DAKAR (AA) - ALAATTİN DOĞRU - Dünyada ilk defa 1976'da Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) ortaya çıkan Ebola virüsü hastalığı, ülke için tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Batı Afrika'da Gine, Liberya ve Sierra Leone'de 2014-2017 yılları arasında 11 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Ebola salgını, bu yıl KDC'nin birbirine 2 bin 500 kilometre uzaklıktaki 2 eyaletinde yeniden görüldü.
KDC Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkenin kuzeybatısındaki Ekvator eyaletinin Bikoro kentinde mayıs ayında patlak veren, daha sonra Wangata ve Iboko kentlerine yayılan 2018'in ilk salgını 24 Temmuz'da sona erdi. Bu salgında 56 vaka rapor edildi. Bunlardan Ebola virüsü taşıdığı kesinleşen 40 kişiden 2'si sağlık çalışanı 19'u yaşamını yitirirken, 21'i iyileşti.
Salgın süresince ölen 16 kişinin Ebola olup olmadığı bilgisi teyit edilemedi. Salgına karşı 3 bin 300 kişiye aşı yapıldı.
Ebola salgını, Ekvator eyaletinde sona ermesinin üzerinden bir hafta geçmeden ülkenin kuzeydoğusundaki Kuzey Kivu eyaletinde ortaya çıktı.
Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, bu salgında toplam 78 kanamalı ateş vakası tespit edildi. Ebola olduğu kesinleşen 51 vakadan 17'si hayatını kaybetti. 27 kişinin de Ebola nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.
Ebola nedirSudan'da ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 1976 yılında patlak veren salgın hastalık, adını KDC'de ortaya çıktığı köyün yakınındaki Ebola Nehri'nden alıyor.
Ebola kanamalı ateşi olarak da bilinen hastalığın ilk salgınları, Orta Afrika'daki ücra tropikal yağmur ormanları köylerinde ortaya çıkmıştı.
Meyve yarasalarının Ebola virüsünün doğal taşıyıcıları olduğu, virüsün insanlara şempanze, goril, meyve yarasası, maymun, orman antilobu ve kirpi gibi hayvanların kan, salya ve diğer vücut sıvılarına veya organlarına temas yoluyla geçtiği düşünülüyor.
Ebola, insandan insana kan, salya ve diğer vücut sıvılarına veya organlara, bu sıvıların bulaştığı yüzey ve materyallere doğrudan temas yoluyla bulaşıyor. Erkeklerin hastalıktan kurtulduktan sonra 12 aya kadar hastalığı cinsel ilişki yoluyla bulaştırabileceği elirtiliyor.
Hasta insanla doğrudan ve yakın temasta bulunmuş herkesin durumunun üç hafta boyunca izlenmesi gerektiğine işaret eden uzmanlara göre, hastalığın kuluçka dönemi 2 ila 21 gün arasında değişiyor.
Bazı hükümetler salgının yayılmasını önlemek amacıyla Ebola virüsü nedeniyle ölenlerin yakılmasını istemişti. Virüs, bugüne kadar daha çok hastayla temasta bulunan yakınlarına ve hastalara müdahale ederken yeterli önlem almayan sağlık personeline bulaştı.
Hastalığın belirtileriYüksek ateş, halsizlik ile kas, baş ve boğaz ağrıları hastalığın ilk belirtileri olarak ortaya çıkıyor. Bunları, kusma, ishal, kurdeşen, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma, bazı vakalarda iç ve dış kanamalar, diş etinde kanamalar, kanamalı ishal takip ediyor.
Diğer yandan akyuvar ve trombosit seviyesinde düşüş ve karaciğer enzimlerinin yükselmesi de hastalığın belirtileri arasında yer alıyor.
Ebola salgınını sıtma, tifo ve menenjit gibi diğer salgın ateşli hastalıklardan ayırt etmek güç olabiliyor. Hastaların Ebola virüsü taşıyıp taşımadığı birçok tıbbi testle anlaşılıyor. Öte yandan, laboratuvarda incelenen örnekler biyolojik tehlike anlamına da geliyor. Bu nedenle örnekler üzerinde gerçekleştirilen testlerin koruma altında yapılması gerekiyor.
Tedavisi ve aşıDestekleyici tedavi ve su kaybını gidermek için ağız yoluyla veya serumla yapılan tedavi hastalıktan kurtulma şansını artırıyor. Kan ürünleri, bağışıklık artırıcı ürünler ve ilaç tedavisi gibi bir dizi potansiyel tedavi yöntemi değerlendiriliyor.
DSÖ, Gine Sağlık Bakanlığı, Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü ortaklığında 2016 yılında Ebola'ya karşı geliştirilen aşının Gine'deki denemelerinde başarılı sonuç alınmıştı. KDC'de bu yıl görülen salgınlarda bu aşılara başvuruldu. Ekvator eyaletindeki salgında 3 bin 300 kişi hastalığa karşı aşılanırken, Kuzey Kivu'daki aşılama çalışmaları 8 Ağustos'ta başladı.