İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi açıldı

- Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: - "Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz" - "İznik çinisine ait örneklerin, çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin, dini ve sosyal yaşamı yansıtan canlandırmaların yer aldığı bu mekanda ziyaretçilerimiz tarihin tarihi kucakladığına şahit olacak"

İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi açıldı
banner98

BURSA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz." dedi.

Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi'nin açılışında konuşan Ersoy, müze ve ören yerlerinin hem milli kültür hem de medeniyet mirasının ziynetleri olduğunu söyledi. Tarihi eserleri korumanın geçmişe bir vefa borcu olduğunu ifade eden Ersoy, şöyle konuştu:

"Dünyada rakipsiz olduğumuz kültür ve arkeolojik zenginliğimizi turizm noktasında değerlendirerek ülkemize ve milletimize, uluslararası alanda hakkı olan ekonomik gücü, saygınlığı, tanınırlığı kazandırma sorumluluğunu taşıyoruz. Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu sürede yine 154 müzemizi yeniledik ve 40 müzemizde de restorasyon çalışmalarına devam ediyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın milli değerlerimize ve kültür varlıklarımıza karşı sergilediği sahiplenmeyi, gösterdiği hassasiyeti ve bunlara yönelik çalışmalara verdiği desteği özellikle belirtmek isterim. Bakanlığımız kamu diplomasisinden kültür ve turizm faaliyetlerine kadar küresel ölçekte birçok rol oynarken, devletin en üst iradesinin arkamızda durması sorumluluğumuzu arttırmakta ancak o yükü kaldırmada, hızlı ve doğru hamleleri yapmada büyük bir itici güç olmaktadır. Bu açılış vesilesiyle kendilerine bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum."

Ersoy, pandemi sürecinde yaklaşık 2,5 ay kapalı olan müze ve ören yerlerini 1 Haziran itibarıyla kontrollü normalleşme sürecinin tüm kurallarına uygun şekilde ziyaretçilere açtıklarını belirterek şunları kaydetti:

"İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzemiz de bugün bu kervana katılıyor. Şu anda gerçekten heyecan verici bir kültür varlığının karşısındayız. 6 asrı geride bırakmış bu muazzam eser. Osmanlı mimarisinin erken dönem örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahip. Bildiğiniz gibi Nilüfer Hatun İmareti 1960 yılından başlayarak 2012 yılına kadar Prehistorik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet vermekteydi. İmaretin bulunduğu bölgenin tam bir kültür sahası olarak değerlendirilmesi ve yeni arkeoloji müzemizin de buraya yapılmasını düşünmüş olsak da maalesef sergileme açısından yeterliliğin karşılanamayacağını gördük. Elbette ki ilk önceliğimiz daima kültür varlıklarımızın korunması olmuştur. Kimliğine ve dokusuna uygun şekilde değerlendirmek ve hizmete sunmak ise korunması esasından ödün vermemek kaydı ile ikinci önceliğimizdir."

Bu prensiplerine bağlı olarak arkeoloji müzesini Vakıflar Bölge Müdürlüğünün mülkiyetindeki bir alana yaparak İznik'e kazandıracaklarını açıklayan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Açılışını gerçekleştirdiğimiz Nilüfer Hatun İmareti ise özgün kimliğine çok yakışan bir şekilde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet verecek. 'Müzemizde tarih sizi kapıda karşılıyor' desek doğru ifade etmiş oluruz. İslami mezar taşları, kuyu bilezikleri, çeşme ve kitabeler ecdadımızın estetik anlayışına bir kapı açarken, fikri dünyasıyla da bağ kurmamızı sağlayacaktır. Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki. Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmalarını, aslında bu nesnelerin bir öznenin, bir insanın fikri ve fiili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum. Müzeler ve ören yerleri bu etkileşimi sağlayabildiği ölçüde başarılıdır."

Ersoy, müzenin iç mekan teşhirinin de zengin bir sunuma sahip olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"İznik çinisine ait örneklerin, çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin, dini ve sosyal yaşamı yansıtan canlandırmaların yer aldığı bu mekanda ziyaretçilerimiz tarihin tarihi kucakladığına şahit olacak. Müzemizde iç kısımda 558 ve bahçede 90 olmak üzere toplam 648 eser sergileniyor. Ayrıca bir süre daha Roma ve Bizans dönemine ait eserleri burada muhafaza edeceğiz. Arkeoloji müzemiz açıldıktan sonra bu parçaları oraya alacağız. İznik binlerce yıllık geçmişinde, medeniyetlerin derin izler bıraktığı muazzam bir kültür coğrafyasıdır. Bu toprakların sahip olduğu zenginliği korumak ve hem bölgeye hem ülkemize kazandırmak ciddi bir sorumluluktur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu bilinçle çalışacağımızı ifade ediyor ve Nilüfer Hatun İmareti'nin restorasyonunda emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Hem tarihi miras değeriyle hem Türk İslam Eserleri Müzesi kimliğiyle İznik'e ve ülkemize en güzel şekilde hizmet etmesini temenni ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.

Merkez Yıldırım ilçesi Yeşil Mahallesi'ndeki Türk İslam Eserleri Müzesi'nin restorasyon nedeniyle kapalı olduğunu anımsatan bakan Ersoy, müzenin ekim ayında kapılarını açacağını sözlerine ekledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0