Ersoy, bu noktada dünyanın her yerine ulaşan THY'nin önemine vurgu yaptı.
Ersoy, bu çalışmanın nitelikli turistin gelmesi açısından hayati öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İlk etapta 2019 için 850 bin koltuk planladık. Nisan 2019 itibarıyla uçacağız. Şu anda tekrar özellikle THY ile görüşüyorum, muhtemelen bu sayıyı bu sene için artıracağız. 1 milyon, 1 milyon 200 bin civarlarına taşımayı düşünüyoruz. Her sene de bu sayıyı tekrar artırmak istiyoruz. Biz de THY'ye uçuş yaptığı noktalarda devlet olarak daha yoğun tanıtım faaliyetleriyle o uçakların, o frekansların dolu gelmesi için destek vereceğiz. Bu bağlamda Türkiye'ye yönelik hem direkt rezervasyon oranları artmış olacak hem de nitelikli turist, gelir grubu, konaklama dışı harcaması yüksek olan turistin Türkiye'ye özellikle tatil bölgelerine ulaşma imkanlarını artırmış olacağız."
Ersoy, bu kapsamda öncelikle yeni pazarlar olarak Çin başta olmak üzere Hindistan, Japonya, Güney Kore ile son yıllarda ivme kazanan siyasi ve ekonomik ilişkileri kültür ve turizm alanında da geliştirmeyi amaçladıklarını aktardı.
"Büyük bir turist potansiyeline sahip uzak doğu pazarındaki payımızın arttırılması için bir eylem planı hazırlamaktayız. Bu plan doğrultusunda ziyaretçi sayısının ve bu ziyaretçilerin harcama düzeylerinin artırılmasını hedefliyoruz." diyen Ersoy, bu kapsamda söz konusu coğrafyalarda dijital mecralarda Türkiye ile ilgili bilgilendirici, özgün seyahat deneyimlerini özendirici interaktif uygulamalarla tanıtım faaliyetleri gerçekleştireceklerini söyledi.
Turizm meslek liselerine "kolej" statüsüBakan Ersoy, 2018 "Troya Yılı" kapsamında yürütülen çalışmalara da değinerek, "deniz-kum-güneş" tanıtım stratejisi yanında inanç, sağlık, gastronomi, kongre, kış, golf, spor ve yayla turizmi gibi diğer alanlardaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek turizm faaliyetlerini Türkiye'nin diğer bölgelerine yayacaklarını anlattı.
Kapadokya'da artan kaçak yapılaşmanın önüne geçmek, bölgenin eşsiz doğal zenginliklerini korumak amacıyla "alan yönetimi başkanlığı" sistemini oluşturacaklarını anımsatan Ersoy, Kapadokya'nın hayati bir önemi olduğunu, bölge insanın da Bakanlıktan bunu öncelikli olarak talep ettiğini ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığıyla sektörün ihtiyaçlarını dikkate alan bir eğitim modeli oluşturduklarını hatırlatan Ersoy, iki Bakanlık arasında imzalanan protokol kapsamında, turizm meslek liselerinin sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek ve bu alandaki nitelikli insan gücünü yetiştirecek şekilde yapılandırıldığını kaydetti.
Ersoy, gelecek dönem itibarıyla seçilen 10 pilot turizm meslek lisesinin kolej statüsüne getirileceğini ve bunun her yıl artacağını belirterek, "Hazırlık artı 4 sene lise eğitimi alacaklar. Hazırlıkta İngilizce, lise 1'den itibaren Rusça eğitimini mecburi tutuyoruz. Lise 2'den itibaren Almanca, Fransızca, Arapça ve Çinceden herhangi birini seçmeli olarak eğitime dahil ediyoruz. Lise 1'den itibaren de müfredatın İngilizce görülmesini sağlıyoruz." diye konuştu.
Öğrencilerin 20 Nisan-20 Ekim arasında eğitimlerini anlaşmalı otellerde göreceğini anlatan Ersoy, öğrencilerin öğretmenleriyle eğitimlerine uygulamalı olarak otellerde devam edeceğini, hazırlık sınıfından itibaren de bu çerçevede maaş almaya başlayacaklarını dile getirdi.
Uçuş ve kruvaziyer desteği için 943 milyon lira ödenekErsoy, Türkiye'nin bu yıl Mavi Bayrak konusunda 459 plaj ile dünya sıralamasının 3. basamağında yer aldığını belirterek, "Diğer taraftan rekabet gücümüzü korumak amacıyla seyahat acentelerine uçuş ve kruvaziyer desteği uygulaması kapsamında 2019 yılı bütçemizde 943 milyon lira ödenek ayrılmıştır. 2018 yılında uçuş ve kruvaziyer destek uygulaması ile A Grubu Seyahat Acentelerine 1 milyar 110 milyon lira ödeme yapılmıştır." dedi.
Turizmde bu yılın 3'üncü çeyreği itibarıyla yüzde 23'lük artış oranıyla yaklaşık 32 milyon turiste ulaşıldığını anımsatan Ersoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu sayı yıl sonu itibarıyla 40 milyon rakamının aşılarak Türkiye rekorunun kırılacağı anlamına gelmektedir. Ancak ana hedefimiz turist sayısının yanı sıra turizm gelirini artırmak olacaktır. Önümüzdeki sene ise çok daha iyi bir turizm sezonu bizleri bekliyor. 2019 erken rezervasyon satışları geçen senenin çok üstünde rakamlarla başladı. Bu amaçla ülkemizdeki turizm yatırımlarını cazip hale getirecek hazırlıklarımızda sona geldik. Büyük ölçekli turizm yatırımlarına elverişli alanlarla ilgili planlama çalışmalarımızı da tamamlamak üzereyiz."
Ersoy, turizm alanı olarak tahsise çıkılacak yerlerde golf sahaları, spor alanları, kongre, termal gibi özellikleri olan 12 ay boyunca turizm yapılmasını sağlayacak alanlara öncelik vereceklerini, bunun da 2019'da yapılacak ihalelerde görüleceğini bildirdi.
Milli bilincin artırılması yönündeki çalışmalar hızlanacakErsoy, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan'ın da yakınlarına başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kültür, sanat ve turizm değerlerinin korunması, tanıtılması ve özellikle bu alanlarda milli bilincin artırılması yönündeki çalışmaların önümüzdeki dönemde daha da hızlanacağını vurgulayan Ersoy, "Kültür, sanat ve turizm ekonomik gelişmemizin lokomotif güçlerinden biri olduğu kadar, yurt dışında ülkemizi hedef alan karalama kampanyalarını boşa çıkaracak en önemli yumuşak gücümüz ve yine bu alanda el birliğiyle yücelteceğimiz imaj ve marka değerimiz olacaktır." diye konuştu.
Türkiye'yi her alanda marka haline getirmek adına hayata geçirdikleri projeleri anlatan Ersoy, 2018'de tarihin belirli dönemlerine ışık tutacak, birçok yeni bilgi ve bulguyu dünya ile paylaşılmasına katkı sağlayacak 578 arkeolojik kazı ve araştırma çalışması gerçekleştirildiğini ve 153 kazının da halen devam ettiğini aktardı.
Kazı çalışmaları 12 aya yayılacakErsoy, kazı çalışmalarını turizm açısından da önem arz eden bölgelerde, iklim koşullarını da dikkate alarak 12 aya yaymayı hedeflediklerini dile getirerek, bu kapsamda önümüzdeki dönemden itibaren üniversitelerle daha etkin iş birliğine gidileceğini, öncelikle 20'ye yakın kazı alanında öğrencilerin arkeoloji - sanat tarihi gibi alan derslerini uygulamalı olarak görmelerinin sağlanacağını aktardı.
Bu kapsamda kazı başkanları ve üniversite rektörlerini bakanlığa davet ettiklerini belirten Ersoy, "Üniversitedeki kazıyla ilgili dersin müfredatını kazı yerinde görecekler. Eğer 12 ay bizimle çalışma ve bölgenin de desteğini almayı kabul ediyorlarsa il özel idareleri ve bölge teşkilatlarının, biz de Bakanlık olarak onlara daha fazla bütçe ayıracağız, 12 ay boyunca bir ödeme yapacağız. Böylelikle kazı yerlerinin süresini bütün yıla yaymış olacağız. Bu da çok hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlayacak kazı bölgelerinin." diye konuştu.
İlk etapta 20'ye yakın kazı bölgesini hedeflediklerini ve başarılı olması halinde bunların sayısını artıracaklarını anlatan Ersoy, "Birkaç sene içerisinde bu kazı yerlerinin belli bir oranda kazılması sağlanacağı için buralara gişe konması da gündeme gelecek. Gişeler konduktan sonra bu gişe gelirlerinden elde edilen ilave gelirlerle kazıları daha iyi sübvanse etmeye başlayacağız." değerlendirmesini yaptı.
Çingene Kızı mozaiğinin parçaları 26 Kasım'da geliyorErsoy, ABD'de Ohio Bowling Green State Üniversitesinde bulunan Zeugma Çingene Kızı mozaiği parçalarının Gaziantep'e getirileceğine ilişkin de "26 Kasım gibi THY uçağı ile inşallah bir terslik çıkmazsa, bütün protokoller, herşey imzalandı, mozaikler ülkemize getirilecek." bilgisini paylaştı.
Yasadışı yollardan yurt dışına çıkartılmış 4 bin 319 kültür varlığının iadesinin de sağlandığını aktaran Ersoy, son dönemde ülkemize geri getirilen eserler arasında Herakles Lahdi, Altın Taç, Dağ Keçisi figürü, Cenaze Mozaiği isimli panoya ait yazıtlı parça ve figürlü mermer friz panelinin bulunduğunu bildirdi.
Ersoy, 2018'de UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen, bilinen en eski ibadet yeri "Göbeklitepe"nin ziyarete açıldığını hatırlatarak, 2019'u da "Göbeklitepe Yılı" olarak ilan etmek arzusunda olduklarını belirtti.
Dünya Geçici Miras Listesi'ndeki varlık sayısının 2018'de 7 alanın daha eklenmesiyle 77'ye yükseldiğine dikkati çeken Ersoy, "2019'da ise Bolu Mudurnu Tarihi Ahi Kenti ile Malatya Aslantepe Arkeolojik Alanı'nın da Dünya Miras Listesine alınmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir." dedi.
Ersoy, Bakanlık olarak kültür varlıklarını korumak ve yaşatmak amaçlı çalışmaların bakım ve onarım bağlamında, ülke sınırları dışında kalan ata yadigarı taşınmaz kültür varlıkları için de sürdürüldüğünü vurguladı.
İstanbul AKM'de hedef 2 yılda tamamlamakBakanlık olarak öncelikli hedeflerinden birisinin de yaklaşık 10 yıldır hizmet veremeyen İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin çağın gereksinimlerine uygun şekilde inşasını sağlamak olduğuna değinen Ersoy, "İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin en kısa sürede hizmete girmesini teminen kasım sonu itibarıyla ihale sürecini başlatacağız. Hedefimiz şubat ayında temeli atacağımız bu büyük projeyi 2 yıl içinde tamamlamak." diye konuştu.
9 ayda 21,9 milyon kişi müzeleri ziyaret ettiTürkiye'nin turizm marka değerini artırmak adına ören yeri ve müzelerin fiziki altyapısını iyileştirilmesi için bu alanlara desteklerin devam ettiğini anlatan Ersoy, bu yıl 17 müzenin yenilenerek veya yeniden yapılarak ziyarete açıldığını, bunlar arasında en önemlisinin 2018'de hizmete alınan Çanakkale Troya Müzesi olduğunu vurguladı.
Bakanlık bünyesinde 198 müze ve 140 düzenlenmiş ören yeri ve Bakanlık denetiminde 252 özel müze ile bu alandaki faaliyetlerin devam ettiğine işaret eden Ersoy, şöyle devam etti:
"Yıl sonuna kadar 3 müze daha ziyarete açılacak, 2019 yılı sonuna kadar ise 13 müze ve 22 ören yerimiz daha ziyaretçileriyle buluşacaktır. Müze ziyaretçi sayımız da her yıl artmaktadır. 2018 yılının ilk 9 ayında müzelerimizi ziyaret eden kişi sayısı toplam 21,9 milyon olarak gerçekleşirken bu sayının 2019 yılında 30 milyona ulaşacağını öngörmekteyiz."
Türkiye'yi ziyaret eden turistlerin müze ziyaret oranının Avrupa ortalamasının yarısı kadar olduğuna dikkati çeken Ersoy, bu kapsamda nisan ayı itibarıyla turistlere ve vatandaşlara müzelerin tanıtılmasına yönelik büyük bir tanıtım kampanyası başlatacakları bilgisini verdi.
Müzekart'ın satış rakamlarına ilişkin verileri de paylaşan Ersoy, bu yılın ocak-eylül döneminde tüm zamanların rekorunun kırılarak Müzekart'ın yaklaşık 1 milyon adede ulaştığını ve 1 milyon 250 bin olarak bu yılı kapatmasını planladıklarını aktardı.
Ersoy, Bakanlığın Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasını yurt dışında daha etkin tanıtmak amacıyla çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdüğünü ve bu kapsamda önümüzdeki yılın Japonya'da "Türkiye Yılı" olacağını söyledi.
Bu çerçevede Tokyo ve Kyoto'da, Topkapı Sarayındaki Osmanlı ve İstanbul temalı eserlerden oluşan devasa bir sergi gerçekleştirileceğini belirten Ersoy, sonrasında ise 'Gezen Sergi' adını verdikleri bu konseptin İngiltere, Almanya ve Rusya'da devam ettirileceğini kaydetti.
Gezen sergilere gastronomi de eklendiAyrıca gezen sergiler vasıtasıyla yapılan tanıtım etkinliklerine zengin Türk mutfağının örnekleriyle bezenmiş gastronomik değerleri de eklediklerini ifade eden Ersoy, "Konaklama gelirimizin yaklaşık yarısı kadar yeme içme geliri var Türkiye'de. Burada birinci hedefimiz gastronomide bu oranı konaklama tutarıyla aynı oranlara getirmek." ifadelerini kullandı.
Ersoy, Çanakkale muharebelerinin gerçekleştiği Gelibolu Tarihi Alanı'na ayrı bir önem atfettiklerini dile getirerek, tarihi alanda hizmet vermeye devam eden müzelerde bugüne kadar yaklaşık 2 milyon ziyaretçinin ağırlandığını belirtti.
28 Millet Kıraathanesi hizmete sokulduKütüphanelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ersoy, "Kütüphanelerimizin bazıları, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da dile getirdiği gibi, Millet Kıraathanesi anlayışı ile hizmet vermeye başlamıştır. Hali hazırda 28 Millet Kıraathanesi hizmete sokulmuş olup, bu sayının sene sonuna kadar 30’a çıkartılması planlanmaktadır." dedi.
Bakanlık olarak halk kütüphanesi hizmetlerini e-Devlet Kapısı'na taşıdıklarını da belirten Ersoy, e-Devlet Kapısı'na entegrasyonun sağlanmasının ardından hizmetlerden sadece 10 günde 90 binin üzerinde vatandaşın yararlandığını söyledi.
Bu kapsamda yeni açılacak kütüphanelere ilişkin de bilgi veren Ersoy, kütüphanecilik hizmetlerini sadece yerleşik halk kütüphaneleri ile sınırlandırmadıklarını, hasta, engelli, eve bağımlı gruplar ile hapishane, hastane, huzur evleri ve yetiştirme yurtlarındaki kısıtlı gruplara da 53 gezici kütüphane aracı ile hizmet götürüldüğünü vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye'nin el yazması eserler bakımından zengin koleksiyonlara sahip nadir ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, "2018'de bin 324 adet yazma eser satın alınmıştır. Ayrıca bin 458 adet eser bağış, 7 bin 441 adet eser ise devir yoluyla kütüphane koleksiyonlarına eklenmiştir." dedi.
Sinema sektörüne toplam 37 milyon 284 bin lira destekTelif haklarına ilişkin düzenleme hakkında da bilgi veren Ersoy, bu kapsamda hazırlanan Telif Hakları Yasa Tasarısı'nın geçtiğimiz dönem kadük hale geldiğini, teklifin yeni yasama döneminde yasalaşmasını hedeflediklerini vurguladı.
Fikri Mülkiyet Akademisi kurulduğu bilgisini de veren Ersoy, şunları kaydetti:
"Günümüzde en etkili tanıtım araçlarının başında sinema filmleri ve diziler gelmektedir. Bu bağlamda, Bakanlığımızca 2018 yılında; 40 uzun metraj kurgu film yapım projesine 31,1 milyon lira, 72 belgesel film yapım projesine 5 milyon 39 bin lira, 44 senaryo yazım projesine 508 bin lira, 29 kısa film yapım projesine 407 bin lira,10 animasyon film yapım projesine 230 bin lira olmak üzere sektöre toplam 37 milyon 284 bin lira destek sağlanmıştır. Ayrıca sinema alanında; 27'si yurtdışında olmak üzere toplam 106 etkinliğe 20,8 milyon lira destek verilmiştir. "
Bu yasama döneminde Sinema Kanunu'nun da Meclise sunulmasını beklediklerini belirten Ersoy, "Bu noktada destek türleri, yasal mevzuat, yapım-ekipman şirketleri, çekim mekanları ve platolar gibi dünya film endüstrisinin ihtiyaç duyulabileceği tüm bilgilerin yer alacağı 'Filming In Turkey', 'Türkiye'de Film Çekmek' web portalını da hazırlamaktayız." ifadelerini kullandı.
350 milyon doların üzerinde Türk dizisi ihracatıTürkiye'nin yüzde 56'lık yerli film izlenme oranı ile Avrupa'da ilk sırada yer aldığına da işaret eden Ersoy, Türk dizi film sektörünün 150'den fazla ülkeye ihraç edilerek bu alanda Amerika'dan hemen sonra dünya ikinciliğine yükseldiğini ve 350 milyon doların üzerinde ihracat hacmine ulaştığını bildirdi.
Öte yandan İstiklal Caddesi'ndeki Atlas Pasajı'nda Türkiye Sinema Müzesi'ni kurmayı planladıklarını ifade eden Ersoy, sinema kültürünün yaygınlık kazanmasına katkı sağlamak adına "Sinemaya Gitmeyen Çocuk Kalmasın" projesini hayata geçirdiklerini anlattı.
Proje kapsamında ortaöğretim öğrencilerine bulundukları illerdeki sinema salonlarında ücretsiz film gösterimi yapıldığını anlatan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yıl sonuna kadar 1 milyon öğrencinin beyaz perde ile buluşturulması hedeflenmektedir. Biz burada sinemayı sadece kültürel bir değer olarak görmüyoruz, turizmle de çok ilişikli buluyoruz. Türkiye'de turizmin tanıtımı açısından da hayati bir önemi olduğunu düşünüyoruz. O yüzde yakın bir gelecekte inşallah Mecliste de tartışılacak olan yasayla Türkiye'deki sinemanın çok iyi bir şekilde desteklenmesini istiyoruz. Ayrıca Türkiye'de üretilen dizi filmleri de destekleyerek, bunun Türkiye dışında yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Çünkü yaptığımız araştırmada en iyi reklamın, tanıtımın sinema ve dizi filmler üzerine olduğunu gördük o yüzden bunu geliştirmek ve desteklemek istiyoruz."
Muhabir: Buru Çalık,Yıldız Nevin Gündoğmuş