Körfez krizinin bozduğu ilişkileri futbol onarabilir mi?

Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'in, Katar'da düzenlenecek 24. Körfez Ulusları Kupası'na katılma yönündeki sürpriz kararı, "Körfez kriziyle bozulan ilişkiler futbolla onarılabilir mi?" sorusunu gündeme getirdi.

Körfez krizinin bozduğu ilişkileri futbol onarabilir mi?
banner98

DOHA (AA) - Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in yanı sıra Mısır, 5 Haziran 2017'de aldıkları ortak kararla Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Bu ülkeler Katar'a karşı ekonomik ve siyasi abluka uygulamaya başlamıştı.

Kriz nedeniyle Katar'da 26 Kasım-8 Aralık'ta yapılacak futbol turnuvasını boykot kararı alan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, geçen hafta sürpriz şekilde müsabakalara katılacaklarını duyurdu.

Katarlı uzmanlar, 24. Körfez Ulusları Kupası'na ilişkin bu son gelişme hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Kuveyt'ten "yakın dönemde Körfez krizinde istenen çözüme ulaşılacağı", Katar'dan "diyaloğa hazır oldukları" yönünde gelen resmi açıklamaları göz önünde bulunduran uzmanlar, üç ülkenin kupaya katılma kararı almasının, Körfez krizinde çözüme yaklaşıldığının işareti olabileceğini ifade etti.

"Krizin çözümü daha mümkün"

Katar Üniversitesi Siyaset Sosyolojisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Macid el-Ensari, yaşananların Körfez kriziyle ilgili olumlu gelişmelerin göstergesi olduğunu belirterek, "En azından çözüme yaklaşmak önceye oranla daha mümkün görünüyor." dedi.

Kaynakların Körfez krizine ilişkin anlaşmanın ileri düzeyde konuşulduğu bilgisi verdiğini aktaran Ensari, şunları söyledi:

"Katar'a abluka uygulayan ülkelere ait takımların kupaya katılması, Kuveyt'in Suudi Arabistan ve Katar ile yazışmalar yapması, taraflar arasında medyadaki gerginliğin düşürülmesi; hepsi Körfez krizinin çözümüne yaklaşıldığının göstergesi."

"İlişkilerde ihtiyatlı dönüş yaşanacaktır"

İlişkilerde ihtiyatlı bir dönüşüm yaşanabileceğini öngören Ensari, "Bu, öncelikle sınırlı ve temkinli bir şekilde sınırların vatandaşlara ve bazı ürünlerin geçişine açılması veya hava sahalarıyla ilgili olacaktır." diye konuştu.

Taraflar arasında önceden olduğu gibi bir bölgesel ortaklıktan yakın vadede söz edilemeyeceğini dile getiren Ensari, siyasi ve ekonomik ilişkilerde 5 Haziran 2017 öncesine dönülemeyeceğini savundu.

Katarlı akademisyen, "Siyasi krizler kolaylıkla unutulabilir ancak bu krize halklar da karıştı. Katar'a abluka uygulayan ülkeler ailelerin iletişimini engelledi." dedi.

Körfez krizinden bu yana değişen durumlar

Krizin başladığı dönemden bu yana birçok değişikliğin yaşandığını ifade eden Ensari, ABD'de başkanlık seçimlerinin yaklaşması, Donald Trump'ın şansının azalması ve abluka ülkelerinin bölgesel projelerinin gerilemesi gibi etkenlere de dikkati çekti.

Ensari, ayrıca Washington'un Tahran'ı hedef alan tutumunun değişmesi, Suudi Arabistan'a yönelik ekonomik baskılar, Katar'ın kararlılığı ve krizi yönetmedeki başarıları gibi değişkenler bulunduğuna işaret etti.

Körfez krizinin çözümünün önünde "gelecekte yeni bir kriz yaşanmayacağının garantisinin olmaması, sınırların açılması durumunda yaşanacak güvenlik sıkıntıları" gibi sorunlar olduğunu kaydeden Ensari, krizin çözülmesi yönünde baskı oluşturacak şartların da bulunmadığını belirtti.

Çözüm fırsatı

Doha Stadyumu gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Macid Halifi ise "Ablukaya katılan ülkelerin takımlarının Körfez Ulusları Kupası'na katılması Körfez krizinin çözülmesine fırsat tanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Buna karşın çözüme ilişkin net bir malumat olmadığını da belirten Halifi, "Körfez ülkeleri halkları Katar'da memnuniyetle karşılandı. Ülkemiz, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülke vatandaşlarına Katar'a abluka uygulayan ülkeler gibi vize dayatmasında bulunmadı." ifadelerini kullandı.

Halifi, sözlerini, "Katar'ın limanları ve havaalanları, kupa maçlarını izlemek isteyen tüm Körfez vatandaşlarına açıktır." diyerek noktaladı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0